Şehrimizde, üzerine fazla konuşmaya bile değmeyecek konuların gündem maddesi olmasına alıştık, daha doğrusu alıştırıldık artık. Her gün siyaset, her gün ziyaret, her gün hakaret dinler olduk. Bu kısır döngü içerisinde asıl önemli konuların ise arada maalesef kaynayıp gittiğine şahit olduk.
Geleceğimizi belirleyecek meselelerde ilgisiz kalıyor, Harşit’in kendi mecrasında ki akışına kendimizi bırakarak büyük şehirlere ulaşacağımızı zannediyoruz. Yok olmuyor. Sandalımız İstanbul’a, Ankara’ya gitmiyor. Harşit, Tirebolu’dan denize dökülüyor.
Biz memleket meselelerimiz ile değil; kendimiz, bakamız ve tebaamız ile meşgul oluyoruz. İlgilenmiyor, ilgilenenlere de destek vermiyoruz. Konuşanlara, dişe dokunur kelam edenlere kulak vermiyor, derdi olanları dinlemiyoruz. Sadece susuyoruz. Vatandaş olarak susuyor, bürokrat olarak susuyor, siyasetçi olarak susuyor, bilim adamı olarak susuyoruz. Rutini yerine getirip hep sessiz kalmayı yeğliyoruz.
Örneğin dün Gümüşhane Üniversitesi’nde Gümüşhane Çevre, Enerji ve Maden Araştırmaları Derneği (ÇEMAD) tarafından ‘’Yenilenebilir enerji geleceğimizdir, gelin birlikte öğrenelim’’ projesi kapsamında bir konferans düzenlendi.
Sorumluklarını yerine getirmek için gayret sarf eden bir avuç insan susmak yerine, bu konudaki birikimini paylaşmayı, yüzlerce kişide bu duyarlılığa dâhil olmak için dinlemeyi, sorularla katkı sunmayı tercih etti.
Konferansın içeriğine, haberlerde yer aldığı için değinmeyeceğim. Ancak şunu belirtmek gerekiyor. Güneş enerjisi konusunda Türkiye’de ki en önemli insanların başında gelen Prof.Dr. Raşit Turan ve Prof. Dr. Bülent Akınoğlu’nu birebir dinlemek, kafamızda oluşan sorulara cevap almak son derece mutluluk vericiydi. Bizleri bir araya getiren başta dernek başkanı Dr. Talat Özden olmak üzere dernek yöneticisi Av. Metin Aslan ve emeği geçen tüm kişi ve kuruluşlara şükranlarımı sunuyorum.
Ülke, şehir ve kişisel bazda geleceğimizi şekillendirecek en önemli faktörlerden biri olan Güneş enerjisi konusunda duyarlılık gösteren katılımcılara takdirlerimi sunarken, katılmamayı, susmayı tercih edenlerin çok şey kaçırdığını belirtmek istiyorum.
Malum okuduğunuz her etkinlik haberinde protokol sırası gereğince programa şu isimler katıldı diye standart bir bölüm mevcuttur. Bu yazı bir köşe yazısı olduğuna göre ben işi tersinden kaleme alıp, bağımsızlığımızı yakından ilgilendiren bu önemli konudaki konferansı kaçıranlardan bazılarını not etmek istiyorum.
Valimiz veya yardımcıları…..........................................……………katılmadı.
Belediye Başkanımız veya yardımcıları.………………………….....katılmadı.
Üniversite Rektörümüz………………………………………………..katılmadı.
(AK Parti, MHP, CHP ve diğerleri) Milletvekili adaylarımız .........…katılmadı.
(AK Parti, MHP, CHP ve diğerleri) Siyasi Parti yöneticilerimiz……katılmadı.
Kurum müdürlerimiz…………………………………………………...katılmadı.
STK temsilcilerimiz…………………….………………………………katılmadı.
Liste uzayıp gidiyor.
Onlar katılmadı, katılmamaya da devam etsinler. Bu günün uygulayıcıları her ne kadar ortalıkta görünmese de geleceğimizin sahipleri olan öğrenciler ve birkaç gönlü genç memleket sevdalısı “Bizim de söyleyecek sözlerimiz var. Bizler bu ülkenin geçmişine olduğu kadar geleceğine de talibiz. Tamamen yerli ve yenilenebilir enerji yatırımlarını hızla hayata geçirerek hem sanayimizi hem ülkemizi prangalarından kurtarabiliriz ” haykırışı içerisindeydiler.
