Yaz bitiyor fakat yaz yaz bitmiyor…
Geçen gün ömürden, giden zaman geri gelmiyor. Her gün ayrı bir meşakkat her ay, her mevsim ayrı bir uğraş…
Şimdilerde Karadeniz Bölgesinde Fındık toplama zamanı. Dünyanın fındık üretim kapasitesinin yüzde altmışı Türkiye’nin elinde işin borsası ise Almanya’da ne garip!
Güneydoğu’dan Karadeniz’e doğru mevsimlik bir işçi dalgası var. Bu yıl fındık bol. Geçen yıla göre üç dört katı. Nerden mi biliyorum? Geçen hafta Kayınbabanın Düzce’de fındığını topladık. Hasat geçen yıla göre çok iyi. (Biz bir şey görmedik) Üretici memnun lakin hep üretim arttığında fiyat düşük olur endişesi var. Bu da çok garip! Dünyanın yarıdan fazlasına sahip bir üreticiyiz hem de rağbet gören bir ürün için lakin piyasa da değeri üzerinden gitmiyor. Çok ilginç! Bu üretim Türkiye’de değildi Avrupa’nın bir ülkesinde olsaydı fındığın fiyatı bakın ne olurdu? Her halde altın fiyatından satılırdı.
Keza Bor maden üretimi de öyle. Dünyanın yüzde seksen rezervine sahip olacaksınız ama malınız para etmeyecek. Nasıl ki karpuz üreticisi tarlada 10 kuruşa zoraki sattığı manavda 1 liraya satılıyorsa durum bu anlaşılan. Kazananlar hep aracılar, piyasaya yön verenler…
Dönelim tekrar fındık bahçelerine… Fındık var fındık var. Doğu Karadeniz de Giresun’un Ordu’nun, Trabzon’un fındık üretimi diğer illere göre hem daha fazla olur hem de daha kaliteli olur. Nerden biliyorsun derseniz Oralarda da dalından fındık topladık… Türkiye’nin en randımanlı fındığı bu bölgede yetişir. Düzce, Sakarya civarında ise kalite düşüktür. Amma velakin geçen yıl en çok fındık satışının yapıldığı yer Sakarya olmuş. Bu da ilginç! Türkiye’de de Dünya da da taş yerinde ağır olmuyor ne hikmetse.
Eski büyüklerimiz Ağustos’un ilk 15’i yaz, son 15’i kış mevsimine tekabül eder demişler. Bu günden itibaren yaz bitiyor. Fındıkların kuruma zamanı. Geçen haftaya kadar nasıl toplayacağız derdi şimdi yerini nasıl kurutacağıza bıraktı. Herkes bir an önce fındığını kurutup kaldırma telaşında…Bu hafta da sıcak geçerse biliniz ki fındık üreticileri dua ediyor..
Karadenizde Fındık telaşından sonra ülkede bir kurban telaşı başlayacak. Malum önümüz bayram. Kurban fiyatları uçmuş gitmiş. Yine de bu durum niyeti sağlam olanlar için sorun değil. Şimdilerde önden kurbanlığını alanlar sıraya girmiş durumda. Bağış fiyatları kurbanlık fiyatlara göre daha uygun. Bu da bir seçenek, düşünenler için. Şimdiden Allah kabul etsin diyelim ve bir fındık fıkrası ile bitirelim.
Temel askerdedir ve bölüğünün tek Karadenizlisidir. Kulağına çalınanlara göre de bölüğün çavuşu sert mi sert bir çavuştur ve Karadenizlilerden nefret etmektedir. İlk gün içtima olayı, çavuş bütün askerleri sıraya geçirir ve bağıra bağıra başlar:
- "Bana bakın, ben bugüne kadar bölüğümde bir tane Karadenizli barındırmadım, bundan sonra da barındırmayacağım. Eğer içinizde Karadenizli varsa şimdi bir adım öne çıksın."
Temel korkudan kıpırdayacak halde bile değildir. Çavuş yeniden gürler:
- "Karadenizli varsa bir adım öne çıksın dedim, ben bulursam çok fena yaparım!"
Temel'den yine ses yok.
Komutan:
- "Pekala şimdi görürüz. Sağ baştan başla oğlum herkes üçer kere FINDIK diyecek."
Erler başlar sıradan "FINDIK, FINDIK, FINDIK"...
Sıra Temel'e gelir:
"Finduk"
"Finduk"
"Yanduk"
Sevgi ve Saygılar.