Türkiye gündemini son günlerde meşgul eden konulardan birisi olan elektrik faturalarındaki kayıp kaçak bedelleri ile ilgili AKSA Elektrik Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş. bir açıklama yaptı.
Açıklamada, Türkiye genelinde uygulanan ulusal elektrik tarifelerinin1950’li yıllardan bu güne kadar uygulanan tarifeler olduğu belirtilirken, kamuoyunda bahsedilen kayıp kaçak bedeli ile diğer bedellerin 2011 yılına kadar farklı bir isimle tek kalemde alındığı hatırlatıldı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) faaliyete geçmesi ile 2006 yılına kadar abone faturalarında “Elektrik Tüketim Bedeli (Enerji, Kayıp-Kaçak, Dağıtım, Yatırım, Perakende Satış Hizmeti ve İletim Bedelleri)” adı altında tek kalem olarak düzenlenen ve gösterilen bedellerin 2006 yılında faaliyetlere göre ayrıştırılarak Perakende Satış Bedeli (Enerji ve Kayıp-kaçak Bedelleri), Dağıtım Bedeli (Arıza, Bakım, Onarım Hizmetleri ve Yatırım), Perakende Satış Hizmet Bedeli (Sayaç Okuma, Tahakkuk ve Tahsilat Hizmetleri), İletim Bedeli (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin (TEİAŞ) verdiği hizmetler ve yatırımları karşılığı belirlenen bedeller) olmak üzere tek kalem olan “Elektrik Tüketim Bedeli” mevzuat kapsamında dört ayrı kaleme ayrıştırılmış ve faturalarda dört faaliyet bedeli olarak ayrı ayrı gösterilmeye başlandığı ifade edildi.
2010 yılına kadar bu şekilde düzenlenen faturaların, EPDK tarafından 01.01.2011 tarihinden itibaren, Enerji ve Kayıp Bedellerinden oluşan “Perakende Satış Bedelinin” “Perakende Satış Bedeli” ve “Kayıp-Kaçak Bedeli” adları ile Perakende Satış Hizmet Bedelinin de “ Perakende Satış Hizmet Bedeli (Tahakkuk ve Tahsilat Hizmetleri) ve “Sayaç Okuma Bedeli” adı altında ayrıştırılmış olarak faturalarda gösterilmesi hususunda karar alındığı belirtilen açıklamada, “Görüleceği üzere Ülke genelinde ilk çıkarılan Elektrik Faturası ile 2011 yılında çıkarılan elektrik faturalarında uygulanan bedellerin belirlenmesinde bir değişiklik olmamış sadece isimleri ve bedelleri toplam içerisinden faaliyetlere göre ayrıştırılarak faturalarda gösterilmeye başlanmıştır. Tüm mal ve hizmet faaliyetlerinde olduğu gibi elektrik satış fiyatı da belirlenirken elektriğin kullanıcıya ulaşması için katlanılan her türlü maliyet satış fiyatının belirlenmesinde dikkate alınmaktadır. Elektrik Piyasasında tarifelere yansıtılan bu maliyetler EPDK tarafından belirlenmekte ve gerçekleşmeleri de denetlenmektedir. Maliyetlerin belirlenmesinde 2010 yılında %18 olan Kayıp-kaçak oranı, 2011 yılı için %15 ve 2015 yılına kadar düşürülerek 5 yılda %10 seviyesine yani Avrupa standartları seviyesine çekilmesi için dağıtım şirketlerine hedefler verilmiş, hedeflerini yakalayamayan Şirketler zarar maliyetlerine katlanmak zorunda olduğu gibi hizmet giderlerinde de verimlilik hedefleri verilerek giderlerin düşürülmesi hususu mevzuatla düzenlenmiştir. Bu uygulamalardan Dağıtım Şirketlerine bir kazanç doğması söz konusu olmadığı gibi, Dağıtım Şirketlerinin verilen kayıp ve verimlilik hedeflerini yakalayabilmeleri için 2011-2015 dönemi yatırım bütçeleri geçmiş yılların yatırım rakamlarıyla karşılaştırıldığında dört katına çıkarılmıştır. Şirketler bu yatırımları kendi kaynaklarından karşılamakta, yaptıkları yatırımın onda birini aynı yıl tarife yoluyla alırken kalan miktarlar 10 yıllık sürede tarifelere yansıtılacaktır. Yatırımlar gerçekleştikçe Ülke genelinde Kayıp-Kaçakların ve hizmet giderlerinin düşmesi bu durumunda tüketicilerin faturalarına fayda maliyet olarak yansıması planlanmaktadır. Yukarıda izah edildiği şekilde Türkiye de elektrik tarifelerinin ilk uygulandığı yıllardan bugüne kadar tarife fiyatlarının belirlenmesinde bir değişiklik olmamış, hizmet ve enerji maliyetleri haricinde farklı bir maliyet tarifelere yansıtılmamış, sadece mevcut maliyetler faaliyet alanlarına göre ayrıştırılarak elektrik faturalarında gösterilmeye başlanmıştır.” denildi.
