Yoğun kış mevsimini sahillerde geçiren çobanlar, havaların ısınması ile birlikte her yıl olduğu gibi yüksek yaylalara göç ediyor.
Karadeniz’de özellikle Trabzon ve Giresun illerinden büyük sürüler ile yola çıkan çobanlar, uzun süren bir yolculuğun ardından Gümüşhane’nin yüksek yaylalarını canlandırmaya başladı.
Trabzon’un Akçaabat ilçesinden 20 gün önce yola çıkan çobanlardan 65 yaşındaki Ali Talip, atalarından kalan bir geleneğin son temsilcilerinden biri olmaktan son derece mutlu olduğunu söyledi.
Atalarının, dedelerinin yıllar boyu aynı şekilde kış mevsimi sonrası yol hazırlıklarına başladığını ifade eden Talip, “Bizlerde aynı yolun yolcusu olarak yirmi gün önce yola koyulduk. Koyun ve keçilerden oluşan yaklaşık 3 bine yakın hayvanımızla birlikte göçe başladık. 200 kilometre civarında bir yolu yağmur, çamur demeden yaya olarak kat ettik. Nasip olursa iki gün sonra Gümüşhane’nin Gülaçar vadisindeki yüksek yaylalarda yerimizi alacağız. Bizim içinde, hayvanlarımız için de zor ve uzun bir yolculuk oldu. Ancak buna değeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Altı ay süreyle dağları mesken tutacaklarını belirten Talip, yayla zamanı boyunca yaban hayatının bir parçası olacaklarını söyledi. İnsanoğlunun çevresel kirliliklerinden, şehirlerin gürültülü ortamlarından uzak bir dönem geçireceklerini ifade eden Talip, “Bu süre içerisinde en büyük korkumuz, yıldırım çarpması ve yaban hayvanlarının saldırıları oluyor. İnşallah hem kendimiz hem de bize emanet edilen koyunlarla birlikte sağ salim geri dönebiliriz” dedi.
Talip, çobanların bu zor yolculukta ki en büyük yardımcılarının çoban köpekleri olduğunu da sözlerine ekledi.
Karadeniz’de özellikle Trabzon ve Giresun illerinden büyük sürüler ile yola çıkan çobanlar, uzun süren bir yolculuğun ardından Gümüşhane’nin yüksek yaylalarını canlandırmaya başladı.
Trabzon’un Akçaabat ilçesinden 20 gün önce yola çıkan çobanlardan 65 yaşındaki Ali Talip, atalarından kalan bir geleneğin son temsilcilerinden biri olmaktan son derece mutlu olduğunu söyledi.
Atalarının, dedelerinin yıllar boyu aynı şekilde kış mevsimi sonrası yol hazırlıklarına başladığını ifade eden Talip, “Bizlerde aynı yolun yolcusu olarak yirmi gün önce yola koyulduk. Koyun ve keçilerden oluşan yaklaşık 3 bine yakın hayvanımızla birlikte göçe başladık. 200 kilometre civarında bir yolu yağmur, çamur demeden yaya olarak kat ettik. Nasip olursa iki gün sonra Gümüşhane’nin Gülaçar vadisindeki yüksek yaylalarda yerimizi alacağız. Bizim içinde, hayvanlarımız için de zor ve uzun bir yolculuk oldu. Ancak buna değeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Altı ay süreyle dağları mesken tutacaklarını belirten Talip, yayla zamanı boyunca yaban hayatının bir parçası olacaklarını söyledi. İnsanoğlunun çevresel kirliliklerinden, şehirlerin gürültülü ortamlarından uzak bir dönem geçireceklerini ifade eden Talip, “Bu süre içerisinde en büyük korkumuz, yıldırım çarpması ve yaban hayvanlarının saldırıları oluyor. İnşallah hem kendimiz hem de bize emanet edilen koyunlarla birlikte sağ salim geri dönebiliriz” dedi.
Talip, çobanların bu zor yolculukta ki en büyük yardımcılarının çoban köpekleri olduğunu da sözlerine ekledi.