AK Parti Gümüşhane Milletvekili ve Türkiye- Fransa dostluk grubu üyesi Doç. Dr. Kemalettin Aydın, Fransa heyetinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ağırlandığı toplantıda önemli mesajlar verdi.
Türkiye'nin Ortadoğu, Suriye ve Irak politikalarının konuşulduğu toplantıda önemli açıklamalar yapan Aydın, Fransa heyetinde adeta Ortadoğu dersi verdi. Sözlerine Fransa'da yaşanan terör saldırısını kınayarak başlayan Milletvekili Aydın, Türkiye'nin her zaman komşu devletlerin toprak bütünlüğünden yana politikalar izlediğini söyledi.
Türkiye'nin Ortadoğu, Suriye ve Irak politikalarının konuşulduğu toplantıda önemli açıklamalar yapan Aydın, Fransa heyetinde adeta Ortadoğu dersi verdi. Sözlerine Fransa'da yaşanan terör saldırısını kınayarak başlayan Milletvekili Aydın, Türkiye'nin her zaman komşu devletlerin toprak bütünlüğünden yana politikalar izlediğini söyledi.
Aydın şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle Fransa'da yaşanan olaylardan duyduğum üzüntümü dile getiriyorum. Burada yapılan saldırılar barış dinimiz İslam'la bağdaştırılamaz. Yüce dinimiz İslam, insan öldürmeyi ve terörü kesin suretle yasaklar. İslam, tüm toplumların bir arada yaşadığı bir hoşgörü dinidir. Ancak şunu da özellikle belirtmek istiyorum Dünya'nın herhangi bir yerinde terör saldırısı olduğu zaman Batı dünyası da Fransa'da olduğu gibi aynı tepkiyi göstermeli Dünya'nın başka yerlerinde olan terör olaylarına kulak tıkamamalıdır. Suriye'den gelerek Hatay'da patlatılan bir bomba ile 52 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu saldırıda Batı'nın Fransa'nın terör olaylarına bizim verdiğimiz gibi tepki vermesini beklerdik. Bununla birlikte Dünya'nın birçok farklı bölgesinde, terör eylemleri oluyor ve masum insanlar hayatlarını kaybediyor. Yaşanan bu hadiselerden, haksız yere insanların ölmesinden büyük üzüntü duyuyoruz. Bunu önlemek için Fransa hükümetinin de buna uygun politikalar geliştirmesini bekliyoruz. Biz Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi geliştirmenin ve en üst düzey stratejik işbirliğinin yanı sıra bölgemizde yaşanan olaylara kayıtsız kalamayız. Amacımız barışın hakim kılınması ve tabiri caiz ise Ortadoğu bataklığının kurutulmasıdır. Ülkelerin mezhep ağırlıklı yönetilmesine ve antidemokratik uygulamalara karşı olduğumuzu da belirtmek isterim.
Türkiye- Suriye ilişkilerinin ana kırılma noktasında Arap Baharını yaşayan insanların daha demokratik koşullar altında yaşama isteğine Esed rejiminin silahla, baskıyla karşı durulması yatar. Esed rejimi demokratikleşme takvimi üzerine defalarca mutabakata varılmasına karşın buna uymamış ve halkına zulüm etmiştir. Konvansiyonel silahlarla yüz binlerce masum insan hayatını kaybetti ama siz sadece kimyasal silahlarla öldürmelere ses çıkardınız. Türkiye, Suriye ile olan ilişkilerinde mazlumdan yana bir tutum sergiledi. Zor durumda olan herkese kapısını açtı. Dünya'dan yeterli destek olmamasına rağmen yaklaşık 2 milyon Suriyeliyi ülkemizde misafir ettik. Buna başta destek vereceğini söyleyen birçok gelişmiş Avrupa devleti yaklaşık 2 yüz milyon dolar civarında bir yardım yaptı buna karşın Türkiye 5 milyar dolar harcadı.
Suriye'de Esed kendi vatandaşlarını mağdur ettiği ve IŞID katliamları devam ettiği sürece kapımızı mazlumlara açmaya devam edeceğiz. Bu, bizim atalarımızdan kalan mirastır, geleneğimiz göreneğimizdir. Atalarımız da her zaman mazlum milletlerin yanlarında yer almıştır. İktidar olarak, Dünya'nın neresinde biz mazlum varsa onların yanında olmaktan bir adım geri durmayacağız... Fransa ve Batı, silah ve savaş ticareti yerine mazlumların öldürülmesinin açlık ve hastalıktan insanların ölmesinin önüne geçecek projelerde yer almalıdır.”
Türkiye- Suriye ilişkilerinin ana kırılma noktasında Arap Baharını yaşayan insanların daha demokratik koşullar altında yaşama isteğine Esed rejiminin silahla, baskıyla karşı durulması yatar. Esed rejimi demokratikleşme takvimi üzerine defalarca mutabakata varılmasına karşın buna uymamış ve halkına zulüm etmiştir. Konvansiyonel silahlarla yüz binlerce masum insan hayatını kaybetti ama siz sadece kimyasal silahlarla öldürmelere ses çıkardınız. Türkiye, Suriye ile olan ilişkilerinde mazlumdan yana bir tutum sergiledi. Zor durumda olan herkese kapısını açtı. Dünya'dan yeterli destek olmamasına rağmen yaklaşık 2 milyon Suriyeliyi ülkemizde misafir ettik. Buna başta destek vereceğini söyleyen birçok gelişmiş Avrupa devleti yaklaşık 2 yüz milyon dolar civarında bir yardım yaptı buna karşın Türkiye 5 milyar dolar harcadı.
Suriye'de Esed kendi vatandaşlarını mağdur ettiği ve IŞID katliamları devam ettiği sürece kapımızı mazlumlara açmaya devam edeceğiz. Bu, bizim atalarımızdan kalan mirastır, geleneğimiz göreneğimizdir. Atalarımız da her zaman mazlum milletlerin yanlarında yer almıştır. İktidar olarak, Dünya'nın neresinde biz mazlum varsa onların yanında olmaktan bir adım geri durmayacağız... Fransa ve Batı, silah ve savaş ticareti yerine mazlumların öldürülmesinin açlık ve hastalıktan insanların ölmesinin önüne geçecek projelerde yer almalıdır.”