Filistin’de bir insan hakları dramı yaşandığını belirten Başkan Köse, Filistin halkının özgürlük, topraklarını kurtarma ve bağımsız bir Filistin devleti kurma mücadelesinin sadece onların değil tüm insanlığın ortak mücadelesi olması gerektiğini söyledi.
HAK-İŞ olarak Filistin davasını tarihin ve inançlarının kendilerine yüklediği önemli bir sorumluluk olarak gördüklerini dile getiren Köse, “Aynı zamanda bir insan hakları örgütü olmamız dolayısıyla da Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimizin onurlu mücadelesinde yanlarında olduk. Filistin’de özellikle Gazze’de yüzyılın trajedisi ve insanlık tarihinin en acımasız katliamlarından biri yaşanmaktadır. Siyonist İsrail, Gazze'yi bir açık hava hapishanesine dönüştürmüş, uluslararası hukuku hiçe sayarak, sistematik bir şekilde tüm dünyanın gözü önünde ciddi insan hakları ihlalleri yaparak soykırım gerçekleştirmektedir” dedi.
Siyonist İsrail’in saldırıları sonucu 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 41 bin Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 10 binden fazla Gazze'linin kaybolduğunu ve 100 bine yakın insanın yaralandığını ya da sakat kaldığını ifade eden Köse, “Bu süreçte, 172 gazeteci, 500'ü aşkın sağlık görevlisi ve 210'dan fazla Birleşmiş Milletler personeli hayatını kaybetmiştir. 820 cami ve 3 kilise vurulmuş, onlarca hastane, yüzlerce okul ve 130’dan fazla ambulans saldırıya uğramıştır. İsrail'in acımasız saldırıları sonucunda, 17 binden fazla çocuk kurşunlar ve bombalarla hunharca katledilmiştir. Terör devleti İsrail’in Gazze’ye uyguladığı katliam devam ederken işgal alanını genişleterek, Lübnan’a yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 600'ü aşmış, yaralıların sayısı ise 1.800'ün üzerine çıkmıştır. HAK-İŞ olarak Siyonist İsrail’in tarihe kara bir leke olarak yazdığı, 7 Ekim 2023 tarihinin yıldönümünde bir kez daha Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu güçlü bir şekilde ifade ediyor, en güçlü şekilde kınıyor ve lanetliyoruz. Sesimizi yükselterek bu zulme karşı duruyoruz” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşları, İslam İş birliği Teşkilatını, Avrupa Birliğini, Arap Birliğini, bölge ülkelerini ve insan hakları kuruluşlarını Siyonist İsrail Devleti’nin, Netanyahu başta olmak üzere bütün yöneticilerinin uluslararası savaş suçluları mahkemesinde yargılanması için harekete geçmeye, katliamları durdurmak için acilen İsrail’e her türlü müeyyidenin uygulanmasını talep eden Köse, “ITUC ve ETUC başta olmak üzere bütün Dünya Sendikal Hareketine, tüm imkanları zorlayarak Filistin halkı ile dayanışma içinde olması konusunda çağrıda bulunuyoruz. Başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının sağlanmasını, Filistinli kardeşlerimizin yaşadığı ekonomik ve insani sıkıntılarının acilen giderilmesini, Gazze’deki insanlık dışı abluka, yasadışı yerleşim faaliyetlerine, Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsüne yönelik saldırılarından ve insanlığın tüm değerlerini yok sayan tutumundan vazgeçmesini, İşgalci İsrail’in Filistinlilere uyguladığı zorla yerleşim, yer değiştirme ve yıkım çalışmalarını, İsrail güçlerinin Mescid-i Aksâ’ya karşı saldırılarını ve Kudüs şehrindeki tarihi yapıları tahrip etmesini şiddetle kınıyor ve durdurulmasını istiyoruz” diye konuştu.
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararı gereğince İsrail güçlerinin Gazze’nin tamamından geri çekilmesini, tüm rehinelerin ve tutukluların karşılıklı olarak serbest bırakılmasını, yerlerinden edilen Filistinli sivillerin evlerine geri dönmesini, Gazze genelinde insani yardımların güvenli, kesintisiz ve yeterli düzeyde ulaştırılmasını, Gazze’nin yeniden imarı için bir inşa planının başlatılmasını ve hâlen Gazze'de bulunan, hayatını kaybetmiş rehinelerin kalıntılarının ailelerine iade edilmesini talep ederek bu kararın acilen uygulanması isteyerek İsrail’e karşı gerekli tedbirlerin alınması konusunda uluslararası toplumu harekete geçmeye çağıran Köse, HAK-İŞ Konfederasyonu olarak başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız Filistin Devleti kuruluncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini, Kudüs’ün yeniden bir barış kenti olarak asli sahipleri olan Filistinlilere bırakılması gerektiğini kaydetti.