Gökten düşen elmalardan bizler nasibimizi aldık. Darısı kapı arkasında kalanlara gelsin.
Geleceğimizi belirleyecek meselelerde ilgisiz kalıyor, Harşit’in kendi mecrasında ki akışına kendimizi bırakarak büyük şehirlere ulaşacağımızı zannediyoruz. Yok olmuyor. Sandalımız İstanbul’a, Ankara’ya gitmiyor. Harşit, Tirebolu’dan denize dökülüyor.
Biz memleket meselelerimiz ile değil; kendimiz, bakamız ve tebaamız ile meşgul oluyoruz. İlgilenmiyor, ilgilenenlere de destek vermiyoruz. Konuşanlara, dişe dokunur kelam edenlere kulak vermiyor, derdi olanları dinlemiyoruz. Sadece susuyoruz. Vatandaş olarak susuyor, bürokrat olarak susuyor, siyasetçi olarak susuyor, bilim adamı olarak susuyoruz. Rutini yerine getirip hep sessiz kalmayı yeğliyoruz.
Örneğin dün Gümüşhane Üniversitesi’nde Gümüşhane Çevre, Enerji ve Maden Araştırmaları Derneği (ÇEMAD) tarafından ‘’Yenilenebilir enerji geleceğimizdir, gelin birlikte öğrenelim’’ projesi kapsamında bir konferans düzenlendi.
Sorumluklarını yerine getirmek için gayret sarf eden bir avuç insan susmak yerine, bu konudaki birikimini paylaşmayı, yüzlerce kişide bu duyarlılığa dâhil olmak için dinlemeyi, sorularla katkı sunmayı tercih etti.
Konferansın içeriğine, haberlerde yer aldığı için değinmeyeceğim. Ancak şunu belirtmek gerekiyor. Güneş enerjisi konusunda Türkiye’de ki en önemli insanların başında gelen Prof.Dr. Raşit Turan ve Prof. Dr. Bülent Akınoğlu’nu birebir dinlemek, kafamızda oluşan sorulara cevap almak son derece mutluluk vericiydi. Bizleri bir araya getiren başta dernek başkanı Dr. Talat Özden olmak üzere dernek yöneticisi Av. Metin Aslan ve emeği geçen tüm kişi ve kuruluşlara şükranlarımı sunuyorum.
Ülke, şehir ve kişisel bazda geleceğimizi şekillendirecek en önemli faktörlerden biri olan Güneş enerjisi konusunda duyarlılık gösteren katılımcılara takdirlerimi sunarken, katılmamayı, susmayı tercih edenlerin çok şey kaçırdığını belirtmek istiyorum.
Malum okuduğunuz her etkinlik haberinde protokol sırası gereğince programa şu isimler katıldı diye standart bir bölüm mevcuttur. Bu yazı bir köşe yazısı olduğuna göre ben işi tersinden kaleme alıp, bağımsızlığımızı yakından ilgilendiren bu önemli konudaki konferansı kaçıranlardan bazılarını not etmek istiyorum.
Valimiz veya yardımcıları…..........................................……………katılmadı.
Belediye Başkanımız veya yardımcıları.………………………….....katılmadı.
Üniversite Rektörümüz………………………………………………..katılmadı.
(AK Parti, MHP, CHP ve diğerleri) Milletvekili adaylarımız .........…katılmadı.
(AK Parti, MHP, CHP ve diğerleri) Siyasi Parti yöneticilerimiz……katılmadı.
Kurum müdürlerimiz…………………………………………………...katılmadı.
STK temsilcilerimiz…………………….………………………………katılmadı.
Liste uzayıp gidiyor.
Onlar katılmadı, katılmamaya da devam etsinler. Bu günün uygulayıcıları her ne kadar ortalıkta görünmese de geleceğimizin sahipleri olan öğrenciler ve birkaç gönlü genç memleket sevdalısı “Bizim de söyleyecek sözlerimiz var. Bizler bu ülkenin geçmişine olduğu kadar geleceğine de talibiz. Tamamen yerli ve yenilenebilir enerji yatırımlarını hızla hayata geçirerek hem sanayimizi hem ülkemizi prangalarından kurtarabiliriz ” haykırışı içerisindeydiler.
Gökten düşen elmalardan bizler nasibimizi aldık. Darısı kapı arkasında kalanlara gelsin.