Saadet Partisi (SP) Gümüşhane İl Başkanı Av. Akın Demir, AK Parti Gümüşhane Kadın Kolları Başkanlığının yazar Abdurrahman Dilipak’ın siyasal kimlik üzerinden kadınlara hakaret ve aşağılamasının kabul edilemez olduğuna katıldıklarını fakat AK Parti Kadın Kolları teşkilatının İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmalarını yadırgadıklarını söyledi.
Yaptığı açıklamada kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ve sonrasında yasal düzenlemeye konu olan sözleşme hükümleri üzerinden tartışmaların bitmek bilmez bir hal aldığını, kimi çevrelerin bu sözleşmeyi ve yasal düzenlemeleri savunduğunu kimi çevrelerin de sözleşmeye ve yasal düzenlemeye karşı çıktıklarını hatırlatan Demir, “En son bu tartışmaya gazeteci yazar Abdurrahman DİLİPAK ile Ak Parti Kadın Kolları dâhil olmuştur. Gümüşhane Ak Parti Kadın Kolları Başkanlığının dün itibari ile yapmış olduğu basın açıklamasında siyasal kimlik üzerinden kadınlara dönük hakaret ve aşağılamanın kabul edilemez olduğunu kabulle bu yöndeki basın açıklamasına katıldığımızı lakin İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmalarını yadırgadığımızı ve tasvip etmediğimizi ifade etmek isteriz” dedi.
“Bu tarz hastalıklı sözleşme ve hükümlerini kabul etmemiz ve bunu savunmamız mümkün değildir”
İstanbul Sözleşmesinin her ne kadar kadına şiddetin önüne geçme algısı üzerinden topluma lanse edilmeye çalışılsa da bu hususun gerçeği yansıtmadığını ifade eden Demir, “Kissinger’in ifadesi ile ‘geçeklik önemli değildir, önemli olan gerçeklik algısıdır.’ yani kadına şiddeti önleme- aileyi koruma gibi herkese hoş gelen ifadeler ile gerçek niyetlerini saklamaktadırlar. Bu sözleşme ile gerçekte kadın değersizleştirilmekte, aile tahrip edilmekte, toplum ayrıştırılmaktadır. Kadını meta olarak gören bu anlayışın sorunu çözmesi beklenemez. Bu sözleşme ile kadın aşağılanmakta yeni bir toplumsal model adı altında Türk Aile yapısını tahrip etmektedir. İş bu sözleşme Rabbimizin fıtratına, doğal yaşama aykırı olarak yeni cinsiyetler belirlemiş toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsel kimlik gibi ne olduğu belli olmayan cinsiyet tarifleri yapılmaktadır. Fıtri- doğal olan kadın – erkek cinsiyetinin dışında LBGTİ olarak ifade edilen tedavi edilmesi gereken eğilimler cinsiyet olarak kabul edilmektedir. Bunun kabul edilebilmesi ve savunulabilmesi mümkün değildir. Biz bir inancın evlatlarıyız, inancımız da rehberimiz olan Resul’ün örnekliğinde olmayan bu tarz hastalıklı sözleşme ve hükümlerini kabul etmemiz ve bunu savunmamız mümkün değildir. Hele ki Ahmet Ziyauddin memleketinden böyle bir sessin çıkması hiç kabul edilemez” diye konuştu.
“Bu sözleşmeden sonra yapılan düzenleler sonrasında Anadolu’nun en münbit yeri olan Gümüşhane’de bile boşanma davalarında gözle görülür artış yaşanmış ve aileler dağılmıştır”
Bu hususta AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un da eleştirel yaklaşımı varken KADEM adlı dernek sahip çıkıyor diye bu sözleşmeyi savunmanın da kabul edilebilir bir davranış olmadığının altını çizen Demir, “Bu sözleşmenin uygulandığı tüm Avrupa ülkelerinde sözleşme sonrası yapılan düzenlemelere rağmen kadına, çocuğa ve aile içi şiddete dönük vaka sayılarında artış olduğu – ailelerin dağıldığı- bir çok toplumsal sorunun yaşandığı istatiksel olarak ortadadır. Yine hakeza bu sözleşme sonrası yapılan düzenleler sonrasında Anadolu’nun en münbit yeri olan memleketimizde bile boşanma davalarında gözle görülür artış yaşanmış ve aileler dağılmıştır. Kadın bizim inancımızda ve kültürümüzde en kutsal yeri olan kişilerden birdir. Kitabımızda kadına-anneye hürmet yönünde onlarca hüküm bulunmaktadır. Yine Allah Resulü annenin ayağını cennete benzetmiş ve ona en ulvi makamı vermiştir. Toplumsal sorunları batının dayatması ile çözüme kavuşturabilmemiz mümkün değildir. Yine bu sözleşmenin finansörlerine baktığımızda bugüne kadar insanlık için her türlü zararlı oluşumları yapmış grupların olduğu görülecektir. Bu manada çok büyük mahzurları olan bu sözleşmenin savunulmasını Gümüşhane adına üzüntü ile karşıladığımızı bir kez daha kamuoyuna arz ederiz” şeklinde konuştu.