Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek kurumun resmi instagram hesabı olan @gumusuniv üzerinden canlı yayınla gerçekleştirilen programın ilk konuğu oldu.
Covid-19 virüs salgını nedeniyle Gümüşhane Üniversitesinde başlayan Uzaktan Eğitim Sistemi ile birlikte öğrencileri, akademisyenleri ve çalışanları bilgilendirmek, sorularını cevaplandırmak amacıyla resmi instagram hesabı olan @gumusuniv’de canlı yayın programları başlatıldı. Canlı yayınların ilk konuğu Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek, yeni normalleşme süreci içerisinde üniversite hakkında merak edilen sorulara açıklık getirdi.
Moderatörlüğünü İletişim Fakültesi Arş. Gör. Dr. Elif Kütükoğlu’nun gerçekleştirdiği canlı yayında öğrencilerin sosyal medya üzerinden merak ettiği soruları cevaplayan Rektör Zeybek, “İnsanlık tarihinde Covid-19 vakasına kadar hem yakın geçmişte hem de uzak geçmişte çok önemli salgınlar yaşandı. Bu salgınlar daha çok bölgeseldi. Yani dünyada belli kıtaları ve belli ülkeleri etkiliyordu. Ama ilk defa bütün ülkeleri baştanbaşa dünyanın tamamını etkileyen bir salgınla karşı karşıyayız. Ortaya çıkan bu salgın bütün hayatımızı, alışkanlıklarımızı ve eğitim-öğretim faaliyetlerimizi bir anda değiştirdi. Bizler de yoğun şekilde geleceğe yönelik planlama ağırlıklı olarak çalışmaya devam ettik” dedi.
16 Mart 2020 tarihi itibariyle üniversitelerde 3 hafta eğitim-öğretime ara verilmesi üzerine üniversitede yaşanan sürece değinen Rektör Zeybek, şu açıklamalarda bulundu: “Salgın Türkiye’de ilk pozitif vaka ile birlikte Sağlık Bakanlığımız tarafından kamuoyu ile paylaşılınca bütün kurumlar gibi Yükseköğretim Kurulumuz da derhal bütün üniversitelerle etkileşim halinde sürecin bundan sonra nasıl yürütüleceğine dair program hazırlıklarına başladı. Üniversite olarak bir taraftan genel anlamda hazırlıklarımızı yaptık. Kronik rahatsızlığı bulunan, 60 yaş üstü personelimizin veya hamile personelimizin idari izin durumlarını hayata geçirmiş olduk. Erasmus hareketliliği kapsamında yurt dışında bulunan öğrencilerimiz vardı. Onların bir kısmı Avrupa ülkelerinde vaka sayısı arttıkça Türkiye’ye dönmeye başladılar. Dış İlişkiler ofisimiz tarafından bunların toplum içerisine karışmadan en az 14 günlük karantina durumları için yönlendirmeler yaptı. Diğer taraftan hijyen anlamında bir takım hazırlıkların içerisinde olduk. İdari ve Mali Daire Başkanlığımız tarafından hijyen maddelerinin temini sağlandı. Bu maddeler birimlere dağıtıldı. 10 kişilik bir ekip oluşturuldu. Çok sık temas halinde bulunan temizlik ekibimize maske ve eldiven dağıtıldı. Kampüs alanında bir yıkama ve dezenfekte faaliyeti gerçekleştirildi. Binaların girişlerine el dezenfekte aparatları ilave edildi. Halk Sağlığı Bölümünden Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir hocamız tarafından broşür ve afişler hazırlandı. Bunları üniversitemizde ilgili yerlere astık. Öte yandan da eğitim-öğretim ile ilgili hazırlıklar yaptık. 