AK Parti Gümüşhane Milletvekili Cihan Pektaş, TBMM Genel Kurulunda DSİ Genel Müdürlüğü'nün 2018 Mali Yılı Bütçesi üzerinde AK Parti Grubu adına konuşma yaptı.
Konuşmasında Devlet Su İşleri’nin Türkiye’nin en köklü ve en büyük yatırımcı kuruluşlarından birisi olduğuna değinen Pektaş, “Su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve işletilmesinden sorumlu kuruluşumuzdur. Enerji, tarım, hizmetler ve endüstri sektörlerinde hizmet vermektedir. DSİ, daha çok, baraj yapan bir kuruluş olarak bilinmektedir. Ülkemizde yağışlar mevsimlere ve bölgelere göre farklılıklar göstermektedir. Yağışlı mevsimlerdeki suların kurak mevsimlerde kullanılmak üzere depolanması bir mecburiyettir. Bu maksatla, aralarında Atatürk, Keban ve Karakaya gibi barajların da olduğu 276 adet baraj inşa edilmiştir. Son 15 yılda başta Çine Adnan Menderes, Ermenek ve bir mühendislik harikası olan Deriner barajları olmak üzere 508 adet baraj inşa edilerek işletmeye açılmıştır. Bugün itibarıyla barajlarımızın sayısı 734'dür” dedi.
Barajların haricinde Göl-Su Projesi kapsamında bin adet gölet inşa edildiğini, 2019 yılı sonuna kadar bin 71 göletin daha bitirilmesinin hedeflendiğini dile getiren Pektaş, “Barajlarımızın ve göletlerimizin toplam depolama kapasitesi 166 milyar metreküptür ve bu, muazzam bir kapasitedir. İnşa edilen barajlar hidroelektrik enerji üretiminin yanı sıra tarımsal sulama, şehirlerimizin içme ve kullanma suyu temini ve taşkın önleme gibi çok maksatlı olarak değerlendirilmektedir. Meteorolojik verilere göre son kırk dört yılın en kurak yılı, içinde bulunduğumuz 2017 yılı olmuştur. Vatandaşlarımız bu kuraklığı inşa edilen barajlar ve göletler sayesinde hissetmemiştir. Akarsularımızın ekonomik olarak yıllık hidroelektrik üretim potansiyeli 180 milyar kilovatsaattir. On beş yıl öncesine kadar bu potansiyelin 26 milyar kilovatsaati değerlendirilmişken yap-işlet-devret modeliyle özel sektörün de devreye sokulmasıyla üretim kapasitesi 95 milyar kilovatsaate yükseltilmiştir” diye konuştu.
TBMM Genel Kurul salonunda yanan her 4 avizeden 1 tanesinin DSİ'nin ürettiği enerjiyle aydınlandığını, DSİ'nin projelerinin 5 yıl ile 10 yıl arasında kâr etmeye başlayan, ülkenin kalkınmasında lokomotif vazifesi gören projeler olduğunu kaydeden Pektaş, şunları söyledi: “1974 yılında işletmeye açılan Keban Barajı kırk üç yılda 65 milyar liralık enerji üretmiştir. Önümüzdeki yıl su tutulmaya başlanacak olan Ilısu Barajı yılda 4 milyar 120 milyon kilovatsaat enerji üretecektir. 2019 yılında su tutulması planlanan, 270 metre yüksekliğiyle dünyanın 3'üncü en yüksek barajı olacak olan Yusufeli Barajı yılda 1 milyar 888 milyon kilovatsaat enerji üretecektir. İki barajın ekonomiye yıllık katkısı 1 milyar 850 milyon lira olacaktır. Eskiden barajların proje, müşavirlik ve müteahhitlik hizmetleri tamamen yabancı firmalar tarafından yapılıyordu; finansmanı ise dış krediyle temin ediliyor ve projelerin faturası çok yüksek oluyordu ama artık devir değişti. Bugün DSİ'nin bütün projeleri yerli projeci müşavir ve müteahhitler tarafından, millî bütçeyle çok daha uygun fiyatlara yaptırılmaktadır. Barajlarımızdan mümbit topraklarımız da sulanmaktadır. Ülkemizin yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 11'i yani 85 milyon dekarı ekonomik olarak sulanabilir tarım arazisidir. İktidarımızdan önce 28 milyon dekar sulanan araziye 37,3 milyon dekar daha ilave edilerek bugün 65 milyon 300 bin dekara yükseltilmiştir. Son yıllarda borulu ve basınçlı sistemle sulama projeleri inşa edilmeye başlanmıştır. Yağmurlama ve damlama sistemleri kullanılarak yüzde 35'e kadar daha su tasarrufu sağlanmaktadır. Kuru tarımdan sulu tarıma geçildiği zaman en az 4 kat, verimli ovalarda ise 13 kata kadar daha fazla ürün alınabilmektedir. Küresel ısınma, iklim değişikliği ve çölleşme gibi sebeplerle 2035 yılında dünyada gıda üretiminin bugünkü üretimden yüzde 12 daha az olacağı öngörülmektedir; nüfusun ise 1 milyar daha fazla olacağı tahmin edilmektedir. Dolayısıyla, gıdaya erişim zorlaşacak ve gıda fiyatları yükselecektir. Gıda arz güvenliğimizin sağlanması için sulanabilir bütün arazilerimizin sulu tarıma kavuşturulması çok büyük önem arz etmektedir. İstanbul ve İzmir başta olmak üzere şehirlerimizin içme ve kullanma suyu ihtiyacı uzun vadede çözülmüştür. 42 milyon vatandaşımıza dünya standartlarında, ileri teknolojiyle arıtılmış, kaliteli ilave içme suyu temin edilmiştir. Kıbrıs'a deniz altından askıda boru metoduyla su götürme projesi tekniği ve büyüklüğü bakımından dünyada bir ilktir ve ülkemizin gurur projesidir. Bütün bu hizmetleri ülkemize kazandıran, su deyince akla ilk gelen isim olan Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu ve ekibine, hâlihazırda 3.683 projeyi başarılı bir şekilde yürüten DSİ personeline çok teşekkür ederim. Bu duygu ve düşüncelerle 2018 yılı bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı ve bereketli olmasını diliyor, tekrar sizleri saygıyla selamlıyorum.”