Gümüşhane İktisadi ve Kültürel Kalkınma Derneği (GİKDER) Başkanı Selim Nas, Trabzon’un tarihten getirdiği misyona 21. yy’da da uygun hareket etmesi için kendisini bölgesel güçlü aktör olarak yeniden tanımlaması gerektiğini söyledi.
Büyükşehir olma yolunda önemli bir aşamaya gelmiş olan Trabzon’un, tarihi geçmişiyle, ticaret hayatıyla D.Karadeniz Bölgesinin en büyük şehri olduğunu belirten Nas, yaptığı yazılı açıklamada yeni yüzyılın yönetsel algısındaki küresel değişimin artık kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Bu çağda paylaşmanın en büyük erdem olduğunu kaydeden Nas, Trabzon’un artık bölgesel bir ağabey olduğunu her alanda göstermesi gerektiğini ifade ederek, “Hep bana Rabbena anlayışıyla ağabelik olmaz” dedi.
Nas, Trabzon yöneticilerine adeta deklarasyon mahiyeti taşıyan açıklamasında, “Trabzon mevcut dinamizmiyle bugün bulunduğu konumdan çok daha iyi konumda olması gerekirken maalesef bu dinamizm yeterince kullanılmadığından Trabzon şehri birçok alanda geri kalmıştır. Bürokrasiden, üniversiteye, ticarete birçok alanda D.Karadeniz bölgesindeki illerimizde Trabzon şehrinin her alanda izlerini görmek mümkündür, Sadece Gümüşhane’ye baktığımızda dahi Trabzon şehrinin hinderlandinin izlerinin ne kadar güçlü olduğunu görmek mümkündür. Bugün şehrimizin birçok bürokratı Trabzonludur” ifadelerine yer verdi.
Nas açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Trabzon büyükşehir olma yolunda hızla ilerlemektedir. D.Karadeniz denilince akla ilk gelen şehir olan Trabzon şehrimiz geçmişle gelecek arasında köprü vazifesini sapa sağlam yerine getirmektedir. Trabzon şehri tarihiyle, canlı ticaret hayatıyla bölgenin en dinamik ili olması yanında tüm D.Karadeniz illerini de hinderlandi içerisine almıştır. Diğer bir tabirle bölgenin adeta abisi konumundadır. Trabzon mevcut dinamizmiyle bugün bulunduğu konumdan çok daha iyi konumda olması gerekirken maalesef bu dinamizm yeterince kullanılmadığından Trabzon şehri birçok alanda geri kalmıştır. Bürokrasiden, üniversiteye, ticarete birçok alanda D.Karadeniz bölgesindeki illerimizde Trabzon şehrinin her alanda izlerini görmek mümkündür, Sadece Gümüşhane’ye baktığımızda dahi Trabzon şehrinin hinderlandinin izlerinin ne kadar güçlü olduğunu görmek mümkündür. Bugün şehrimizin birçok bürokratı Trabzonludur. Trabzon şehrinin iktisadi ve sosyal yönden daha gelişmiş bir şehir olmasının başlıca yolu bölgede üslenmiş olduğu ağabeylik görevini tam laikiyle yerine getirmesine bağlıdır. Maalesef Trabzon bu zamana kadar ağabeylik görevini tam manasıyla yerine getirememiştir. Trabzon şehrine komşu şehirlere baktığımızda hemen hemen tüm şehirler Trabzon’un ağabeyliğinden de memnun değildir. Bu memnuniyetsizliğin başlıca nedeni ise “hep bana Rabbena” anlayışından kaynaklanmaktadır, Bu anlayış devam ettiği müddetçe ne Trabzon şehri tam manasıyla ne gelişir nede komşu iller gelişir. Oysaki Trabzon bu anlayışı bırakıp komşu şehirlerinde gelişmesine ön ayak olsa bundan en karlı çıkacak olan şehir yine Trabzon şehri olacaktır. Özellikle C.Tesi ve Pazar günleri Trabzon’daki alışveriş merkezlerinde alış veriş yapanların çoğunluğunu komşu illerden gelen insanlar oluşturuyor. Bölgenin güçlü olması demek Trabzon’un güçlü olması demektir. Trabzon şehir olarak büyükşehir olmak istiyorsa, güçlü bir ekonomisi olmasını istiyorsa, her alanda Türkiye’nin önde gelen şehirlerinin arasında olmasını istiyorsa komşu şehirlerinde güçlü olması için gerekli fedakârlığı ve çabayı göstermek zorundadır. Günü birlik popülist yaklaşımlardan uzak durması ve hamaseti bir kenara bırakması gerekmektedir. İnanıyoruz ki Trabzon şehir olarak çok kısa zamanda komşu şehirleride kucaklayarak büyükşehir olma yolunda büyük bir ivme kazanarak ülkemizin her alanda önde gelen şehirlerinin arasında olacaktır”
Büyükşehir olma yolunda önemli bir aşamaya gelmiş olan Trabzon’un, tarihi geçmişiyle, ticaret hayatıyla D.Karadeniz Bölgesinin en büyük şehri olduğunu belirten Nas, yaptığı yazılı açıklamada yeni yüzyılın yönetsel algısındaki küresel değişimin artık kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Bu çağda paylaşmanın en büyük erdem olduğunu kaydeden Nas, Trabzon’un artık bölgesel bir ağabey olduğunu her alanda göstermesi gerektiğini ifade ederek, “Hep bana Rabbena anlayışıyla ağabelik olmaz” dedi.