16 Mart tarihinden itibaren YÖK Başkanımız tarafından uzaktan eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirileceği duyurulunca bizler de bir hafta içerisinde Uzaktan Eğitim altyapımızı tamamlayıp 23 Mart itibariyle eğitim-öğretim faaliyetlerimize başladık. 18 bin 800 öğrencimiz ve akademik personelimiz derslerle birlikte sisteme entegre oldu. Bugüne kadar herhangi bir aksaklık yaşamadan gayet başarılı bir şekilde yürütüyoruz. Yaşadığımız salgın süreci olağandışı bir süreç, dolayısıyla bu süreçte asıl olan eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürebilmekti. Çünkü dünyada birçok ülkede eğitim-öğretim faaliyetleri ciddi bir şekilde aksadı. Hem ülke olarak hem de Gümüşhane Üniversitesi olarak bizler çok şükür sıkıntısız bir şekilde bu faaliyetlerimizi sürdürdük. En önemlisi bu faaliyetler aksamamış oldu. Bunun dışında öğrencilerimiz ders notları sistemde olduğu için zaman sıkıntısı olmaksızın derslerini takip edip, tekrar edebiliyorlar. Kendileri için en verimli ders verme metodunu bu sayede ortaya koymuş oldular. Geçici bir durum olduğu için asla yüz yüze eğitiminin çeşitliliğini, öğretim elemanlarımızın kullandıkları materyal ve malzemelerinin yerini almaz ama olağan dışı bir süreç olduğu için bizde eğitimler canlı olarak yapılıyor. Bu sebeple de bu eğitimlerin aksamaması açısından olumlu buluyorum.”
“Mazeret sınavları online olarak ödev, proje şeklinde gerçekleştirilecektir”
Öğrencilerin mazeret, final, bütünleme ve tek ders sınavları ile ilgili olarak sordukları sorulara da açıklık getiren Rektör Zeybek, “Akademik takvimimizde belirtilen mazeret sınavlarımız tıpkı diğer sınavlarımız gibi online olarak ödev, proje şeklinde gerçekleştirilecektir. 31 Mayıs ile 13 Haziran tarihleri arasında finallerimiz başlıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız 15 Haziran’dan sonra üniversitelerin eğitim-öğretim faaliyetleri ile ilgili kamuoyuyla bir takvim paylaştı. Bizim finallerimiz bu belirlenen takvimden önce tamamlanmış olacağı için biz aldığımız Senato kararı gereği yine aynı şekilde ödev ve projelerle bu sınavlarımızı yapmış olacağız. Bütünleme ve tek ders sınavları da online olarak ödev, proje şeklinde gerçekleştirilecektir” şeklinde konuştu.
Staj durumuna açıklık getirdi
Uygulama olan bölüm ve programlarda yapılacak stajların öğrencilerin daha öncesinde anlaştıkları kamu veya özel kurumlar olması halinde Türkiye’de staj işlemlerinin uygulanabilir hale geldiği yaz döneminde, şayet bu fırsatı bulamazlarsa sonbahar veya eğitim-öğretim sezonunun sonunda yapabileceklerini dile getiren Rektör Zeybek, öğrencilerin bu fırsatı bulamadıklarında da Şubat dönemindeki arada stajlarını yapabileceklerini söyledi.
Lisansüstü öğrencilerin durumuna da değinen Rektör Zeybek, “Lisans öğrencileri için aldığımız tedbirleri, lisansüstü öğrencilerimiz için de almış bulunuyoruz. Gerek Fen Bilimleri ve gerekse de Sosyal Bilimleri Enstitülerimizde sistem üzerinde dersler canlı olarak yürütülüyor. Savunma ve yeterlilik sınavları ile seminer sunumları online olarak her iki enstitümüz de 16 Mart’tan itibaren gerçekleştiriyor. Yapılan bu sınavlar kayıt altına alınıp saklanıyor” dedi.