Açıklamada, Türkiye genelinde uygulanan ulusal elektrik tarifelerinin1950’li yıllardan bu güne kadar uygulanan tarifeler olduğu belirtilirken, kamuoyunda bahsedilen kayıp kaçak bedeli ile diğer bedellerin 2011 yılına kadar farklı bir isimle tek kalemde alındığı hatırlatıldı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) faaliyete geçmesi ile 2006 yılına kadar abone faturalarında “Elektrik Tüketim Bedeli (Enerji, Kayıp-Kaçak, Dağıtım, Yatırım, Perakende Satış Hizmeti ve İletim Bedelleri)” adı altında tek kalem olarak düzenlenen ve gösterilen bedellerin 2006 yılında faaliyetlere göre ayrıştırılarak Perakende Satış Bedeli (Enerji ve Kayıp-kaçak Bedelleri), Dağıtım Bedeli (Arıza, Bakım, Onarım Hizmetleri ve Yatırım), Perakende Satış Hizmet Bedeli (Sayaç Okuma, Tahakkuk ve Tahsilat Hizmetleri), İletim Bedeli (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin (TEİAŞ) verdiği hizmetler ve yatırımları karşılığı belirlenen bedeller) olmak üzere tek kalem olan “Elektrik Tüketim Bedeli” mevzuat kapsamında dört ayrı kaleme ayrıştırılmış ve faturalarda dört faaliyet bedeli olarak ayrı ayrı gösterilmeye başlandığı ifade edildi.
2010 yılına kadar bu şekilde düzenlenen faturaların, EPDK tarafından 01.01.2011 tarihinden itibaren, Enerji ve Kayıp Bedellerinden oluşan “Perakende Satış Bedelinin” “Perakende Satış Bedeli” ve “Kayıp-Kaçak Bedeli” adları ile Perakende Satış Hizmet Bedelinin de “ Perakende Satış Hizmet Bedeli (Tahakkuk ve Tahsilat Hizmetleri) ve “Sayaç Okuma Bedeli” adı altında ayrıştırılmış olarak faturalarda gösterilmesi hususunda karar alındığı belirtilen açıklamada, “Görüleceği üzere Ülke genelinde ilk çıkarılan Elektrik Faturası ile 2011 yılında çıkarılan elektrik faturalarında uygulanan bedellerin belirlenmesinde bir değişiklik olmamış sadece isimleri ve bedelleri toplam içerisinden faaliyetlere göre ayrıştırılarak faturalarda gösterilmeye başlanmıştır. Tüm mal ve hizmet faaliyetlerinde olduğu gibi elektrik satış fiyatı da belirlenirken elektriğin kullanıcıya ulaşması için katlanılan her türlü maliyet satış fiyatının belirlenmesinde dikkate alınmaktadır. Elektrik Piyasasında tarifelere yansıtılan bu maliyetler EPDK tarafından belirlenmekte ve gerçekleşmeleri de denetlenmektedir. Maliyetlerin belirlenmesinde 2010 yılında %18 olan Kayıp-kaçak oranı, 2011 yılı için %15 ve 2015 yılına kadar düşürülerek 5 yılda %10 seviyesine yani Avrupa standartları seviyesine çekilmesi için dağıtım şirketlerine hedefler verilmiş, hedeflerini yakalayamayan Şirketler zarar maliyetlerine katlanmak zorunda olduğu gibi hizmet giderlerinde de verimlilik hedefleri verilerek giderlerin düşürülmesi hususu mevzuatla düzenlenmiştir. Bu uygulamalardan Dağıtım Şirketlerine bir kazanç doğması söz konusu olmadığı gibi, Dağıtım Şirketlerinin verilen kayıp ve verimlilik hedeflerini yakalayabilmeleri için 2011-2015 dönemi yatırım bütçeleri geçmiş yılların yatırım rakamlarıyla karşılaştırıldığında dört katına çıkarılmıştır. Şirketler bu yatırımları kendi kaynaklarından karşılamakta, yaptıkları yatırımın onda birini aynı yıl tarife yoluyla alırken kalan miktarlar 10 yıllık sürede tarifelere yansıtılacaktır. Yatırımlar gerçekleştikçe Ülke genelinde Kayıp-Kaçakların ve hizmet giderlerinin düşmesi bu durumunda tüketicilerin faturalarına fayda maliyet olarak yansıması planlanmaktadır. Yukarıda izah edildiği şekilde Türkiye de elektrik tarifelerinin ilk uygulandığı yıllardan bugüne kadar tarife fiyatlarının belirlenmesinde bir değişiklik olmamış, hizmet ve enerji maliyetleri haricinde farklı bir maliyet tarifelere yansıtılmamış, sadece mevcut maliyetler faaliyet alanlarına göre ayrıştırılarak elektrik faturalarında gösterilmeye başlanmıştır.” denildi.