Yüksek rakımda, temiz hava ve toprakta, gece-gündüz sıcaklık farkının fazla olması nedeniyle ayrı bir lezzeti ve aroması olan Kelkit şeker fasulyesinde bu yıl 800 ton civarında rekolte bekleniyor.
Ekimden hasada kadar zahmetli bir üretim süreci gerektiren Kelkit şeker fasulyesi ekim, çapalama, sulama, toplama, kurutma, patosa vurularak ayrıştırma, eleme, seçme ve paketleme gibi aşamalardan geçiyor.
Bu süreçte yoğun bir iş gücü ve emek isteyen kuru fasulyede bu yıl yaşanan dolu yağışları ve hastalıklar nedeniyle rekoltenin beklenenin altında kalacağı öngörülse de yaklaşık 800 tonluk üretim hedefleniyor.
İlçede yaşayan vatandaşlar için önemli bir gelir kapısı haline dönüşen Kelkit şeker fasulyesi yüksek oranda protein, inorganik tuzlar, besin lifi, folik asit, demir ve potasyum başta olmak üzere mineraller, A, B ve C vitaminleri içeriyor.
Özellikle hasada yakın dönemde gece ve gündüz sıcaklık farkının 20 dereceye kadar ulaşması nedeniyle aroması kat be kat artan Kelkit şeker fasulyesi için ilçede kurulan Kelkit Kuru Fasulye Üreticileri Birliği tarafından kamu desteğiyle eleme, ayıklama ve paketleme tesisi de kuruldu.
“6 bin dönümde 700-800 tonlarda bir ürün bekliyoruz”
Kelkit Kuru Fasulye Üreticileri Birliği Başkanı Gökhan Durmuş, bu yıl 6 bin dönüme coğrafi işaretli Kelkit şeker fasulyesi ektiklerini belirterek, “Çıkışlarımız güzel oldu. Rekoltemizi bin 500 ton civarlarında bekliyorduk fakat mevsimsel aksaklıklar yaşadık. Dolu hadiseleri yaşadık. Bu da fasulyelerde rekolte düşüklüğüne sebep oldu. Bazı bölgelerde de fungal hastalıklar göründü. Bunlar da rekolteyi düşürdü. 700-800 tonlarda bir ürün bekliyoruz. İnşallah çiftçinin bu yıl yüzü görecek. Ürünümüzün Pazar sorunu da yok” dedi.
“Çok lezzetli, kaliteli, aroması yüksek bir ürün. Protein değerleri ve çinko değerleri çok yüksek”
Fasulyenin üretim aşamalarından da bahseden Durmuş, “Buradan çıkan ürünleri bir hafta kuruttuktan sonra patos vasıtasıyla çıkarıyoruz. Çıkan ürünleri de birliğimize ait tesisimizde ayıklayıp, temizleyip, sınıflandırıp paketleyip çiftçiye veriyoruz. Tesiste istifleyerek, paketleyerek Türkiye'nin her bir bölgesine gönderiyoruz. Ulaşım sağlıyoruz, sofralara geliyor. Biz hemen hemen organik yetiştiriyoruz. Kimyasal çok kullanmıyoruz. Yiyenler de bunu söylüyor zaten. Çok lezzetli, kaliteli, aroması yüksek ürün. Protein değerleri ve çinko değerleri çok yüksek. Burada tarladan tesise, tesisten sofralarımıza gelecek yakın bir zamanda inşallah” ifadelerini kullandı.
“Şeker fasulyemizi yiyen anlar”
Üreticilerden İsmail Değirmenci de hasada başlanan fasulye için emeğin geçtiğimiz yıl yapılan hasadın hemen ardından başladığını belirterek, “Bu sene yaklaşık 40 dönüm alan ektik. Nisan aylarında tırmık yaparız, kazma yaparız. Toprağı yumuşatırız. Mayıs ayında hava şartlarını uygun yakaladığımız takdirde ekimimizi yaparız. Haziran ayında çapa işlemi yaparız. Çapadan sonra hastalık olmazsa herhangi bir kimyasal ilaç da kullanmayız. Eylül ayına kadar 5-6 defa iklim şartlarına göre sulama yaparız. Gördüğünüz gibi Eylül ayında da hasadımıza başladık. Çok şükür bu sene güzel geçti. Biraz hastalıklarla biraz da dolu olayı biraz rekoltenin düşmesine neden oldu. Şimdi ürünümüz gayet güzel. Ürünümüzün kalitesi yapılmış olan bilimsel araştırmalarla zaten kanıtlanmış. Şeker fasulyemizi yiyen anlar” diye konuştu.