Kentin Bağlarbaşı mahallesinde hayatlarını sürdüren 76 yaşındaki Osman Aktürk ve 70 yaşındaki Seniha Aktürk, 1934 yılında Osman Aktürk’ün babası tarafından inşa edilen 88 yıllık tarihi konakta yaşıyor. Babası gibi kendisi de müzisyen olan ve İstanbul Vefa Lisesi mezunu olan Osman Aktürk, akordeon, cümbüş, saz, gitar, darbuka, org gibi birçok müzik aletini çalıyor. Müzisyenliğin babasından kendisine miras kaldığını ifade eden Osman Aktürk, kendi çocuğunun hatta torununun da müzisyen olduğunu söyleyerek, müzisyenliğin ailelerinde gelenek olduğunu belirtiyor.
"Hayatım boyunca müzikle uğraştım"
Hayatı boyunca müzikle uğraştığını söyleyen Osman Aktürk (76), “Bu konağı babam yaptırdı 1934 yılında. Şu anda 88 yaşında bu konak. Babamın arabası vardı o zamanlar Babam da cümbüş çalardı, ben hayatım boyunca müzikle uğraştım. Ortaokulda da, lisede de hatta orkestram vardı düğünler yapardık biz. Şu anda bende akordeon var, cümbüş var, saz var, gitar var, darbuka var, org var. Düğünlerimizde bunların hemen hemen hepsini çalardık. Fakat şu an orkestralar çoğaldı her düğünde bir orkestra var. Biz de artık bu işleri bıraktık zaten ama evde canımız sıkıldığında elimize alıp tekrar tabi ki müzikle uğraşıyoruz. Bu konağı yapan mühendis Rus’muş, o zaman buralarda Rumlar yaşıyorlarmış. Babam Rus mimara buranın projesini çizdirmiş hatta. Ortaokuldayken İstanbul’da mızıka ile müziğe başladım. Benim kardeşlerim de müzikle uğraşırdı hatta ölen bir ablam vardı o da müzikle uğraşıyordu. Oğlum şu anda müzisyen, müzik öğretmeni zaten. Londra’da bir torunum var çok zeki bir kızımız şahane piyano çalıyor, sesi de çok şahane o da müzisyen” dedi.
“Balkona çıkar akordeon çalardı, derdim ki bu çocuk ne güzel çalıyor”
Eşi Osman Aktürk’ü balkonda akordeon çalarken gördüğünü ve etkilendiğini anlatan Seniha Aktürk (70), “Balkona çıkar akordeon çalardı, derdim ki bu çocuk ne güzel çalıyor. Herkes dinliyordu. Çok güzel çalıyordu, o zamanlar daha güzel çalıyordu. Ben bu konağa 1966 yılında geldim, o sene rahmetli kayınvalidem geldi beraber İstanbul’a gittik. Daha lisede okuyordu. Orada 1 buçuk sene kaldık. Sonra geldik öğretmen sınavlarına girdi kazandı ve öyle devam ettik. Mutlu oluyorum çaldığı zaman, böyle diyorum ki herkes burada toplansa da dinleseler diyorum. Hoşuma gidiyor. Fırsat buldukça çalıyor.” diye konuştu.
Zuhal Okur 2 Yıl Önce
Bağlarbaşı mahallemizin köklü ailelerinden çok sevilen saygıdeğer ve mütevazi değerleridir bu güzel insanlar. Rabbim sağlıklı uzun ömürler versin .