“Öğrencilerimiz sanal sınıflarda eğitim-öğretimlerini online olarak devam ediyor”
Rektör Zeybek, kendisine en çok sorulan sorulardan biri olan 15 Haziran’dan sonra üniversitenin açılıp açılmayacağı ve Yaz Okulu süreci ile ilgili olarak da şunları dile getirdi: “15 Haziran’dan öncesinde bizim akademik takvimimiz bahar yarılımızı tamamlamış olacak. Öğrencilerimiz sanal sınıflarda eğitim-öğretimlerini online olarak devam ediyor. Bir diğer husus ise yaz okulu ile ilgili. Üniversitemizde 3 yıldır fiili olarak Yaz Okulu yapılıyor. 600 öğrenci ile başladığımız ilk Yaz Okulumuzda ikinci yılda 1000 ve üçüncü yılında 1600 civarında hem kendi hem de yaz okulu açılmayan ülkemizin farklı köşelerinden üniversitelerdeki öğrencilere de eğitim-öğretim desteği sağlamış olduk. Bu yıl da salgının seyri eğer öğrencilerimizin yüz yüze burada bulunabileceği bir ortam ortaya çıkarsa yoğunlaştırılmış bir programla, eğer yüz yüze olmayacaksa da online olarak bu süreç planlanabilir. Önümüzdeki günlerde bu konu ile ilgili kararımızı netleştirip üniversitemizin web sitesinde ilan edeceğiz.”
Mezuniyet töreni yapılacak mı?
Son sınıf öğrencilerinin merakla beklediği mezuniyet törenine ilişkin olarak da Rektör Zeybek, “Öğrencilerimizin mezuniyet programı arzu etmeleri son derece insani ve haklı bir durumdur. Üniversite mezuniyeti öğrencilerimizin büyük çoğunluğunun son mezuniyetidir. En çok hatıraları olan, bir taraftan kişiliğinin şekillendiği üniversite hayatı önemli bir öğrenim seviyesidir. Biz de öğrencilerimizin bu mezuniyet coşkusunu canı gönülden paylaşmayı arzu ediyoruz. Mezuniyet ile ilgili olarak salgının seyri bize bu konuda ne yapmamız gerektiği konusunda yol gösterici olacaktır. Şayet şartlar uygun olursa mezuniyet programlarını fiili olarak yapmayı diliyoruz. Çünkü öğrencilerimizin bu mutluluklarını paylaşmak biz hocalar ve yöneticiler için çok değerlidir” ifadelerini kullandı.
Yabancı öğrencilerin durumu?
Yabancı uyruklu öğrencilerin durumuna da değinen Rektör Zeybek, “İlk defa bu sene dünyanın farklı köşelerinde Asya’dan, Afrika’dan pek çok öğrencimizi ağırladık. Şuan itibariyle 17 farklı ülkeden 29 tane sadece Türkçe Öğretim Merkezi’nde öğrenim gören öğrencimiz bulunmaktadır. Bu öğrencilerimiz de bizlerin şuan misafiridir. Çok zor şartlarda geldikleri ülkelerden eğitim-öğretim faaliyetlerini Türkiye’de daha iyi alacaklarına inandıkları için geldiler. Gümüşhane’de de hem misafirperver halkımızın hem de üniversite hocalarımızın bağrına bastıkları gençlerimiz bunlar. Bir ay önce Gençlik Spor Bakanlığımız her ildeki TÖMER’deki yabancı öğrencilerimiz başta olmak üzere misafir öğrencileri bölge YURTKUR’daki merkezlere topladı. Bizim öğrencilerimizde Trabzon’da bulunuyorlar. Öğrencilerimize her türlü maddi ve manevi desteği sağlamaya devam ediyoruz. Amacımız yıllarca ihmal edilmiş olan yabancı öğrenci sayısını hızla artırmak ve çeşitlilik kazandırmaktır. Çünkü biz inanıyoruz ki bu misafir öğrencilerimiz gelecekte Türk milletinin gönüllü elçileri olacaktır. Hepsi de kendi ülkesinde çok güzel işler başaracaklardır. Tarih boyunca olduğu gibi, bu nezih milletin birer mensubu olarak hem bizler hem de tüm öğretim üyelerimiz gönüllü olarak bu öğrencilerimize destek oluyoruz. Bu misafir öğrencilerin gelecekte üstlenecekleri misyonlar çok önemlidir. Onların en iyi şekilde yetişmesi için bütün imkânlarımızı Gümüşhane Üniversitesi olarak seferber etmiş durumdayız” dedi.
