Halkın Sesi Partisi (Has Parti) Gümüşhane Merkez İlçe 1. olağan kongresi gerçekleştirildi. Tek listeyle gidilen seçimde mevcut başkan Hamza Çakır, 99 delegenin 72’sinin oyunu alarak yeniden başkanlığa seçildi.
Parti binasında yapılan ve Kurucular Kurulu Üyesi ve Erzurum İl Başkanı Teoman Kümbet’in de katıldığı coşkulu kongreye kadınlar da ilgi gösterdi.
İl Başkanı Niyazi Karagül’ün açılış konuşmasın ardından Divan Başkanlığı’na seçilen Teoman Kümbet, yaptığı konuşmada Has Parti’nin millet tarafından kurulan bir parti olduğunu söyledi.
Has Parti’nin yerli, antiemperyalist, maneviyatçı ve özgürlükçü bir parti olduğunun altını çizen Kümbet, “ Toprağa taze bir fidan diktik, görüyoruz ki bu fidan Gümüşhane’de tutmuştur, bu kadar hanım kardeşimizin bugün burada olması bunun en açık kanıtıdır, bize düşen görev bu fidanı büyütmektir” dedi.
Kongre delegelerinin yoğun alkışları eşliğinde konuşmasını sürdüren Kümbet, “Doğru sözü, doğru bir üslupla söylüyoruz. Muhalefet her şeye karşı çıkmak değildir. Muhalefet, doğru olanı desteklemek yanlışı net olarak ortaya koymak ve çözüm üreterek yol göstermektir. Biz de bunu yapıyoruz.” diye konuştu.
Seçmenin sürekli bir korku atmosferinde tutulduğunu ifade eden Kümbet, Erzurum’da ‘Ak Parti’ye oy vermezsek CHP gelir’ diyen seçmenin, İzmir’de de ‘CHP’ye oy vermezsek AK Parti gelir’ düşüncesiyle hareket ettiğini, bu yüzden vatandaşın birinci tercihine oy veremediğini söyledi. Toplumun anketlerle sürekli yönlendirildiğinin altını çizen Kümbet, “AK Parti’yi yüzde 50, CHP’yi yüzde 25, MHP’yi yüzde 15, BDP’yi yüzde 6 ve diğerlerini de yüzde 4 oy alacakmış gibi göstererek seçmen tercihleri şekillendiriliyor. Bu demokratik bir ülkede sağlıklı bir işleyiş değildir” ifadelerini kullandı.
-HAMZA ÇAKIR: “GÜMÜŞHANE’DE AK PARTİ İLE MHP İTTİFAK KURDU”
Seçime tek aday olarak giren Hamza Çakır, kongrede yaptığı konuşmada, Gümüşhane'de siyasetin geldiği noktayı herkesin izlediğini belirterek, “Özellikle 2009 yerel seçimlerinde iki adayın kutuplaşması üzerinden yürütülen bir siyasi atmosfere tanıklık ettik. Neredeyse Gümüşhane ikiye bölünmüş, amiyane tabirle insanlar birbirini boğazlayacak hale sokulmuştu. Sanki seçime değil de savaşa gider gibiydi Gümüşhaneli. Derken seçimler yapıldı, belediye başkanlığını otuz küsur oy farkla Mustafa Canlı kazanırken, 6 belediye meclis üyesine karşı 9 üye ile Ak Parti'nin çoğunlukta olduğu bir yapı ortaya çıktı. Burada millet, AKP tarafından denetlenen bir belediye başkanı görmek istediğini net bir şekilde ortaya koydu. Yani seçmen, belediye başkanlığını MHP'ye verirken, onu denetleyecek belediye meclis çoğunluğunu da AKP'ye verdi” dedi.