Nas, Trabzon yöneticilerine adeta deklarasyon mahiyeti taşıyan açıklamasında, “Trabzon mevcut dinamizmiyle bugün bulunduğu konumdan çok daha iyi konumda olması gerekirken maalesef bu dinamizm yeterince kullanılmadığından Trabzon şehri birçok alanda geri kalmıştır. Bürokrasiden, üniversiteye, ticarete birçok alanda D.Karadeniz bölgesindeki illerimizde Trabzon şehrinin her alanda izlerini görmek mümkündür, Sadece Gümüşhane’ye baktığımızda dahi Trabzon şehrinin hinderlandinin izlerinin ne kadar güçlü olduğunu görmek mümkündür. Bugün şehrimizin birçok bürokratı Trabzonludur” ifadelerine yer verdi.
Nas açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Trabzon büyükşehir olma yolunda hızla ilerlemektedir. D.Karadeniz denilince akla ilk gelen şehir olan Trabzon şehrimiz geçmişle gelecek arasında köprü vazifesini sapa sağlam yerine getirmektedir. Trabzon şehri tarihiyle, canlı ticaret hayatıyla bölgenin en dinamik ili olması yanında tüm D.Karadeniz illerini de hinderlandi içerisine almıştır. Diğer bir tabirle bölgenin adeta abisi konumundadır. Trabzon mevcut dinamizmiyle bugün bulunduğu konumdan çok daha iyi konumda olması gerekirken maalesef bu dinamizm yeterince kullanılmadığından Trabzon şehri birçok alanda geri kalmıştır. Bürokrasiden, üniversiteye, ticarete birçok alanda D.Karadeniz bölgesindeki illerimizde Trabzon şehrinin her alanda izlerini görmek mümkündür, Sadece Gümüşhane’ye baktığımızda dahi Trabzon şehrinin hinderlandinin izlerinin ne kadar güçlü olduğunu görmek mümkündür. Bugün şehrimizin birçok bürokratı Trabzonludur. Trabzon şehrinin iktisadi ve sosyal yönden daha gelişmiş bir şehir olmasının başlıca yolu bölgede üslenmiş olduğu ağabeylik görevini tam laikiyle yerine getirmesine bağlıdır. Maalesef Trabzon bu zamana kadar ağabeylik görevini tam manasıyla yerine getirememiştir. Trabzon şehrine komşu şehirlere baktığımızda hemen hemen tüm şehirler Trabzon’un ağabeyliğinden de memnun değildir. Bu memnuniyetsizliğin başlıca nedeni ise “hep bana Rabbena” anlayışından kaynaklanmaktadır, Bu anlayış devam ettiği müddetçe ne Trabzon şehri tam manasıyla ne gelişir nede komşu iller gelişir. Oysaki Trabzon bu anlayışı bırakıp komşu şehirlerinde gelişmesine ön ayak olsa bundan en karlı çıkacak olan şehir yine Trabzon şehri olacaktır. Özellikle C.Tesi ve Pazar günleri Trabzon’daki alışveriş merkezlerinde alış veriş yapanların çoğunluğunu komşu illerden gelen insanlar oluşturuyor. Bölgenin güçlü olması demek Trabzon’un güçlü olması demektir. Trabzon şehir olarak büyükşehir olmak istiyorsa, güçlü bir ekonomisi olmasını istiyorsa, her alanda Türkiye’nin önde gelen şehirlerinin arasında olmasını istiyorsa komşu şehirlerinde güçlü olması için gerekli fedakârlığı ve çabayı göstermek zorundadır. Günü birlik popülist yaklaşımlardan uzak durması ve hamaseti bir kenara bırakması gerekmektedir. İnanıyoruz ki Trabzon şehir olarak çok kısa zamanda komşu şehirleride kucaklayarak büyükşehir olma yolunda büyük bir ivme kazanarak ülkemizin her alanda önde gelen şehirlerinin arasında olacaktır”