Saadet Partisi (SP) Gümüşhane İl Başkanı Avukat Akın Demir, Gümüşhane’nin fikir ve eleştiri hürriyetinden mahrum bırakılmaya çalışılan bir şehir olduğunu söyledi.
Yaptığı açıklamada Gümüşhane için yazı kaleme alan fikir adamlarının tek tek susturulduğunu, Mızrak yazarı Sinan Akıncı ile başlayan bu sürecin Aydın Yalçın’la devam ettiğini dile getiren Demir, “Fikir ve eleştiri hakkı insanlık tarihi ile başlayan ve her zaman yok sayılmaya çalışılan en başlı insan hakkıdır. Kurulu düzenler sütotukoyu devam ettirebilmek için en başlı hedefleri fikir ve eleştiri hakkı oluşmuştur. Maalesef Gümüşhane de en tehlikeli süreç bu olmuştur olmaya da devam etmektedir.” dedi.
Yazıları ile bizlere beyin jimnastiği yaptıran önerileri ve eleştirileri ile şehrin manen ve madden kalkınmasına ve zenginleşmesine ortam hazırlayan fikir işçilerinin yok edilmeye çalışıldığını, bu sürecin Gümüşhane için sonun başlangıcı olduğunu kaydeden Demir, “Rahmetli Aliye Begoviç Komünist rejimlerde sanat ve estetiğin olmayışını fikir ve sanat hürriyetinin olmayışına bağladığı gibi bizlerde Gümüşhane’nin çevre illere göre geri kalmışlığını fikir ve eleştiri hürriyetinin kısıtlanması ile izah edebiliriz. Fikir çok çileli bir yoldur. Üstat Necip Fazıl’ın deyişi ile hiçbir çile fikir çilesi ile kıyaslanamaz. Hele de ulvi hassasiyetler taşıyan Sinan Akıncı, Aydın Yalçın, Hamza Çakır, İsmail Hayal, Eyüp Demirel gibi fikir adamlarının çilesini ise hesap edebilmek mümkün değildir. Hiçbir dünyalık beklentisi içerisinde olmadan sadece ve sadece şehrimizin manen ve madden kalkınmasına zemin hazırlamak için çileyi kendisine aş edinmiş bu insanların yolunun kesilmesi bizleri oldukça üzmektedir. Fikir ve eleştiri hakkı ve hürriyeti bu şehri tetikleyecek güçtür. Bundan habersiz otorite sahipleri kısa vadeli menfaatler için şehrimizin istikbalini baltalamaktadırlar. Buna duyarsız ve tepkisiz kalamayız. Bunun için şehrimize ve fikir adamlarımıza gelin hep beraber sahip çıkalım.” ifadelerini kullandı.
Yaptığı açıklamada Gümüşhane için yazı kaleme alan fikir adamlarının tek tek susturulduğunu, Mızrak yazarı Sinan Akıncı ile başlayan bu sürecin Aydın Yalçın’la devam ettiğini dile getiren Demir, “Fikir ve eleştiri hakkı insanlık tarihi ile başlayan ve her zaman yok sayılmaya çalışılan en başlı insan hakkıdır. Kurulu düzenler sütotukoyu devam ettirebilmek için en başlı hedefleri fikir ve eleştiri hakkı oluşmuştur. Maalesef Gümüşhane de en tehlikeli süreç bu olmuştur olmaya da devam etmektedir.” dedi.
Yazıları ile bizlere beyin jimnastiği yaptıran önerileri ve eleştirileri ile şehrin manen ve madden kalkınmasına ve zenginleşmesine ortam hazırlayan fikir işçilerinin yok edilmeye çalışıldığını, bu sürecin Gümüşhane için sonun başlangıcı olduğunu kaydeden Demir, “Rahmetli Aliye Begoviç Komünist rejimlerde sanat ve estetiğin olmayışını fikir ve sanat hürriyetinin olmayışına bağladığı gibi bizlerde Gümüşhane’nin çevre illere göre geri kalmışlığını fikir ve eleştiri hürriyetinin kısıtlanması ile izah edebiliriz. Fikir çok çileli bir yoldur. Üstat Necip Fazıl’ın deyişi ile hiçbir çile fikir çilesi ile kıyaslanamaz. Hele de ulvi hassasiyetler taşıyan Sinan Akıncı, Aydın Yalçın, Hamza Çakır, İsmail Hayal, Eyüp Demirel gibi fikir adamlarının çilesini ise hesap edebilmek mümkün değildir. Hiçbir dünyalık beklentisi içerisinde olmadan sadece ve sadece şehrimizin manen ve madden kalkınmasına zemin hazırlamak için çileyi kendisine aş edinmiş bu insanların yolunun kesilmesi bizleri oldukça üzmektedir. Fikir ve eleştiri hakkı ve hürriyeti bu şehri tetikleyecek güçtür. Bundan habersiz otorite sahipleri kısa vadeli menfaatler için şehrimizin istikbalini baltalamaktadırlar. Buna duyarsız ve tepkisiz kalamayız. Bunun için şehrimize ve fikir adamlarımıza gelin hep beraber sahip çıkalım.” ifadelerini kullandı.