TFF 2.lig, Beyaz Grupta mücadele eden Gümüşhanespor’da teknik direktör Ziya Doğan 2-0’lık Sakaryaspor yenilgisinin ardından istifa ederken yerine Metin İlhan’ın göreve başladığı öğrenildi.
Son yılların en kötü sezon başlangıcını yapan Gümüşhanespor’da Ziya Doğan dönemi dünkü 2-0’lık Sakaryaspor mağlubiyetiyle sona erdi. Bu sezon geride kalan haftalarda üç puan sevinci yaşamayan Gümüşhanespor’da ligdeki kötü gidişe daha fazla tahammül edemeyen taraftarlar maçın sonuna doğru hem yönetimi hem de Ziya Doğan’ı istifaya davet etmişti. Doğan’ın müsabaka biter bitmez istifasını yönetime sunduğu, eşyalarını toparlayarak şehirden ayrıldığı öğrenildi.
Konuyla ilgili gazetecilerin sorularını cevaplandıran Gümüşhanespor Kulübü Başkanı Kurban Karagöz, Ziya Doğan’ın ayrılmasının ardından takımın başına 2013/2014 sezonunda da kulüpte teknik patronluk yapan Metin İlhan’ın getirildiğini ve sezon sonuna kadar mukavele imzalandığını söyledi.
Gümüşhanespor’un teknik direktörü Ziya Doğan’la yaşanan süreci anlatan Karagöz, “Ziya Doğan yönetim yokken transferlerin yüzde 80-90’ını yapmıştı. O dönem Ziya hoca hemşehrimiz olduğu için böyle bir yükü sırtlandı. Biz kongreyi geç yaptık. Transfer dönemi geldi ve süre geçiliyordu diye Ziya hocam transferleri yaptı, ön görüşme ve protokollerini imzalattı. Böyle olunca da biz geldiğimizde 3-5 oyuncu da bizim dönemimizde transfer ederek lige başladı. Ziya hocayla başladığımızda da ilk konuşmamız ‘Takım kurumsallaşacak, herşey düzenli ve intizamlı olacak. Herkes görevini bilecek. Kimse kimsenin işine karışmayacak’ dedi. Böyle olunca da biz kurumsallaşma adına yönetim kurulu olarak ilk işimiz kulübün girdi-çıktılarını, borçlarını vesaireyi bir banka nezdinde halledeceğimizi söyledik ve şuana kadar öyle geldik. Kulübe giren de çıkan da her kuruş resmidir. Kulübün ciddi anlamda borç yükü de vardı. En başta vergi dairesi ve SGK olmak üzere. Bunlar transfere engel borçlardı. Eğer ödemezseniz transferi açamıyorsunuz, borcu yok kağıdı götürmeniz lazım. Bunları aştık. Transfere engel birkaç futbolcu arkadaşımız vardı geçmişten kalan onlarla da görüştük, onlara para da veremedik senet verdik, rica ettik, onlar da bizi kırmadılar. Süreç böylece başladı” dedi.
“Bir türlü şanssızlığı aşamadık”
Takımın lig öncesinde uzunca bir süre kamp yaptığını, kamp dönüşü de iyi olduğunu kaydeden Karagöz, “Ama bir türlü şanssızlığı aşamadık. Bir maçtan bile 3 puan alamadık. Bunun neticesinde de 8 maçta 5 puan, 3 yenilgi, 5 beraberlik var. Ziya hocamla oturduk konuştuk. Niye bu takım böyle, niye 3 puanı hediye edemiyoruz diye. 3 puandan biz bile çok mutlu olacaktık” diye konuştu.
