Türk halklarının yaşadığı yörelerde çok zengin bir söz dağarcığının ve sözlü edebiyatın kendi kaderine terk edilmiş durumda olduğundan bahseden Kalkan, “Binlerce yıllık birikimle Söğütlü söz varlığında yer alan her bir kelimeyi kendi çocuğum gibi görüyorum, olur da bir tanesini bile unutur da yazamazsam dışarda tek başına kalır diye endişeleniyorum. Bu hassasiyetim çalışmayı hazırlarken beni birçok bilim dalında [Sözlükbilim (Fr. lexicologie), Ses Bilgisi (Fonetik), Dilbilim, Antropoloji, Türkçe, Edebiyat, Coğrafya ve Tarih] araştırma yapmaya mecbur bırakmıştır. Atalarımızın binlerce yıllık yolculuk serüvenleri boyunca günlük yaşamlarındaki; sevinçlerini, üzüntülerini, deyişlerini, bağrışlarını hatta çığlıklarını ilmek ilmek işleyerek kayıt altına alan bu kitap sayesinde artık Söğütlü (İlac) söz varlığı nesilden nesile aktarılarak yaşatılacaktır” dedi.
Yazar, hem kubbede hoş bir sadâ bırakmak hem de büyüdüğü topraklara vefa borcunu ödemek amacıyla bu kitabı yazmaya karar verdiğini söyledi.
Araştırma yöntemi olarak “Ağız” çalışmalarına örnek teşkil edecek ve yöre ile ilgili çalışma yapan akademisyenlere iyi bir kaynak olan kitap DBY Yayınlarından çıktı.
Mükerrem KALKAN 3 Yıl Önce
Söğütlü'nün kültürüne katkı sunacak bu eser gelecekte bu alanda araştırma yapacak akademisyenlere de kaynak olacaktır. Sayın Kalkan'a Türk kültürüne katkılarından dolayı teşekkür ederim.