Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın İsmail Akçay Beyefendi, Gümüşhane Organize Sanayi Bölgesinde bir maden işletmesine ait mevcutta bir adet atık barajı olmasından ve bu maden firmasının ikinci atık barajını yapmak için çalışmalara başlamasından duyduğumuz endişeyi “Bilgi eksikliğinden kaynaklanan doğru olmayan endişeler” diye nitelendirerek hafta başında bir kamuoyu paylaşımı yapmıştır.
Öncelikle bu açıklamanın, maden kimyasal atık barajı ile gıda üretiminin iç içe olamayacağını savunan birisi olarak muhatabı olduğumu düşünüyor ve Sayın İsmail Akçay'a bir kaç soru sormak istiyorum,
Sayın Akçay;
2012 yılında Gümüşhane Üniversitesi tarafından analizlerin yapıldığını ve üniversite raporuna göre maden kimyasal atık barajı etrafındaki yeraltı sularının içilebilir nitelikte olduğunu söylemektesiniz.
Şu anda 2016 yılının sonunda olduğumuzu düşünürsek tam 5 yıl öncesinde daha atık barajında yeni kimyasal atık depolanmaya başlandığı anda yapılan bu araştırma sonucu çıkan raporu ne kadar sağlıklı buluyorsunuz?
Ben eksik bilgi ile konuşmuyorum, ben bir inşaat mühendisi olarak gerekli teknik araştırmaları yaptıktan sonra, en iyi yapılan kimyasal atık barajında imalat ve elde olmayan nedenlerden dolayı en az %2 oranında sızma olacağını iddia ediyorum.
Sayın Akçay,
5 yıl önce yapılan çalışmada atık barajı daha %10 oranında dolu iken bu gün %95 oranında dolu ve yanı başında aynı ana kaya üzerinde ikinci atık barajı için patlatmalar yaparken herhangi bir sızma ya da yeraltı suyuna kimyasal madde karışımı olmadığı nasıl düşünüyorsunuz?
Sayın Akçay,
Ben organize sanayi bölgesinde birçok kez saha incelemesi yaptım ve şunu iyi biliyorum ve öyle konuşuyorum;
Analiz firması tarafından atık barajı gövdesi altındaki sondaj kuyusundan analiz için numune alınacağı önceden maden firmasına bildiriliyor. Maden firması numune alınmadan önce bir veya iki gün boyunca motopomp ile kuyulardaki suyu dışarıya basıyor. Dışarı basılan su bozuk renge ve inanılmaz derecede kötü bir kokuya sahip.
Bunun yapılmasının tek bir nedeni vardır; numune kuyusundaki kimyasal madde oranının düşürülmesidir. Ben bu bilgilere sahip olarak konuşuyorum peki siz?
Yani siz 5 yıl önce hazırlanan ve bu gün hiç bir teknik anlamı olmayan bir rapor üzerinden konuşurken ben güncel duruma göre değerlendirme yapıyorum.
Siz bilgileri maden işletmesi yetkilileri ve organize sanayi yönetiminden alıyorsunuz. Sayın Akçay belki amiyane bir tabir olacak ama kimse malını kötülemez.
Sizin edeceğiniz teşekküre asla ihtiyacım yok; lakin ''kaygılarınızı anlıyor, teşekkür ediyor ve gerekli incelemeleri yaptıracağız'' deme erdemini göstermek yerine, Gümüşhane'nin geleceğini tehdit eden bu durum karşısındaki kaygılarımı “kamuoyu yanlış şekilde bilgilendiriyor” biçiminde nitelendirmeniz şaşırtıcı ve üzücüdür.
Sayın Akçay, birçok şehirde karma organize sanayi bölgelerinin olduğunu söylemektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, Sayın Akçay'ın örnek olarak gösterdiği hiç bir karma organize bölgesinde maden işletmesine ait kimyasal atık barajı yoktur ve Sayın Akçay’ın örnek olarak gösterdiği hiçbir karma organize bölgesinde Gümüşhane Organize Sanayi Bölgesindeki gibi kaçak bir şekilde kuyu suyu kullanılmamaktadır.
Başta Sayın Valimiz Okay Memiş olmak üzere bütün Gümüşhane kamuoyuna açık çağrım şudur:
Unutulmamalıdır ki Türkiye'nin her yerinde Gümüşhane pestili ve kömesi denildiğinde insanlar doğal ürün olarak satın almakta ve tüketmektedir. Ancak kimyasal atık barajları ile dolu bir şehirde doğal ürün üretiminden ve organik tarımdan maalesef söz edilemez.
O nedenle Gümüşhane'nin madencilik ve insan sağlığı arasında bir karar vermesi gerekmektedir.
Şu anda Tekke’de bulunan Organize Sanayi Bölgesinde faaliyetlerine devam eden maden firmasının mevcuttaki atık barajının hemen 100 metre mesafesinde bulunan ve aynı ana kaya üzerindeki ikinci atık barajı inşaatında patlayıcı kullanmak kaydı ile patlatmalar yapılırken mevcut barajın sızdırmadığını savunmak en büyük cehalettir.
Bahçecik ve Tekke Köyleri başta olmak üzere çevredeki bütün yerleşim yerleri; alandaki ikinci atık barajının yapılması durumunda, gerek buharlaşma gerekse de sızma yolu ile meydana gelebilecek çevresel etkilerden direk olarak zarar görecektir.
Dinamikliği ile geldiği günden beri gönlümüzde taht kuran Sayın Valimize şu çağrıyı özellikle yapmak istiyorum. Maden firmalarına yeterli denetim sağladığını düşünmediğim Gümüşhane Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünün, denetim konusuna daha detaylı yaklaşmasını, Gümüşhane'nin geleceği için atılacak en faydalı adımlardan birisi olacağına bütün samimiyetimle inanıyorum.
Sayın Valimizin bizim devlet kurumlarından öte bir güvencemiz olmadığını göz ardı etmemesi gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum.
Sayın Akçay'a son olarak şu öneride bulunmak istiyorum.
Maden firması ve yetkili kurumlardan raporlarını yenilemesini talep edin. Analizlerinizi güncelleyin ve birde konuyu bu şekilde ele alın. Bizler sizi uyarıyorken geleceğimizin tesadüflere ve üstün körü yapılmış raporlara teslim edilmesini istemediğimizden eleştiri hakkımızı kullanıyoruz. Eleştiri hakkımıza saygı duymanızı bekliyorum.
Gümüşhane'de siz Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak; kapısına kilit vurulan Güdesan, Gümüşsu, Kelkit Kibrit, Kürtün Silah ve İncinur Tekstil fabrikalarından dolayı ortaya çıkan ticaret ve istihdam açığını kapatan pestil-köme sektörünü maden işletmelerine değişmeyin.
Gümüşhane’mizin bir an evvel siyanür çöplüğü olmaktan kurtulması dileği ile.
Sağlıcakla Kalın...
Ya Pestil - Köme Ya Madencilik
Paylaş