Gümüşhane Haberleri
2023-01-16 08:14:25

TEŞEKKÜR

Altan Ekmen

16 Ocak 2023, 08:14

Geçtiğimiz ay 6 yaşındaki  bir kız çocuğunun evlendirilmesi ile ilgili yargıya taşınan bir konuya ilişkin, Diyanet İşleri Başkanlığı 16 Aralık 2022 tarihinde Cuma namazında okuttuğu hutbede konunun vahametine  ve insanlık dışı bir uygulama olduğuna dair değerlendirmesi ile tartışmaları bitirdi. Yine devlet yetkililerinin de  aynı paraleldeki açıklamaları ile  toplum bir rahat nefes aldı. Her iki kurumda açıklamalarda bulunurken günümüz gerçeğinden hareketle aklın, vicdanın ve insan fizyolojisinin gerçekleri ışığında bu uygulamanın insanlık ayıbı olduğunu net bir şekilde dile getirdiler ve tartışma bitti.  Bu nedenle milletim adına devlet yetkilileri ile Diyanet İşleri Başkanlığına teşekkür ederim. 

ARNOLD TOYNBEE 

Arnold Toynbee 1889 .. 1975 yılları arasında yaşamış, Türk tarihine dair pek çok araştırmaları olan ve bizim tarihçilerimizin de yabancı tarihçiler arasında en çok itibar ettikleri ünlü bir İngiliz tarihçidir. Onun tarih ve kültürler üzerine söylediği pek çok söz dünyaca bilinir. Onun devlet yetkililerine verdiği bir konferansta söylemiş olduğu bu sözlerinden birisi şöyledir:“ Güney Arap coğrafyasında bulunan  devletlerle ilgili endişeniz olmasın, onların başına sizin tarafınızda olan bir “şeyh” atarsanız, onları kolayca yönetirsiniz ancak kuzeyde bulunan Türkiye’den Buhara Semerkant’a   kadar olan bölgedeki devletlerde akla ve bilime önem veren bir damar var. Onlarda her zaman Atatürk gibi bir dahi çıkabilir. Siz bu ülkelerdeki bu bilime ve akla önem veren damarı yok etmeden onları kolaylıkla hükümranlığınız altına alamazsınız.” 

Evet ülkemizde son yıllarda artan bir şekilde akla ve bilime önem veren damar yok edilmeye çalışılmakta, bazı topluluklar din adına hurafe, bidat ve uydurma menkıbelerden oluşan bir felsefi inanışla  halkı baskılamaya, devlette nüfuz sahibi olmaya hatta devleti ele geçirmeye olanca güçleri ile yüklenmektedirler. Sosyal medyada o kadar garip görüntüler ve söylemler var ki insanın nutku tutuluyor. Bizi Arap ligine düşürerek Suriye, Irak, Lübnan gibi olmamız konusunda o kadar hevesli bir şekilde çalışılıyor ki, insan hayret ediyor. Ve maalesef bu oluşumların hepsi dini terimler kullanıyor, Peygamberimizi istismar ediyor yada bazı uydurma hadislerin arkasına saklanıyorlar. Son FETÖ terör örgütünde görüldüğü üzere çoğunun arkasında yabancı istihbarat servileri yada gelişmiş Avrupa devletlerinin desteği var. Namı diğer cüppeli diye bilinen ve tv ekranlarında sıkça gördüğümüz hocalardan birisi kendi ifadesi ile “ Böyle yapılar güçlenince hemen yabancı istihbaratçılar bunlarla temasa geçerler, bana da cezaevinde iken geldiler” şeklinde gerçeği beyan etmektedir. Yine K,M adlı vefat eden fesi ile ünlü bir  tarihçi, ABD’nin Obama döneminde kendisinden bir rapor istendiğini ve kendisininde bir rapor hazırlayarak gelen heyete teslim ettiğini beyan etmektedir. 

Din ve vicdan hürriyeti insanların korunması gereken en temel haklarından birisidir.28 Şubat sürecinde din ve vicdan hürriyetlerine yönelik baskı ve hak gaspı sonucu nelerin yaşandığı ve nice evlatların eğitimden yoksun kaldığını bilmekteyiz. Din ve vicdan özgürlüğünün gaspı kadar dini temeli olmayan felsefe ve  inançlar üzerinden halkı baskı altına almaya çalışmakta akıl dışıdır. Eğer kendilerine hürmet edilirse,  hürmet edenlerin cennete gideceğini vaat eden, cennet satan ve cennet istismarı yapan oluşumların tamamı işte bizde var olan akıl ve bilim damarını yok etmeye çalışan oluşumlardır. Cennete ulaşmanın tek yolunun kendi büyüklerine sınırsız bağlılıktan geçtiğini, ve kendi büyüklerinin ilahi yeteneklerle donatıldığını, ona hürmet etmenin cennet kapılarını açacağı söylemleri ile halkı kandırıp kendilerine büyük nüfuz kazanan bu oluşumlar sonuçta halkı akıl yürütmeden inanan, bilime değil, uydurulan menkıbelere inanan ve sonuçta düşünmeden başkalarına kul, köle olan insanlar yetişmektedir. Cennet vaad eden, kendi varlığı ile ahiret arasında bir çıkar ilişkisi kuran insanlardan gençlerimiz ve insanımız uzak durmalıdır. 

Bu sivil toplum örgütlerinin içerisinde kendisini hayra adayan, sırtında gıda çuvalı ile gece yarısı fakirin kapısını çalıp erzakı kapı önüne bırakan, Afrika ülkelerinde su kuyusu açanlarda var ki onlara minnettarız… Kendini toplumun ve insanlığın dertlerine, kederlerine ve yoksulluğun ortadan kaldırılmasına adamış; yetimleri sevindirmeyi, açları doyurmayı, kimsesizleri sahiplenmeyi amaç edinmiş bu örgütlere sonsuz teşekkürlerimizi ve dualarımızı sunarız. Allah onlardan razı olsun.. 

BİR GARİP CİNAYET 

Yine 2022 yılının son günlerinde Ankara’da işlenen bir cinayette siyasi kimliği de olan bir akademisyen öldürüldü. Bu garip cinayette  benim gibi pek çok insanın aklına bazı sorular takıldı. İlk kez bir cinayette ölen rahmetliye ve yakınlarına yeteri kadar sahip çıkılmadı, çalışma arkadaşları ve aynı siyasi düşüncede olan pek çok kişi rahmetlinin cenazesine katılmadı ve kişiye rahmet dileklerin de bulunmadı. Türkiye’de terörle mücadelenden, sınır ötesi operasyonlarına kadar her şartta hep ön safta olan ve vatan savunması denince gözünü kırpmadan canlarını feda eden bu siyasal oluşumun varlığına minnettar birisi olarak bütün halk gibi bende bu rahmetliye neden sahip çıkılmadığını merak ediyorum. Arkadaşlarının bu sorulara cevap vermesi gerekir. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.