İtalyanca şehir (citta) ve İngilizce yavaş (slow) kelimelerinden oluşan Cittaslow, hızlı küreselleşmenin şehirlerin dokusunu ve yaşam tarzını standartlaştırırken yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için kurulan kentler birliği olarak tanımlanıyor. Küreselleşmenin yarattığı sıradanlığa aykırı davranan, yerel kimliğini ve özelliklerini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabaların ve kentlerin katıldığı birlik olan Cittaslow, 1986’da Roma’da bir fast food restoranına başlayan tepkiyle günümüze kadar geldi. Yerel yemeklerin uluslararası fast food zincirleri karşısında yok olmasını engellemek için 1999’da kurulan birlik, Avustralya, Güney Kore, Norveç, İspanya, Hollanda, Almanya, İngiltere, İskoçya, İsveç gibi toplam 24 ülkede 150’ye yakın şehir şu anda “yavaş şehir” sertifikasına sahip.
Özgün kimliğini koruyarak yaşam kalitesini artıran şehirlere verilen Cittaslow (sakin şehir) unvanı ülkemizde ilk olarak 2009’da İzmir’in Seferihisar ilçesine verilmişti. Bu unvanın Türkiye’den dokuzuncu sahibi de Şanlıurfa’nın Halfeti’si oldu.
Yavaş şehir" olabilmek için nüfusun 50 binden fazla olmaması ve 50'den fazla kriteri karşılamak gerekiyor. Sadece şehirler değil kasabalar da "yavaş şehir" unvanını alabiliyor.
Yavaşlatılmış Şehir kavramını yıllar önce Gümüşhane’de ilk defa dile getirenlerden biri de Sn. Gökhan KÖMÜRCÜOĞLU olmuştu. Belki o zamanlarda yavaş şehir kavramı Gümüşhane gündeminde tutulmuş olsaydı, Bu gün Gümüşhane ve ilçeleri daha değerli bir konuma sahip olabilirdi. Yine de geç kalınmış sayılmaz, bu günden itibaren bu proje üzerinde durulabilir. Yöresel değerlerimiz, tarihi ve kültür miraslarımız bu şekilde de daha korunaklı bir yapıya kavuşmuş olacaktır. Turizm açısından komşu il ve ilçeler ile rekabet şansımız daha yüksek olmakla birlikte aynı zamanda tercih edilen bir mekân hüviyetine de kavuşmuş olacağız.
Yöresel değer: Pestil-Köme
Gümüşhane yöresinin sahip olduğu ilk olma özelliği ve kalitesiyle bu bölgede üretilen pestil-köme tescilli bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla yürüyecektir. Yine yörenin sironu ve diğer birçok yerli yemekleri de kendini tanıtma fırsatı bulacaktır.
Tarihinin derinliklerinde kalan güzellikleri de bu vesile ile hak ettiği ilgi ve alakaya kavuşmuş olacaktır.
Cittaslow’un şartları
Nüfusu 50 binin altındaki kentlerin üye olabildiği Cittaslow’un 50 şartından bazıları şöyle:
Hava, su ve toprağın kalitesi
Kentsel çöp ve özel atıkların ayrıştırılması
Yenilenebilir enerji, mini hidroelektrik santrali
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin tarımda kullanılmaması
Elektromanyetik kirliliğin kontrolü
Tarihi merkezlerin ıslahı ve iyileştirilmesi için planlar
Güvenli ulaşım ve trafik için plan
Bisiklet yolları
Engelliler için mimari engellerin kaldırılması
Tıbbi yardım merkezi varlığı
Mağaza sahipleri ve zor durumda olan vatandaşlara yardım etme üzerine anlaşma sağlanması
Elektromanyetik alanları izleme sistemleri
Organik tarımcılığın geliştirilmesi
Esnaf ve zanaatkârların korunması
Bu şartları sağlamak zor olmasa gerek diye düşünüyoruz. Şehir Merkezi ile birlikte, Kürtün, Torul, Köse, Şiran ilçelerimizi düşündüğümüzde neden hepsi olmasın demeden geçemeyeceğimiz birçok sebep var.