“Ziya hoca hemşehrimiz, canımız, ciğerimizdir. Sarılarak ayrıldık, helalleştik”
Bu işin en fazla yükünü çekenlerin yöneticiler olduğunun altını çizen Karagöz, “Hiçbir yönetici maaş almıyor. Hiçbir yönetici mecbur değil. Kulüp yöneticiliği gönüllü bir iştir, artı para verir, para harcar. Bunun neticesinde de Ziya hocam bizim hemşehrimizdir, canımızdır, ciğerimizdir ama böyle bir vakada teknik olarak niye galip gelemiyor sorusunun cevabını Ziya hocanın vermesi lazım. Bizim yönetimsel bir eksiğimiz yoktu. Gittiğimiz her yerde en güzel otelde kalırız, en güzel şartlar sağlanır. Uçak biletimiz, gelişimiz, gidişimiz, hiçbir sorunumuz yok. Ziya hoca çok inanıyordu ve çok isteyerek gelmişti. Çok hevesliydi. Bazen çok istemek te yeterli değil demek ki. Olmadı. Bir türlü başaramayınca kendisi ‘Ben bırakayım, gideyim. Takımın önünü açayım. İnşallah yarınınız belki daha iyi olur’ diyerek sarılarak ayrıldık, helalleştik” diye konuştu.
“Bu kulüp şehrin malıdır”
Profesyonel olduklarını ve bu ligde bunların hep var olduğunu ve olacağını dile getiren Karagöz, “Hemşehrilik, memleketli olmak böyle bir şey zaten. Yöneticiler istifa edip gidebilir. Bu kulüp şehrin malıdır. Şehrin insanın, kulübün delegesi asla bu kulüpten yenildi diye vazgeçmemeli bence, sahip çıkmalı. Yönetenine de sahip çıkmalı. Bizler de insanız. Bizim de psikolojimiz herkesten daha çok bozuluyor galip gelemeyince. Daha çok üzülüyoruz. Bu durumdan çıkarız. Bundan hiç şüphem yok. Bizim elimizdeki oyuncu kalitesini fikstürdeki yeriyle değerlendirmek lazım. Biz bu yerden, bu futbolcularla çıkacağımıza kesinlikle inanıyorum. Biraz daha fazla mesai harcayacağız, daha çok yanlarında olacağız” ifadelerini kullandı.
“Bu takım asla sahipsiz olmaz”
Kendisiyle ilgili “Takım sahipsiz, kulüp başkanı yokmuş” gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Karagöz, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Utaş maçı hariç her maça ben geldim Gümüşhanedeki. Her maça başkan gelecek diye bir kural da yok. Ama buna rağmen tüm maçlara geldim birisi hariç. Ben gelmesem bile benden sonra bu takımı benim kadar sahiplenecek, sorunlarını halledecek 20 yönetim kurulu üyesi arkadaşım var. Bu takım asla sahipsiz olmaz. Böyle bir algıya da asla müsaade etmeyiz. Şuana kadar yönetimsel bir sorun da yok. Biz kurumsallaşma adına hocamızın işine asla karışmadık. Çok ortada olmadık. Ama bu sahipsizlik anlamında kullanılırsa yanlış olur.”
Yeni teknik patron Metin İlhan, 2013/2014 sezonunda Gümüşhanespor'un başında 20 lig, 1 de kupa maçına çıkmış, 7 galibiyet, 8 beraberlik ve 6 mağlubiyet almıştı.
Garip gamzede 6 Yıl Önce
"Ben sonuca bakarım."sabit fikri,herzaman sağlam,hakkaniyetli olmuyor.Takım kadar,Ziya Hoca için de üzgünüz."Ameller(işler) niyete göredir."hükmü uyarınca veKulüp başkanının sözlerini de okuduktan sonra,hoca ve yönetime yüklenmenin haksızlık olacağı kanaatindeyim.Futbolculara gelince,sonuçların teyidi,izlediiklerimizin kanaatiyle,futbolcuların"sahada su sattığı" söylenemez. Şu deyim söylenebilir:"Ayranım bu,yarısı su."Marifet,iyi günü,değil,kötü gün dostu olabilmektir.Fedekar,sadık taraftarlara da bu yakışır.BU DA GEÇER YA HU!..
Misafir 6 Yıl Önce
Şu bir gerçek işine karışmadınız ama bir kez sahip çıkmadınız hoca tek başına didindi durdu ne yönetici buldu nede arkasında baktığında birini gördü.İşine karışmamak ayrı yalnız bırakmamak ayrı