Genel Başkan Yardımcıları eski Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün ve Selçuk Özdağ ile parti yöneticilerinin kendisine eşlik ettiği eski Başbakanlardan Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu ilk olarak siyasi parti, STK temsilcileri ve gazetecilerle kahvaltı programında bir araya geldi.
Gelecek Partisi İl Başkanı Yasin Uçan’ın yanısıra çevre illerin il başkanlarının ve Millet İttifakı üyesi CHP, İYİ Parti, Deva Partisi, Demokrat Parti Gümüşhane İl Başkanlarının da katıldığı programda gündeme dair konuşmalar yapan Davutoğlu, Gümüşhane’nin kendisi için çok özel bir yer olduğunu belirterek, “Gümüşhane’nin gerçek cevheri gümüş olduğu kadar insan cevheridir. Altın yürekli, yiğit insanların diyarıdır Gümüşhane” dedi.
“Açlık sınırında yaşayan insanların sayısı her geçen gün artıyor”
Konuşmasında son dönemde özellikle esnaf, dar gelirli ve çiftçilerin zor günler geçirdiğini kaydeden Davutoğlu, “Bu güzel topraklarda ekilen ürünlere baktığımızda hububat fiyatları yüzde 32 civarında arttı. Mazot, gübre, yem fiyatları yüzde 70, yüzde 100 hatta belli yerlerde ekipmanlarda yüzde 300’e varan artışlar var. Bir uçurum yaşıyor çiftçilerimiz. Toprağın bereketi Ankara’dakilerin yanlış politikalarıyla talan ediliyor, yok ediliyor. 2021 bütçesinde milyonlarca çiftçiye verilen destek 22 milyar TL, sadece 3-5 müteahhite verilen destek 30 milyar TL. Böyle bir tablo var ortada. Neden bu duruma geldik? Neden yoksullukla yasaklarla, yolsuzlukla mücadele etmek üzere yola çıktığını iddia eden insanlar bugün yolsuzlukların her türüne bulandı? Yasakların her türüyle karşı karşıyayız, her türlü ambargo ile ve bütün ülkede yoksulluk var. Açlık sınırında yaşayan insanların sayısı her geçen gün artıyor. Bir tarafta içeride yoksullaşma, diğer tarafta dışarıda itibar kaybı” diye konuştu.
“Sezgin Baran Korkmaz konusunda buradan Cumhurbaşkanı’nı tekrar uyarıyorum”
Ülkenin ne bir kişiye ne bir gruba ne bir kesime ait olduğunu ve bu ülkenin 84 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile şereflenmiş herkese ait olduğunu dile getiren Davutoğlu, “Ülkenin üzerindeki karabasan gibi çöken bulutları dağıtacağız. Sezgin Baran Korkmaz konusunda buradan Cumhurbaşkanı’nı tekrar uyarıyorum. Vaktinde Rıza Zarrab’la ilgili uyarmıştım. Bu insanı bu kişiyi Türkiye’de yargılayın, yurtdışında değil. Türkiye'de gıyabında yargılayın hükmünü biz keselim ki Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinde demoklesin kılıcı gibi kullanılmasın demiştim. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere herkesin aleyhine ifadeler vererek, New York mahkemelerinin Türkiye'nin üzerinde Demokles'in kılıcı gibi kullanıyorlar. Ankara mahkemeleri hakim olmalı. Ankara mahkemelerinin yargılamadığı kişilerin New York mahkemelerinde Türkiye’nin yargılanmasına sebep olması açık bir zillet halidir. O zaman uyarmıştım şimdi yine uyarıyorum. Sezgin Baran Korkmaz, Avusturya'da yargılanmadan önce Türkiye'de yargılanmalı. Kimse Türkiye'yi bir narko devlet, kokain ticareti üzerinden insanlığı zehirleyen bir devlet ya da kara para aklayıcısı bir devlet konumuna düşüremez. Mücadelemizin esası budur. Bu devlete tekrar itibar kazandıracağız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu itibarı kazandırmak bizim asli borcumuzdur” ifadelerini kullandı.
“Türkiye'de çok az sayıda zenginin milyar dolarlara hesaplandığı, milyonlarca kitlenin ise bin liralara mahkum edildiği bir tablodan çıkarılacağız bu ülkeyi”
Yoksulluk şeklinde tecelli eden ve aslında israf ve yolsuzluklardan beslenen bu kötü ekonomi tablosunu da değiştireceklerini dile getiren Davutoğlu, “Esnafımızın rızkının bereketleneceği, tarımda ürünlerimizin hakkını bulduğu bir dönem başlatacağız. Türkiye'de çok az sayıda zenginin milyar dolarlara hesaplandığı, milyonlarca kitlenin ise bin liralara mahkum edildiği bir tablodan çıkarılacağız bu ülkeyi. Hiç kimse karamsarlığa kapılmamalıdır” diye konuştu.
