Gümüşhane yaylalarında ahşap ve taştan yapılan kelif ve yayla evleri yöreye uygun mimarisi ile işlevselliğini sürdürüyor.
Yaylalardaki meskenlerin büyük bölümünde evlerin hemen hemen tümünün yamaç eğiminden kazanılan alt bölümleri ahır, bunun üzerine yapılan kısım ise konut olarak kullanılıyor.
Yaylalarda evlerin ana cephelerinin güneş ışıklarından gün içinde en fazla yararlanacak biçimde konumlandırıldıkları dikkati çekerken, söz konusu evler yörenin geleneksel mimarisine uygun ve estetik bakımdan son derece güzel yapılar olduğu ifade ediliyor.
Yaylalarda, binaların ahır olarak kullanılan bölümlerinin taştan, konut olarak kullanılan kısımlarının ise tümüyle ahşaptan yapılmasının yanında sadece taştan yapılmış, iki bölmeli, daha basit ve kelif olarak adlandırılan yayla evleri de vardır. Bu yapıların bir bölümü ahır, diğer bölümü de konut olarak kullanılıyor.
Geleneksel olarak yaylalardaki evlerin çatı kaplama malzemesi ise ‘hartama’dır. Bazı yayla meskenlerinde hartamanın üzerine toprak serilir. Yerden, sekiz-on santim kalınlıkta bir toprak tabakası bitki örtüsü ile birlikte kazınır ve bu levhalar halinde çatı kaplamasının üzerine yayılır. Böylece bir yandan yağmur sularının içeri girmesine engel olunur diğer yandan da ısı yalıtımı sağlanır.
Köylerde sürdürülen ekonomik faaliyetlerin hayvancılığa oranla daha fazla gelir getirmesi, tarım dışı sektörlere yönelme ve büyük şehirlere göç, yaylalarda beslenen hayvan sayısını günden güne azaltmakta ve dolayısıyla da yaylaya çıkan aile ve kişi sayısını düşürüyor.
Yaylalardaki meskenlerin büyük bölümünde evlerin hemen hemen tümünün yamaç eğiminden kazanılan alt bölümleri ahır, bunun üzerine yapılan kısım ise konut olarak kullanılıyor.
Yaylalarda evlerin ana cephelerinin güneş ışıklarından gün içinde en fazla yararlanacak biçimde konumlandırıldıkları dikkati çekerken, söz konusu evler yörenin geleneksel mimarisine uygun ve estetik bakımdan son derece güzel yapılar olduğu ifade ediliyor.
Yaylalarda, binaların ahır olarak kullanılan bölümlerinin taştan, konut olarak kullanılan kısımlarının ise tümüyle ahşaptan yapılmasının yanında sadece taştan yapılmış, iki bölmeli, daha basit ve kelif olarak adlandırılan yayla evleri de vardır. Bu yapıların bir bölümü ahır, diğer bölümü de konut olarak kullanılıyor.
Geleneksel olarak yaylalardaki evlerin çatı kaplama malzemesi ise ‘hartama’dır. Bazı yayla meskenlerinde hartamanın üzerine toprak serilir. Yerden, sekiz-on santim kalınlıkta bir toprak tabakası bitki örtüsü ile birlikte kazınır ve bu levhalar halinde çatı kaplamasının üzerine yayılır. Böylece bir yandan yağmur sularının içeri girmesine engel olunur diğer yandan da ısı yalıtımı sağlanır.
Köylerde sürdürülen ekonomik faaliyetlerin hayvancılığa oranla daha fazla gelir getirmesi, tarım dışı sektörlere yönelme ve büyük şehirlere göç, yaylalarda beslenen hayvan sayısını günden güne azaltmakta ve dolayısıyla da yaylaya çıkan aile ve kişi sayısını düşürüyor.