Siyasetçinin görevinin, milletin verdiği emaneti hakkıyla korumak ve millete hizmet etmek olduğunu ifade eden Çakır, şöyle konuştu: “Peki böyle mi oldu? Tersine Gümüşhane, 2009 yerel seçimlerinin ardından kurulan bir AKP - MHP ittifakına tanıklık etti. Gümüşhane hizmetten zerrece nasibini almazken birileri siyasetin nimetlerinden bolca nasiplendi. İçme suyumuz kanalizasyon atıklarının döküldüğü Harşit Çayı'ndan kanserojen mineraller içerdiği kesinleşen asbest borularla nakledilirken, caddelerimiz bozuk, yollarımız adeta köstebek yuvası gibi delik deşik, sokaklarımız pis, şehrimiz harabe durumundadır. Mordut keşmekeşinden İmam Hatip skandalına kadar uzanan rezalet tablosu şehri bihuzur etmişken belediye meclisinin bütün mesaisi arsa tahsisi ve imar tadilatları ile geçiyor. Milletten aldığı emaneti hoyratça kullanan siyaset erbabı, ellerini bal kutusunun içerisine sokmuş, parmak yalamaya devam ediyor. Bu zamana kadar defaten gerek yazdığımız makalelerle, gerek yaptığımız siyasi açıklamalarla milletin verdiği emaneti korumayanları net bir şekilde eleştirdik, uyardık”
Siyasetin çıkar temin etme aracı olarak kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Çakır, "Biz burada bir parti kurduk, sıramızı bekleyelim, belki bir gün bize de iktidar kapısı aralanır diye siyaset yapmıyoruz. İktidarın gölgesine sinerek nimet kovalamıyoruz. Yakın hedefler uğruna değil, yüksek idealler uğruna mücadele ediyoruz. Yerin üstünde yaşadığımız gibi, yerin altına gireceğimiz günün de hesabını yaparak hareket ediyoruz. Yani, maneviyatçıyız. Onun için Has Parti'ye Halkın Sesi'ne ihtiyaç vardır. Bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonrada bu mücadeleyi yürütmeye devam edeceğiz. Daha çok çalışacağız, daha fazla koşacağız, ulaşmadık insan, çalmadık kapı bırakmayacağız. Bu onurlu mücadeleye omuz veren siz değerli dava arkadaşlarımızın da bu yolculukta yanımızda olacağından zerrece şüphemiz yoktur.” dedi.
Kongrede 99 delegenin 72’sinin oyunu alan Hamza Çakır yeniden Merkez İlçe Başkanlığı’na seçilirken, yönetim kurulu da şu isimlerden oluştu: Karani Doğan, Mahir Karacan, Musa Demet, Adil Kaya, İlhami Karagül, Burak Çelik, Musa Dabağ, Temel Tunç, Selim Kaya, Fatih Karabulut, Yaşar Tanış, Cengiz Erdoğan, Murat Çelik, Selçuk Karacan, Hakkı Zengin, İbrahim Karsan, Mesut Karagül, Sevda Ciğerci, Yaşar Dabağ, Müslüm Demirci, Bekir Fazlıoğulları
Parti binasında yapılan ve Kurucular Kurulu Üyesi ve Erzurum İl Başkanı Teoman Kümbet’in de katıldığı coşkulu kongreye kadınlar da ilgi gösterdi.
İl Başkanı Niyazi Karagül’ün açılış konuşmasın ardından Divan Başkanlığı’na seçilen Teoman Kümbet, yaptığı konuşmada Has Parti’nin millet tarafından kurulan bir parti olduğunu söyledi.
Has Parti’nin yerli, antiemperyalist, maneviyatçı ve özgürlükçü bir parti olduğunun altını çizen Kümbet, “ Toprağa taze bir fidan diktik, görüyoruz ki bu fidan Gümüşhane’de tutmuştur, bu kadar hanım kardeşimizin bugün burada olması bunun en açık kanıtıdır, bize düşen görev bu fidanı büyütmektir” dedi.
Kongre delegelerinin yoğun alkışları eşliğinde konuşmasını sürdüren Kümbet, “Doğru sözü, doğru bir üslupla söylüyoruz. Muhalefet her şeye karşı çıkmak değildir. Muhalefet, doğru olanı desteklemek yanlışı net olarak ortaya koymak ve çözüm üreterek yol göstermektir. Biz de bunu yapıyoruz.” diye konuştu.
Seçmenin sürekli bir korku atmosferinde tutulduğunu ifade eden Kümbet, Erzurum’da ‘Ak Parti’ye oy vermezsek CHP gelir’ diyen seçmenin, İzmir’de de ‘CHP’ye oy vermezsek AK Parti gelir’ düşüncesiyle hareket ettiğini, bu yüzden vatandaşın birinci tercihine oy veremediğini söyledi. Toplumun anketlerle sürekli yönlendirildiğinin altını çizen Kümbet, “AK Parti’yi yüzde 50, CHP’yi yüzde 25, MHP’yi yüzde 15, BDP’yi yüzde 6 ve diğerlerini de yüzde 4 oy alacakmış gibi göstererek seçmen tercihleri şekillendiriliyor. Bu demokratik bir ülkede sağlıklı bir işleyiş değildir” ifadelerini kullandı.