“Bugün vatandaşlarımızın yüreğinde bir vicdan yarası var”
Türkiye’nin geldiği tablo karşısında vatandaşlardan bir kez daha düşünmesini, bir kez daha iktidara yönelik olarak mesajlarını açık ve net şekilde vermesini beklediklerini kaydeden Davutoğlu, “İyi niyetle bu iktidar desteklendi biliyoruz. Bugün vatandaşlarımızın yüreğinde bir vicdan yarası var. Ama hepimiz bu vicdan yaralarından yeni bir adalet vicdanı ortaya çıkarmakla yükümlüyüz ve bunu yapacağız. Gelecek Partisi olarak bizim Gümüşhane'ye taahhüdümüz budur. Gümüşhane’de ne kadar eksik kalmış, ihmal edilmiş husus varsa bunların teminatı olacağız” dedi.
“Güçlendirilmiş parlamenter sistem etrafında Türkiye'de örselenen devlet mimarisini yeniden inşa edeceğiz”
İlk seçimle birlikte Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yeniden referanduma sunulacağını belirten Davutoğlu, “Muhalefet partilerinin hemen hemen tümü bizim kasım ayında açıkladığımız güçlendirilmiş parlamenter sistem etrafında ve bütün partilerle de paylaştığımız sistem etrafında Türkiye'de örselenen devlet mimarisini yeniden inşa edeceğiz. Yıpratılan, tüketilen kaynakların israfına son vereceğiz. Göreceksiniz o zaman toprağımız yeniden hareketlenecek. Esnafımız tekrar kaynağa kavuşacak. Pandemi döneminde esnafa, çiftçiye ve işçiye sadece ve sadece bu kritik dönemde hibe vermek gerekiyordu. Kredilerle esnafımızın, çiftçimizin belini büktüler. İnşallah bu zor günleri hep birlikte aşacağız” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.
Davutoğlu daha sonra gazetecilerin hem yerel hem de ulusal konularla ilgili sorularını cevaplandırdı.
“Bizim için aile değerleri esastır”
Bir gazetecinin İstanbul Sözleşmesi ve LGBT konularıyla ilgili sorusunu cevaplandıran Davutoğlu, “Bizim için aile değerleri esastır. Anadolu'nun en önemli manevi değeri ve kurumu ailedir. Aile kadın ve erkekten oluşur. Yani aile değerlerinin dışında LGBT veya herhangi bir şekilde bu aile değerlerini sarsacak gelişmeler konusunda en hassas tavrından parti biziz. İstanbul sözleşmesi ise kadına karşı şiddeti engellemeye dönük bir sözleşmedir. Vaktinde sayın Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla bütün muhalefetin onayıyla ortak bir mutabakatla kabul gördü. LGBT konusunda İstanbul sözleşmesiyle ilgili kaygılar doğurduğunda bunu Ermenistan benzer bir kaygıyla Avrupa Konseyi'ne başvurdu ve Avrupa Konseyi kendisine yazılı olarak Cenevre Komisyonu üzerinden kendisine İstanbul Sözleşmesi herhangi bir şekilde LGBT’yi meşru kılmaz, meşru göstermez diye cevap verdi. Aileye mi koruyacağız, kadını mı koruyacağız? Hem aileyi koruyacağız hem kadını koruyacağız. Kadınlarımızın şiddete maruz kaldığı bir ortamda aileyi koruduğumuzu iddia edemeyiz. Aileyi koruyamadığımız bir yerde de kadını koruyacağımızı iddia edemeyiz. Son dönemde kadın cinayetlerindeki artışa bakıldığında bu konuda gerçek aksama İstanbul sözleşmesi gibi çerçeve sözleşmelerde değil, 6284 sayılı yasada. Dolayısıyla. Bu konuda iktidarın öncelikle yapması gereken aileyi korumak üzere kapsamlı bir strateji ortaya koymak lazım. İktidarımızda bunu en temel mesele olarak ele alacağız. Aileyi koruyamazsak hiçbir şey koruyamayız. Ama aileyi korurken de kadınımızın herhangi bir şiddete maruz kalmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi.
“Biz şuanda herhangi bir ittifakın parçası değiliz”
İttifaklarla ilgili bir başka soruyu da cevaplandıran Davutoğlu, “Biz şuanda herhangi bir ittifakın parçası değiliz. O zaman biz parti olarak kurulmamıştık. Millet İttifakı'nı oluşturan partilerle yakın görüşmelerimiz var, temaslarımız var ama herhangi bir ittifak yapısı içinde değiliz. İttifak seçim ortamı geldiğinde konuşacak bir konu” şeklinde konuştu.
Toplantısının ardından parti otobüsünden vatandaşları selamlayarak kent merkezine gelen Davutoğlu, aracından indikten sonra esnaf ziyareti gerçekleştirdi.
Pestil köme dükkanından Gümüşhane’nin coğrafi işaretli pestil ve kömelerini alan, lokantada ustayla birlikte döner kesen, Maraş dondurmacısının ikramını kabul eden Davutoğlu daha sonra 15 Temmuz Zafer Meydanında bulunan çay ocaklarında vatandaşlarla bir araya gelerek sohbet edip çay içti.
Aynı meydanda Filistin halkı için İHH Gümüşhane şubesi tarafından açılan kermesi gezerek alışveriş yaptıktan sonra partisinin İl Başkanlığı binasını ziyaret eden Davutoğlu, Bayburt’a gitmek üzere şehirden ayrıldı.