Gümüşhane Üniversitesi Gümüşhane Meslek Yüksek Okulu İnşaat Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Mahmut Sarı, küresel ısınma, kuraklık ve yeraltı barajları ile ilgili gazetemize önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sarı, kuraklığın etkileri her geçen gün daha çok hissedilmeye başladığını, barajlardaki suların azalması ile su kesintilerinin yaşanmasının özellikle büyük kentlerde yaşamı olumsuz yönde etkilemeye devam ettiğini, kırsal bölgelerde yaşanan yağış dengesizlikleri, mevsimsel kar örtüsünün kaplandığı alanların azalması ve toprağın kalitesindeki düşüş gibi pek çok problemi de beraberinde getirmekte olduğunu söyledi.
“ELEKTRİK ÜRETİMİNDE CİDDİ AZALMALAR OLACAK”
Dr. Öğr. Üyesi Sarı, “Kuraklığın böyle devam etmesi durumunda, ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarından büyük öneme sahip hidroelektrik santrallerinin elektrik enerji üretimi ciddi bir azalım görülecek ve daha çok enerji ithal etmek zorunda kalınacaktır” ifadelerini kullanarak, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Mevsimlerde suya aşırı ihtiyacı olan hububat (buğday, arpa, pirinç vb.,) ürünlerinin yetersiz su alması sebebiyle üretiminde yüksek oranda azalımından dolaylı olarak bu ürünlerin fiyatına aynı oranda artırım gelebileceğini göstermektedir. Tabii ki bu gelişmelerin sosyal ve ekonomik sonuçları da olacaktır. Fiyat artışları doğrudan tüketicinin cebine, enflasyon rakamlarına yansıyacaktır. İlerleyen yıllarda kuraklığın bu şekilde devam etmesi durumlarında ise su, enerji ve gıda krizleriyle mücadele kaçınılmaz bir durum oluşturacaktır.”
“YERALTI BARAJLARINA CİDDİ ÖNEM VERİLMELİDİR”
Yer altı barajlarına ciddi önem verilmesi gerektiğimi vurgulayan Sarı, “Yer altı barajları, yer altı suyu akımına karşı geçirimsiz bir perde oluşturarak, genellikle topoğrafyanın ve jeolojinin uygun olduğu vadi alüvyonlarında veya sahil akiferlerinde inşa edilir. Yer üstüne inşa edilen klasik barajlara oranla daha düşük maliyetle gerçekleştirilen bu barajlar ile yüzey sularının buharlaşma kayıplarının en aza indirilerek yeraltı suyuna iletilmesi sağlanır. Dolayısıyla yeraltı suyu rezerv açısından korunmuş olur. Bu doğrultuda, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkisiyle yaşanan kuraklığın negatif etkilerini en aza indirmek için yeraltı barajlarına ciddi önem verilmesi ve ilerleyen yıllarda il bazlı sayılarının yüksek oranda arttırılması gerekmektedir. Bu yeraltı barajları ile özellikle kırsal kesimlerdeki vatandaşlara kesintisiz su sağlanması, bölge halkının küçük çaplı sulamaları ve içme suyu ihtiyacını karşılar nitelikte suyun depolanması önem arz etmektedir” dedi.
VATANDAŞ 2 Yıl Önce
Bizim milletimiz nasılsa parasını ben veriyorum diyerekten suyu hunharca harcamayı kendine reva görüyor. Bu bolluk yerini elbette kıtlığa bırakacaktır.