Mülki idarecilerimizi, Belediye Başkanlarımızı, Siyasilerimizi, Basınımızı, Üniversitemizi STK Temsillerimizi, Esnafımızı velhasıl kelam şehir halkımızı bu konuda düşünmeye davet ediyoruz.
Ne dersiniz hoş olmaz mı?
Sevgi ve Saygılar…
Özgün kimliğini koruyarak yaşam kalitesini artıran şehirlere verilen Cittaslow (sakin şehir) unvanı ülkemizde ilk olarak 2009’da İzmir’in Seferihisar ilçesine verilmişti. Bu unvanın Türkiye’den dokuzuncu sahibi de Şanlıurfa’nın Halfeti’si oldu.
Yavaş şehir" olabilmek için nüfusun 50 binden fazla olmaması ve 50'den fazla kriteri karşılamak gerekiyor. Sadece şehirler değil kasabalar da "yavaş şehir" unvanını alabiliyor.
Yavaşlatılmış Şehir kavramını yıllar önce Gümüşhane’de ilk defa dile getirenlerden biri de Sn. Gökhan KÖMÜRCÜOĞLU olmuştu. Belki o zamanlarda yavaş şehir kavramı Gümüşhane gündeminde tutulmuş olsaydı, Bu gün Gümüşhane ve ilçeleri daha değerli bir konuma sahip olabilirdi. Yine de geç kalınmış sayılmaz, bu günden itibaren bu proje üzerinde durulabilir. Yöresel değerlerimiz, tarihi ve kültür miraslarımız bu şekilde de daha korunaklı bir yapıya kavuşmuş olacaktır. Turizm açısından komşu il ve ilçeler ile rekabet şansımız daha yüksek olmakla birlikte aynı zamanda tercih edilen bir mekân hüviyetine de kavuşmuş olacağız.
Yöresel değer: Pestil-Köme
Gümüşhane yöresinin sahip olduğu ilk olma özelliği ve kalitesiyle bu bölgede üretilen pestil-köme tescilli bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla yürüyecektir. Yine yörenin sironu ve diğer birçok yerli yemekleri de kendini tanıtma fırsatı bulacaktır.
Tarihinin derinliklerinde kalan güzellikleri de bu vesile ile hak ettiği ilgi ve alakaya kavuşmuş olacaktır.
Cittaslow’un şartları
Nüfusu 50 binin altındaki kentlerin üye olabildiği Cittaslow’un 50 şartından bazıları şöyle:
Hava, su ve toprağın kalitesi
Kentsel çöp ve özel atıkların ayrıştırılması
Yenilenebilir enerji, mini hidroelektrik santrali
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin tarımda kullanılmaması
Elektromanyetik kirliliğin kontrolü
Tarihi merkezlerin ıslahı ve iyileştirilmesi için planlar
Güvenli ulaşım ve trafik için plan
Bisiklet yolları
Engelliler için mimari engellerin kaldırılması
Tıbbi yardım merkezi varlığı
Mağaza sahipleri ve zor durumda olan vatandaşlara yardım etme üzerine anlaşma sağlanması
Elektromanyetik alanları izleme sistemleri
Organik tarımcılığın geliştirilmesi
Esnaf ve zanaatkârların korunması
Bu şartları sağlamak zor olmasa gerek diye düşünüyoruz. Şehir Merkezi ile birlikte, Kürtün, Torul, Köse, Şiran ilçelerimizi düşündüğümüzde neden hepsi olmasın demeden geçemeyeceğimiz birçok sebep var.
Mülki idarecilerimizi, Belediye Başkanlarımızı, Siyasilerimizi, Basınımızı, Üniversitemizi STK Temsillerimizi, Esnafımızı velhasıl kelam şehir halkımızı bu konuda düşünmeye davet ediyoruz.
Ne dersiniz hoş olmaz mı?
Sevgi ve Saygılar…