Gümüşhane’nin Kürtün ilçesi Söğüteli köyü sınırları içerisinde bulunan ve Gümüşhaneliler ile Giresunluların ortaklaşa kullandığı Kazıkbeli yaylası ve çevresinin tarihi ve somut olmayan kültürel mirası kitaplaştırıldı.
Kazıkbeli yaylasyı ve çevresinin kültürü ve tarihi hakkında araştırma, derleme, gezi ve deneme yazılarının yer aldığı Doğu Karadeniz'de Bir Zirve KAZIKBELİ YAYLASI" adıyla hazırlanan, 130’dan fazla fotoğrafla desteklenerek 173 sayfa halinde hazırlanan kitap Temel Gündoğdu tarafından kaleme alındı.
Buram buram kültür ve tarih kokan yazıların yer aldığı kitabıyla ilgili bilgi veren Gündoğdu, şunları söyledi: “Toprağına, yöresine, sahip olduğu kültürel değerlerine karşı hassas ve sorumlu bir bireyin emeğiyle hazırlanan bu eserde okuyucu Kazıkbeli Yaylasının tarihî ve kültürel alt yapısını bulacaktır. Yöre başta olmak üzere Doğu Karadeniz bölgesindeki Türk varlığının tarihî seyrini; geçmişten günümüze yaşayan yaylacılık geleneğini; yöreden derlenen, halk muhayyilesinin incileri olan anlatı metinlerini; yöre insanının kullandığı halk takvimini; yaşanmış hayat hikâyelerini; muhacirlik yıllarının acılarını okuyacaktır. Bunların da ötesinde yörenin sorunlarını kendine dert edinen yazarın maddi ve manevi kültürel değerlerinin üzerine titreyen hassas kalp atışlarını duyacaktır.”
Kazıkbeli yaylasyı ve çevresinin kültürü ve tarihi hakkında araştırma, derleme, gezi ve deneme yazılarının yer aldığı Doğu Karadeniz'de Bir Zirve KAZIKBELİ YAYLASI" adıyla hazırlanan, 130’dan fazla fotoğrafla desteklenerek 173 sayfa halinde hazırlanan kitap Temel Gündoğdu tarafından kaleme alındı.
Buram buram kültür ve tarih kokan yazıların yer aldığı kitabıyla ilgili bilgi veren Gündoğdu, şunları söyledi: “Toprağına, yöresine, sahip olduğu kültürel değerlerine karşı hassas ve sorumlu bir bireyin emeğiyle hazırlanan bu eserde okuyucu Kazıkbeli Yaylasının tarihî ve kültürel alt yapısını bulacaktır. Yöre başta olmak üzere Doğu Karadeniz bölgesindeki Türk varlığının tarihî seyrini; geçmişten günümüze yaşayan yaylacılık geleneğini; yöreden derlenen, halk muhayyilesinin incileri olan anlatı metinlerini; yöre insanının kullandığı halk takvimini; yaşanmış hayat hikâyelerini; muhacirlik yıllarının acılarını okuyacaktır. Bunların da ötesinde yörenin sorunlarını kendine dert edinen yazarın maddi ve manevi kültürel değerlerinin üzerine titreyen hassas kalp atışlarını duyacaktır.”