-HAMZA ÇAKIR: “GÜMÜŞHANE’DE AK PARTİ İLE MHP İTTİFAK KURDU”
Seçime tek aday olarak giren Hamza Çakır, kongrede yaptığı konuşmada, Gümüşhane'de siyasetin geldiği noktayı herkesin izlediğini belirterek, “Özellikle 2009 yerel seçimlerinde iki adayın kutuplaşması üzerinden yürütülen bir siyasi atmosfere tanıklık ettik. Neredeyse Gümüşhane ikiye bölünmüş, amiyane tabirle insanlar birbirini boğazlayacak hale sokulmuştu. Sanki seçime değil de savaşa gider gibiydi Gümüşhaneli. Derken seçimler yapıldı, belediye başkanlığını otuz küsur oy farkla Mustafa Canlı kazanırken, 6 belediye meclis üyesine karşı 9 üye ile Ak Parti'nin çoğunlukta olduğu bir yapı ortaya çıktı. Burada millet, AKP tarafından denetlenen bir belediye başkanı görmek istediğini net bir şekilde ortaya koydu. Yani seçmen, belediye başkanlığını MHP'ye verirken, onu denetleyecek belediye meclis çoğunluğunu da AKP'ye verdi” dedi.
Siyasetçinin görevinin, milletin verdiği emaneti hakkıyla korumak ve millete hizmet etmek olduğunu ifade eden Çakır, şöyle konuştu: “Peki böyle mi oldu? Tersine Gümüşhane, 2009 yerel seçimlerinin ardından kurulan bir AKP - MHP ittifakına tanıklık etti. Gümüşhane hizmetten zerrece nasibini almazken birileri siyasetin nimetlerinden bolca nasiplendi. İçme suyumuz kanalizasyon atıklarının döküldüğü Harşit Çayı'ndan kanserojen mineraller içerdiği kesinleşen asbest borularla nakledilirken, caddelerimiz bozuk, yollarımız adeta köstebek yuvası gibi delik deşik, sokaklarımız pis, şehrimiz harabe durumundadır. Mordut keşmekeşinden İmam Hatip skandalına kadar uzanan rezalet tablosu şehri bihuzur etmişken belediye meclisinin bütün mesaisi arsa tahsisi ve imar tadilatları ile geçiyor. Milletten aldığı emaneti hoyratça kullanan siyaset erbabı, ellerini bal kutusunun içerisine sokmuş, parmak yalamaya devam ediyor. Bu zamana kadar defaten gerek yazdığımız makalelerle, gerek yaptığımız siyasi açıklamalarla milletin verdiği emaneti korumayanları net bir şekilde eleştirdik, uyardık”
Siyasetin çıkar temin etme aracı olarak kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Çakır, "Biz burada bir parti kurduk, sıramızı bekleyelim, belki bir gün bize de iktidar kapısı aralanır diye siyaset yapmıyoruz. İktidarın gölgesine sinerek nimet kovalamıyoruz. Yakın hedefler uğruna değil, yüksek idealler uğruna mücadele ediyoruz. Yerin üstünde yaşadığımız gibi, yerin altına gireceğimiz günün de hesabını yaparak hareket ediyoruz. Yani, maneviyatçıyız. Onun için Has Parti'ye Halkın Sesi'ne ihtiyaç vardır. Bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonrada bu mücadeleyi yürütmeye devam edeceğiz. Daha çok çalışacağız, daha fazla koşacağız, ulaşmadık insan, çalmadık kapı bırakmayacağız. Bu onurlu mücadeleye omuz veren siz değerli dava arkadaşlarımızın da bu yolculukta yanımızda olacağından zerrece şüphemiz yoktur.” dedi.
Kongrede 99 delegenin 72’sinin oyunu alan Hamza Çakır yeniden Merkez İlçe Başkanlığı’na seçilirken, yönetim kurulu da şu isimlerden oluştu: Karani Doğan, Mahir Karacan, Musa Demet, Adil Kaya, İlhami Karagül, Burak Çelik, Musa Dabağ, Temel Tunç, Selim Kaya, Fatih Karabulut, Yaşar Tanış, Cengiz Erdoğan, Murat Çelik, Selçuk Karacan, Hakkı Zengin, İbrahim Karsan, Mesut Karagül, Sevda Ciğerci, Yaşar Dabağ, Müslüm Demirci, Bekir Fazlıoğulları