Bir zamanlar trafik keşmekeşi tarafından esir alınmış bir Gümüşhane vardı.
Sağa sola park etmiş araçlar, hayatı içinden çıkılmaz bir hale getiriyordu.
Bu keşmekeş, sinir katsayımızı yükseltmekle kalmayıp; malımıza, canımıza kast eder hale gelmişti.
Bir gün, Gümüşhane’nin kadrolu Belediye Başkanı geldi,
Doğru kararların her şeyi değiştirebileceğini gösterdi.
Parkomat uygulaması sayesinde, artık trafik keşmekeşi eskisi kadar korkutucu değildi.
Belediyelerin görevleri sadece rutin hizmetleri yerine getirmek değildir.
Ufku geniş insanlar, doğru uygulamalar ile daha yaşanabilir bir kent oluşturulabilir.
Doğru kararlar,
İlerlemenin en iyi yolu.
Önceleri, “Bir Türk Lirası ile neler yapılabilir?” sorusuna,
Ekmek alınır,
Çay içilir,
Gazete okunur,
Ve daha birçok şey yapılır cevabı verilirdi.
1 Aralık tarihinden sonra ise,
Bir şehrin trafik sorunu halledilir demek pekte yanlış olmaz sanırım.
Konu sorudan açılmışken,
Uygulama ile ilgili soru işaretleri de azımsanmayacak kadar çok.
Örneğin,
Aracımı pestilcinin önünde park ettim.
Dükkandan bir kilo köme alıp döndüm.
Fiş basılmış cama asılmış,
Sağa baktım kimse yok,
Sola baktım kimse yok.
Yoluma devam ettim. Ne olacak şimdi?
Bir başka örnek.
Görevli personel Ahmet.
Patron hâsılatı sorar.
Cevap: “Park eden kimse yok”
Ayrıca Ahmet’in benimle arası da yok.
Aksilik ya garibim plakamı da ezbere biliyor.
Fırça mı, ceza mı?
Bir taşla iki kuş…
Olmaz mı? Olur, olur.
Daha niceleri.
İki saat durur “daha geleli beş dakika oldu” itirazında bulunanlar,
“Bugün solda değil sağda uygulama var biliyordum” diyenler,
Sitemler, kavgalar, dövüşler.
Daha neler neler.
Sorulacak sorular çok…
Allaha şükür trafikte sorun yok.
Ama şimdilik.
Sağa sola park etmiş araçlar, hayatı içinden çıkılmaz bir hale getiriyordu.
Bu keşmekeş, sinir katsayımızı yükseltmekle kalmayıp; malımıza, canımıza kast eder hale gelmişti.
Bir gün, Gümüşhane’nin kadrolu Belediye Başkanı geldi,
Doğru kararların her şeyi değiştirebileceğini gösterdi.
Parkomat uygulaması sayesinde, artık trafik keşmekeşi eskisi kadar korkutucu değildi.
Belediyelerin görevleri sadece rutin hizmetleri yerine getirmek değildir.
Ufku geniş insanlar, doğru uygulamalar ile daha yaşanabilir bir kent oluşturulabilir.
Doğru kararlar,
İlerlemenin en iyi yolu.
Önceleri, “Bir Türk Lirası ile neler yapılabilir?” sorusuna,
Ekmek alınır,
Çay içilir,
Gazete okunur,
Ve daha birçok şey yapılır cevabı verilirdi.
1 Aralık tarihinden sonra ise,
Bir şehrin trafik sorunu halledilir demek pekte yanlış olmaz sanırım.
Konu sorudan açılmışken,
Uygulama ile ilgili soru işaretleri de azımsanmayacak kadar çok.
Örneğin,
Aracımı pestilcinin önünde park ettim.
Dükkandan bir kilo köme alıp döndüm.
Fiş basılmış cama asılmış,
Sağa baktım kimse yok,
Sola baktım kimse yok.
Yoluma devam ettim. Ne olacak şimdi?
Bir başka örnek.
Görevli personel Ahmet.
Patron hâsılatı sorar.
Cevap: “Park eden kimse yok”
Ayrıca Ahmet’in benimle arası da yok.
Aksilik ya garibim plakamı da ezbere biliyor.
Fırça mı, ceza mı?
Bir taşla iki kuş…
Olmaz mı? Olur, olur.
Daha niceleri.
İki saat durur “daha geleli beş dakika oldu” itirazında bulunanlar,
“Bugün solda değil sağda uygulama var biliyordum” diyenler,
Sitemler, kavgalar, dövüşler.
Daha neler neler.
Sorulacak sorular çok…
Allaha şükür trafikte sorun yok.
Ama şimdilik.