Saadet Partisi (SP) Mahalli İdareler İl Başkanı İlker Bal, şehrin protokol koltuklarında oturanların Gümüşhane için vizyonlarını göremediklerini söyledi.
Yaptığı açıklamada, şehirdeki imar problemini eleştiren Bal, “Atalarımız evleri hep yüksek alanlara yapar. Dereleri kendi doğal akışını bozacak mimari ile işgal etmekten uzak dururlardı. Biz ise şu an dere yataklarına bina yapma yarışı içerisindeyiz” diyerek ironi yaptı.
İnşaat sezonunun başlamasıyla birlikte yine derelerde gezen iş makinalarını gördüklerini ifade eden Bal, “Bu gelecek nesillerin sağlıklı yaşam alanlarının çalınması ve doğanın dengesinin bozulması demektir. Dereleri eşip ev yaptırmayı artık durdurmamız gerekmektedir. Belediye başkanı katlettiği Mordut mevki dere havzasını görerek ruhsat verirken daha dikkatli olmalı diye söylemiştik. Ama gelin görün ki hiç muhatap bulamadık. Hiçbir değişiklik göremedik. Bu çılgınlığın önü hala daha alınmadı. Evet bu İmar ruhsatları bir çılgınlıktır. Biz bunun müsebbiplerini uyarıyoruz. Bundan vazgeçin. Şehrimiz için büyük anlam ifade eden Kent konseyimizi ve İl meclisimizi daha dirayetli olmaya ve gerekirse şehrin tüm Dere havzasında nöbet tutarak buraya İmar veren belediyeyi ikaz etmeye çağırıyoruz. Bu yapılar için İmar izni veren Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü’ne, Su havzaları ile ilgili İl Devlet su işlerince bu alanların Fizibil raporlarının sunulması için Parti teşkilatımız tarafından dilekçelerimiz iletilmiştir.” dedi.
Yapılanları “akıl tutulması” olarak nitelendiren Bal, Harşitin işgalinin durdurması gerektiğini belirterek, bunu zulüm olarak değerlendirdi ve şu tespiti yaptı: “Su kendi yatağında seyretmez ise Doğal olmayan afetler ortaya çıkar. Doğal olmayan diyoruz, yani insanlar kendi elleriyle afetleri çağırırlar. İnsanımızın konut gereksinimi için verilen sözlerin de tutulmasını istiyoruz. Müteahhit mantıkla Belediye’nin konut yapmasını tasvip etmiyoruz. Hele arsaları çok fahiş bedelle girişimcilere sunmasını da kabul etmiyoruz. Biz çözümü gösteriyoruz. Belediye ve diğer kurumlar şehrin dışına çıkarılıp akabinde buralarda yeni merkezler için büyük teşvikler düzenlenmeli. Kurumların, yurtların, okulların zaman kaybetmeden İl dışına çıkarılması sağlanmalı. Ancak böylece şehrin merkez alanlarının, dere havzasının koruması mümkün olabilir. Bunun için Partimiz siyaset gütmeden tüm bilgileri ve çözüm önerilerini paylaşmaktan geri durmayacaktır. Son olarak biz Modern dünyanın, makineleştirdiği insanın büyük şehirlerden kaçmak istediğinde koşacağı bir şehri imar etmek istediğimizi söylüyor geri dönülmez hatalar yapmamaları için yöneticilerimizi bir kez daha uyarıyoruz.” diye konuştu.
Yaptığı açıklamada, şehirdeki imar problemini eleştiren Bal, “Atalarımız evleri hep yüksek alanlara yapar. Dereleri kendi doğal akışını bozacak mimari ile işgal etmekten uzak dururlardı. Biz ise şu an dere yataklarına bina yapma yarışı içerisindeyiz” diyerek ironi yaptı.
İnşaat sezonunun başlamasıyla birlikte yine derelerde gezen iş makinalarını gördüklerini ifade eden Bal, “Bu gelecek nesillerin sağlıklı yaşam alanlarının çalınması ve doğanın dengesinin bozulması demektir. Dereleri eşip ev yaptırmayı artık durdurmamız gerekmektedir. Belediye başkanı katlettiği Mordut mevki dere havzasını görerek ruhsat verirken daha dikkatli olmalı diye söylemiştik. Ama gelin görün ki hiç muhatap bulamadık. Hiçbir değişiklik göremedik. Bu çılgınlığın önü hala daha alınmadı. Evet bu İmar ruhsatları bir çılgınlıktır. Biz bunun müsebbiplerini uyarıyoruz. Bundan vazgeçin. Şehrimiz için büyük anlam ifade eden Kent konseyimizi ve İl meclisimizi daha dirayetli olmaya ve gerekirse şehrin tüm Dere havzasında nöbet tutarak buraya İmar veren belediyeyi ikaz etmeye çağırıyoruz. Bu yapılar için İmar izni veren Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü’ne, Su havzaları ile ilgili İl Devlet su işlerince bu alanların Fizibil raporlarının sunulması için Parti teşkilatımız tarafından dilekçelerimiz iletilmiştir.” dedi.
Yapılanları “akıl tutulması” olarak nitelendiren Bal, Harşitin işgalinin durdurması gerektiğini belirterek, bunu zulüm olarak değerlendirdi ve şu tespiti yaptı: “Su kendi yatağında seyretmez ise Doğal olmayan afetler ortaya çıkar. Doğal olmayan diyoruz, yani insanlar kendi elleriyle afetleri çağırırlar. İnsanımızın konut gereksinimi için verilen sözlerin de tutulmasını istiyoruz. Müteahhit mantıkla Belediye’nin konut yapmasını tasvip etmiyoruz. Hele arsaları çok fahiş bedelle girişimcilere sunmasını da kabul etmiyoruz. Biz çözümü gösteriyoruz. Belediye ve diğer kurumlar şehrin dışına çıkarılıp akabinde buralarda yeni merkezler için büyük teşvikler düzenlenmeli. Kurumların, yurtların, okulların zaman kaybetmeden İl dışına çıkarılması sağlanmalı. Ancak böylece şehrin merkez alanlarının, dere havzasının koruması mümkün olabilir. Bunun için Partimiz siyaset gütmeden tüm bilgileri ve çözüm önerilerini paylaşmaktan geri durmayacaktır. Son olarak biz Modern dünyanın, makineleştirdiği insanın büyük şehirlerden kaçmak istediğinde koşacağı bir şehri imar etmek istediğimizi söylüyor geri dönülmez hatalar yapmamaları için yöneticilerimizi bir kez daha uyarıyoruz.” diye konuştu.