İlçeye bağlı Özkürtün Beldesi’ndeki yaylacılar geleneksel hale gelen yayla göçüne başladı. Yayla göçü öncesi büyük ve küçükbaş hayvanlarını boncuklu ve püsküllü iplerle süsleyen yaylacılar, Alaçam Yaylası’na uzanan 20 kilometrelik yolu hayvanlarıyla birlikte yürüyerek kat ediyor.
Haziran’ın ilk haftalarında başlayan yayla macerası ise Ekim ayının sonuna kadar sürecek. Bu süre zarfında yaylada hem hayvanlarını otlatan hem de temiz havanın tadını çıkaran yaylacılar, kendilerine atalarından miras kalan bu geleneği sürdüreceklerini ifade ediyor.
“Hasta yatağında da olsam ben yayla deyince ayağa kalkıyorum”
İneklerini süslemeyi çok sevdiğini ve onları süsleyince kendi süslenmiş gibi olduğunu söyleyen yaylacı Gülhanım Çakmak, “Biz bu gelenekleri yürütmeye çalışıyoruz. Bu inekler olmasa, yaylamız olmasa, hayvanlarımız olmasa yaşamamız zor. Biz de canımız kanımız gibi bunlara bakıyoruz. Bunlarla yaylaya çıkınca 10 yıl gençleşmişiz gibi geliyor bize. Süsü çok severim süslerim, bunları süsleyince kendimiz süslenmiş gibi oluyoruz. Onlar bizim canımız kanımız. Ben yaylayı çok seviyorum. Babamızdan, büyüklerimizden, atamızdan gördüğümüzü sürdürmeye çalışıyoruz. İneklerimizi de boncuklu ip, püsküllü iple süsleyip yaylaya geliyoruz. Onlar neşeli olunca biz daha da neşeli oluyoruz. Çocukluğumdan beri yapıyorum ben bunu, koyunumuz da vardı. Hasta yatağında da olsam ben yayla deyince ayağa kalkıyorum, yayla başka bir şey. Yürüme gelince daha iyi oluyor biraz yorgunluk oluyor ama yürüme gelince daha eğlenceli oluyor. Kemençe olmazsa olmaz. Güzel yaylamız, havası temiz. Bizden sonra gelenlerde bunu sürdürürse memnun oluruz, sürdürmezlerse de kendileri bilir” dedi.
“Gelecek nesillere de sağlıklı bir şekilde aktarmak için gayret ediyoruz”
Yaylacılık kültürünün Doğu Karadeniz ve Gümüşhane için çok önemli olduğuna vurgu yapan Özkürtün Beldesi Belediye Başkanı Yakup Turgut, “Doğu Karadeniz bölgesinde özellikle yayla kültürü, yayla göçü önemli yer almaktadır. Tarihleri vatandaşlarımız kendi aralarında istişare ederek belirliyor. Kültürümüzün vazgeçilmezidir bugün bunu beraber yaşıyoruz ve gelecek nesillere de sağlıklı bir şekilde aktarmak için gayret ediyoruz. Rahmetli Sait Uçar çok güzel ifade etti, yırttım reçeteleri diyor benim ilacım yayla diyor. Bizim için yayla vazgeçilmez. Yaşam biçimi, kültür biçimi. Çok yoğun kar aldık bu sene, 1 hafta öncesine kadar bölgemizde yoğun kar kütleleri vardı, şu anda yok. İnsanlar burada hayvanlarından süt elde ediyorlar, sütten peynirini, yağını, tereyağını yapıyor. Bu da aile ekonomisine ciddi katkı oluyor. Ya bunları pazarlıyorlar yada çoluk çocuğuna hediye olarak gönderiyor. Haziran’ın ilk haftalarında yayla göçü çıkar, Ekim’in 15’ine kadar dönmüş olur” diye konuştu.