O Koza Açılacak!
Şehir kenetlenmiş Koza Madeni açılsın diye gün sayıyor.
Vatandaşı anlarım, işsizliğin hat safhada olduğu ilimizde maden işletmesi iyi bir istihdam kaynağı.
Lakin Koza ile ilgili şehrimizi yönetenlerin tutumları ve açıklamalarının artık rahatsız edici boyuta ulaştığını düşünmekteyim.
Sayın Milletvekilimizin ve Sayın valimizin ''gerekli işlemlerin yapıldığı ve işletmenin açılması için sürecin hızlandırıldığı'' gibi ardı ardına açıklamalar yapmaları gerekli izinlerin alınmasında siyasi ve yönetimsel bir baskı oluşturulduğunun açık göstergesidir.
Bugün Gümüşhane'de 3 maden firmasına ait, ikisi siyanür barajı olmak üzere 3 adet kimyasal atık barajı bulunmaktadır.
Ne kadar önlem alınırsa alınsın bu barajlardan gerek buharlaşma gerekse de sızma yolu ile tabiata atıklar karışmaktadır. Bu atıklar başta atık barajlarının çevresi olmak üzere bütün şehrimizi tehdit etmektedir.
Hal böyle iken bu tip işletmelerin bütün onay süreçleri ince elenip sık dokunulduktan sonra gerçekleştirilmelidir.
Herhangi bir maden işletmesinin patlatma iznine Milletvekili veya Vali müdahil oluyor ise o iznin jet hızı ile çıkması manidardır.
İşini layıkıyla yapan bütün kurum çalışanlarına saygı duyuyorum.
Ancak hepimiz biliyoruz ki ülkemizde gelinen noktada artık siyasetin ve üst makamların etkisi çoğu zaman tekniğin, bilimin, ilmin hatta bazı zamanlarda maalesef ki kanunların bile önüne geçmektedir.
İşin ucunda çevreye bu denli zarar veren ve insan sağlığı açısından aşırı risk içeren madencilik sektörü var iken üst yönetimin veya siyasetin sektörün önündeki sorunları çözmek için yarışması vahim bir durumdur.
Bir yıl önce ilimizde bulunan Karamustafa Madeninde yaşanan bir süreci sizlerle paylaşmak isterim;
Maden işletmesi alamadığı orman izni için bugünkü vekillerimizden birinin kapısını çalar. Vekil devreye girer, kurumlara baskı uygulanır ve verilmemesi gereken orman izini verilir.
Orman tıraşlanır, binlerce ağaç kesilir. Fakat sonrasında farklı sorunlarla karşılaşan bir başka kurum işletmenin o alana 2 atık barajını yapmasının uygun olmadığına kanaat getirerek onay vermez.
Onay verilmemesinin müsebbibi kurumların ahenk içerisinde çalışıp, teknik olarak gerekli incelemeleri yaptıktan sonra karar vermesini ''baskı uygulaması sonucu'' engelleyen milletvekilidir.
Peki sayın vekil boşu boşuna kesilen binlerce ağacın hesabını üzerinde hakkı olan 80 milyon vatandaşa ve Yüce Yaradan’a nasıl verecektir?
Benzer durum bugün Koza için geçerlidir. Kurumlar üzerinde aşırı bir baskı oluşturulmuş iş ve işlemler teknikten uzak şekilde devam etmektedir.
Koza madeni çalışmaya başladıktan bir kaç ay sonra ikinci atık barajına ihtiyaç doğacaktır.
Bu durum ise siyanüre doymayan Gümüşhane'nin kucağına bir siyanür barajı daha bırakmaktan öte bir şey olmayacaktır.
Sürecin böyle devam etmesi durumunda ise maden işletmesinin ikinci atık barajını acele bir şekilde ve teknikten uzak biçimde yapacağı şüphesi endişe duyulması gereken bir başka husustur.
Gümüşhane'de istihdam sorununu çözebilecek onlarca ''çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek'' sektör, oluşturabilecek durumda iken siyasetçiler kolaycılığa kaçmaktadır.
En basiti 15 yıllık Süleymaniye Kayak Merkezi hayalimiz hala hayaldir. Çünkü şehirde Sayın valilerin dışında Süleymaniye için çaba gösteren yönetici bulunmamaktadır.
Gümüşhane için madencilik kısa vadede iyi bir istihdam sorunu çözücü, uzun vadede ise geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarının oluşmasına neden olacak bir sektördür.
Çevre ve insan sağlığı açısından böylesi risk içeren bu sektörden ümit ederim ki tez zamanda kurtuluruz. Yoksa vay halimize.
Çevre hassasiyeti olan ve insan sağlığına değer veren yöneticilerimizin sayısının artması temennisi ile.
Sağlıcakla kalın.