Geçtiğimiz hafta sonuna doğru;
İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi vardı. Pardon,
İstanbul İlçe Belediye Başkanlığı seçimdi vardı. Pardon,
İstanbul’un Büyük Odalarından birinin seçimi vardı. Pardon,
İstanbul İl Genel Meclisi Seçimi vardı, Pardon,
İstanbul Gümüşhane Dernekler Federasyonu’nun 5. Olağan Kongresi vardı.
Bu kadar şaşırmamızı mazur görünüz efendim…
Evet, geçtiğimiz hafta sonuna doğru İstanbul GÜDEF’in Bağcılar Halk Sarayı’n da 5. Olağan Genel Kurul Toplantısı vardı ama gelin görün ki yaşananlar OLAĞANÜSTÜYDÜ.
Genel Kurul Toplantısı televizyon kanallarından canlı olarak verileceği hafta içerisinden kamuoyuna duyurulmuştu. Canlı yayını izleyememiştik fakat emin olunuz ki internetten izlenmesi bile heyecan duymamıza yetmişti de artmıştı bile. Heyecanımızı artıran mutluluk duyma hissiyatı değil bilakis şaşırma ünlemi içerisinde utanç duygusu ile yüzümüzün kızarması neticesi oluşan kan dolaşımına bağlı negatif bir heyecan… Dizlerini dövercesine vay ben öleydim de bu durumu görmeyeydim türünde bir tablo… OLMADI!
Dışarıdan gören der ki İstanbul’a Gümüşhaneliler Belediye Başkanı seçiyor, ya da Oda Başkanı. Basit görme, aşağılama adına değil sonuçta yapılan bir Dernek Başkanlığı seçimi. Hem de hizmet adına… Gümüşhane’den onca yolu aşıp, zamanını ayırıp misafirler gelmiş. Onların önünde yapılan olaylar hiç de şık olmamış, geldiklerine geleceklerine pişman etmenin ne anlamı var. Hele de canlı yayından naklen yayın…
“Varlığından utanacağım hiç bir hemşerim yoktur” veciz sözü bu kongrede maalesef ki bir sarsıntı yaşamıştır. İstisnalar kaideyi bozmaz türünden bu durumun istisnai bir durum olmasını ümit ediyoruz. Latifane bir deyiş ile böyle bir tabloyu gördükten sonra Gümüşhaneliyim diyen insanın Bayburt’lu olası geliyor demeden de kendilerini alamayanların az olmadığını da düşünmeden edemiyoruz.
Neyi pay edemiyoruz, neyin mücadelesini veriyoruz bunu da anlamış değiliz. Yeri geldi mi Ahmet Ziyaeedin Gümüşhanevi Hazretlerinin ismini ağzımızdan hiç düşürmüyoruz ama bu isme ve bu kutlu beldeye de yakışmayan hareket ve davranışlarda bulunmaktan da geri kalmıyoruz. Yaşananlar ve yaşatılanlar Gümüşhane insanına ve kimliğine hiç mi ama hiç yakışmadı. Büyükler böyle yaparsa küçükler ne yapsın. Örnek olması gereken kişiler bu şekilde örnek olamaz. YAKIŞMADI!
Şimdi kasketi çıkarıp düşünme vakti…
Bu kongreden üzülerek şunu da görmüş olduk ki; Gümüşhaneliler ferdi olarak çok başarılı olsalar da, toplu olarak bir olamıyorlar, birlik olamıyorlar, STK olamıyorlar, organize olamıyorlar, demokratik davranmayı beceremiyorlar. Gümüşhane esamesinin birçok alanda okunmayışının sebebi olarak bir belge ve kanıtı olarak bu kongre bize yeter de artar.
Ha! Şunu diyenlerde olacaktır. Kardeşim en azından iyi kötü ortada bir seçim var, seçim yapmayan federasyonlar da var. Bakınız bu da doğru. Ama böyle ele güne rezil olmaktansa o türlü rezil olmak bu duruma göre yeğdir. Tabi bu durum bunu yapanları da haklı çıkarmaz.2050 yılına kadar da olmasın yani…
Sonuçta bu kadar gürültüye rağmen neyi başardık. Ortada bir şey olsa, ne gam ne keder…
İstanbul, Ankara,… Topla topla elde var…
Son Söz Şairin dediği gibi:
“Yol gidenin Aslanım, Sende Ağıt yakarsın.”
Sevgi ve Saygılar.
OLMADI, YAKIŞMADI...
Paylaş