Her dört yılda bir düzenlenen ve dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olan 2022 FIFA Dünya Kupası, Batı Asya’nın petrol zengini ülkesi Katar’da devam ediyor.
2010 yılında FIFA’nın kararıyla maçlar 12 yıl önce Katar’a verildi.
Bu karar, Arap ve İslam dünyasında düzenlenen ilk dünya kupası olma özelliğini taşıyor.
5 farklı şehirde ve 8 farklı stadyumda oynanan dünya kupası heyecanı, 18 Aralık’ta gerçekleşecek final maçıyla son bulacak.
Neden bu mevsimde maçlar oynanıyor? Yada “Dünya kupası maçları hep yaz mevsiminde oynanıyordu! “Diye düşünebiliriz.
Katar'da yaz aylarında 45 dereceye çıkan hava sıcaklığı maçların biraz daha serin olan Kasım-Aralık aylarında oynanmasını zorunlu hale getirdi.
Bugüne kadar gündüz maçlar hariç akşam oynananları fırsat buldukça izliyorum.
Bu satırları yazarken Fransa, rakibi Polonya’yı 3-1 yenerek bir üst tura yükseldi.
Bundan sonra seyir zevki güzel maçlar izleneceğe benziyor!
Deseniz ki bir maçı baştan sona izlediniz mi? “Hayır.”
Aslında birazda ilgimizi çekmiyor!
Herhalde “bizim çocuklar” olmadığı içindir.
Neyse…
Biraz araştırdığımızda gördük ki dünya kupasına ev sahipliği yapan Katar, 1970’lerde İngiliz sömürge imparatorluğundan bağımsızlığını kazanmadan önce küçük bir çöl ülkesi olsa da, günümüzde olağanüstü altyapısı, plajları, binaları ve insani gelişimiyle hareketli, ekonomisi güçlü bir ülke.
2021 yılı verilerine göre 3 Milyon nüfusuyla sahip olduğu kaynaklar bakımından kişi başına düşen milli gelirde dünyanın en zengin 4. ülkesi!
Ülkemizde de ciddi yatırımları var.
Katar, bu dünya kupası için 2010 yılından itibaren teknolojik stadyumlar başta olmak üzere yollar ve diğer altyapıların inşasına yaklaşık 220 milyar dolar harcadı ve 130 bin otel odası hazırladı.
Bu küçük körfez ülkesinin halkının tamamına yakını Müslüman.
Kupa tarihinde ilk defa açılış maçı öncesi Kuranı Kerim okundu.
Dünya kupasını izlemeye giden bir Fransız muhabire Katar’la ilgili ilk izlenimi sorulduğunda, muhabir “çok sayıda cami” olduğunu söylemiş.
Bu bakış açısı, batılıların geleneksel Avrupa ortamının dışında futbol organizasyonlarının olmasından rahatsızlık duydukları fikrini pekiştiriyor.
Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan bir ülkenin, kendi kültür ve geleneklerini sergilemesinden daha doğal ne olabilir ki….
Bu dünya kupası, futbol ailesine bir çok yeniliğide beraberinde getirdiğini görüyoruz.
Kesin olan bir şey var ki, top yoksa futbol da yok!
Adidas, bu sefer teknolojisini içinde bir şeyler gizleyen topuyla gösterdi!
Söz konusu top, topa tam olarak vurulduğu anı algılayan bir “adalet ölçüm birimi” sensörüne sahip.
Görünüşe göre bu, topun performansını veya davranışını etkilemiyor, ancak maç boyunca farklı geri bildirimler sağlayabiliyor.
Teknik direktörlere ve hakemlere ihtiyaç duydukları bilgileri sağlamak için toptaki veriler kullanılıyor.
Bu veriler, aynı zamanda stadyumların dört bir yanında konumlandırılan ve 12 kameradan oluşan özel bir ağ ile destekleniyor.
Ayrıca, FIFA'nın yazılımı sayesinde teknik direktörler, bir sonraki rakiplerini veya oyuncularının bir maçtaki performansını ölçmek için farklı oyunların tüm ayrıntılı verilerine sahip oluyor!
Bitmedi…
Hakemlerin, şüphe anlarında doğru karar vermelerine yardımcı olacak “yarı otomatik ofsayt teknolojisi” de turnuvadaki yerini aldı.
Yukarıda özelliklerini belirttiğimiz top, pasın verildiği anı algılıyor ve ardından yarı otomatik olarak ofsayt pozisyonunu belirliyor.
Ayrıca oyuncular, “FIFA Player” uygulaması sayesinde maçlarda ki performanslarını görebiliyor.
Birazda turnuvaya damga vuran olaylardan bahsedelim.
İran milli futbol takımı oyuncuları, İngiltere ile oynadıkları maç öncesi düzenlenen seremonide, ülkelerinde devam eden protestolara destek amacıyla milli marşı okumayarak kupa tarihine geçtiler.
Bununla kalmayıp İranlı taraftarların protestosu, diğer maçlarda da devam etti. Tribünlerde bazı taraftarlar "Kadınların yaşamına özgürlük" pankartları açtılar.
Başka…
Dünya Kupası'nın güçlü ekiplerinden en çok final oynayan Almanya, 2018 Dünya Kupası'nın ardından 2022'de de şampiyonaya erken veda eden ülke oldu.
Fas’ın ve Japonya’nın çıkışları oynadıkları futbol herkesin ilgisini çekti.
Bu turnuvanın bir diğer farkı ise 32 millî takımın yer aldığı son Dünya Kupası olması; çünkü 2026'daki organizasyondan itibaren takım sayısının 48'e çıkarılması kararı alındı.
Peki, temel soru şu! 42 Milyon dolar kazanacak şampiyon kim olacak?
Favori olarak gösterilen Brezilya mı? İspanya mı? Yoksa Fransa mı? Yada Portekiz mi?
Belki de Asya’dan bir ülke mi?