Salgın sürecinin birçok Avrupa ülkesinde eğitimi durma noktasına getirdiğini fakat Türkiye’deki üniversitelerin online eğitim sistemine çok çabuk bir şekilde adapte olduğunu dile getiren Rektör Zeybek, “Türkiye 2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda ilerliyor. Salgın sonrasında en çok yükselen ülkeler arasında olacağını ümit ediyorum. Dolayısıyla bu salgın süreci dijital çağa geçiş aşamasında bize hazırlıklarımızı tamamlama fırsatını verdi. Ülke ve millet olarak bu salgın sürecini en iyi şekilde yürüttüğümüzü rahatlıkla söyleyebilirim” yorumunda bulundu.
“Bu süreç sonrasında neler yapabileceğimizi ülke olarak, üniversite olarak öncelikle planlamamız gerekiyor”
Rektör Zeybek, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Geçici bir süreci yaşıyoruz. Asıl olan bu süreç sonrasında neler yapabileceğimizi ülke olarak, üniversite olarak öncelikle planlamamız gerekiyor. Biz millet olarak da çok önemli bir kültürün mensuplarıyız. Ne yapmamız gerektiğine dair daha önceden yaşanmış tecrübelerimiz var. Bunlara da dikkat ediyoruz. Yayımlanan bütün istatistiki veriler ve rakamlar salgın süreci ile ilgili başarılı bir süreç yürüttüğümüzü gösteriyor. Tabi gönül arzu ediyor ki tek bir insanımızı dahi kaybetmeyelim. Dünya ülkeleri ile karşılaştırdığımızda bizde çok şükür öyle yüksek rakamlar hiç görmedik. Vaka sayımızın ne kadar az olabileceği de bize bağlıdır. Sosyal izolasyonu, hijyen kurallarını ve sosyal mesafeyi dikkat etmeye devam edelim. Gerçekten bizim için değerli olan sevgili öğrencilerimizden dileğimiz bu konulara dikkat etmeleridir. Donanımlı, değerlerine bağlı, ülkesinin gelecekte kalkınmasında seve seve sorumluluk alacak gençlerimizin eğitim-öğretim gibi ihtiyaçlarını en iyi şekilde yerine getirmelerini önemsiyoruz. Sağlık içerisinde tekrar kampüsün cıvıl cıvıl olduğu öğrencilerimizle olmayı arzu ediyoruz. Bu nedenle de öğrencilerimize ve hem akademik ve idari personelimize hem de de ailelerine sağlıklı huzurlu günler diliyorum. Gerçekleştirilen bu canlı yayına vesile olan İletişim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Müge Yılmaz’a, canlı yayında emeği geçen Medya Merkezi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Kaan Gez’e, Arş. Gör. Dr. Elif Kütükoğlu’na teşekkür ediyorum. Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Bayram Nazır, Prof. Dr. Günay Çakır ve Prof. Dr. Ferkan Sipahi’ye, Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Gülsüm Çalışır’a, Rektör Danışmanlarımız Dr. Öğr. Üyesi Serhat Dağ, Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Ayyıldız, Dr. Öğr. Üyesi Büşra Tosunoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Mümin Hakkıoğlu’na, Yüksekokullarımız adına program sırasında bizi yalnız bırakmayan Doç. Dr. Selçuk Alemdağ’a, Dekanlarımıza, Yüksekokul Müdürlerimize ve Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Fatih Yalçın’a, Daire Başkanlıklarımıza, tüm akademik ve idari personelimize sürece katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.”