Feshedilen HAS Parti’den yönetim kurulu ve üyeleriyle birlikte AK Parti’ye katılan eski Merkez İlçe Başkanı Hamza Çakır, Ak Parti’den Belediye Başkan Aday Adayı oldu.
Eşiyle birlikte Ak Parti İl Başkanlığı’na gelerek müracaat dosyasını teslim eden Çakır, diğer aday adaylarına da başarılar dileyerek hayırlı bir yarış olması temennisinde bulundu.
AK Parti iktidarları döneminde Türkiye’de büyük bir değişimin yaşandığını dile getiren Çakır, belediyecilik anlamında Gümüşhane’nin bu değişimden nasibini alamadığını öne sürdü. Gümüşhane’nin belediyecilik noktasında bu zamana kadar değişimden yana tercihte bulunmamasının, üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olduğunu vurgulayan Çakır, bu konuda suçu olmayan tek kesimin halk olduğunu söyledi.
Gümüşhane siyasetinde artık değişim zamanının geldiğini ve bu değişim arzusunun ancak millet lehine ve yine milletin de içerisinde olduğu bir siyasi yaklaşımla mümkün olacağını kaydeden Çakır, Belediye Başkanlığı için adaylık düşüncesini bu değişim arzusunun üzerine inşa ettiğini vurguladı.
Çakır, “Bizim belediyecilik anlayışımızın temel dayanağı millet olacaktır. Bizim için Hasanbey mahallesinde, Karaer’de, Topal’ın zirvelerinde, Çamlıca’da, Kuşakkaya’nın ve Mezire’nin eteklerinde yaşayan vatandaşlar, en az bu şehrin zenginleri kadar değerlidir. Bir grup azınlığın telefonla her işini hallettiği bir ortamda, iki büklüm olarak siyasetçilerin kapısında bekleyenlerin başını yukarı kaldıracak, onların efendisi değil hizmetkârı olacağız” dedi.
Belediye başkanı seçilmesi halinde yönetim anlayışını değiştirerek işe başlayacağını vurgulayan Çakır, bütün birimlerin başına donanımlı kişilerin getirileceğini ifade ederek, birkaç proje taahhüt etmek yerine belediye bünyesinde sürekli proje üreten en az altı kişilik teknik elemandan müteşekkil bir proje birimi oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Bu konuda üniversiteden de aynı katkıyı alacaklarından emin olduğunu dile getiren Çakır, üretilen projelerin STK’ların da katılımıyla belediye meclisinde gündeme alınarak tartışılıp, şehir açısından en doğru sonucun ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı. Bu sayede şehrin bütün dinamiklerini harekete geçirerek hizmet kalitesini en üst seviyeye çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Çakır, “Bizim derdimiz belediye başkanı olmak değil, millete ait olan belediye başkanlığı kurumunu millete hizmet yolunda tıkır tıkır işleyen bir mekanizma haline getirmektir” dedi.
Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde Gümüşhane halkı ile sürekli istişare halinde olacağını söyleyen Çakır, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim için asıl olan milletin teveccühüdür. Millet bizi kabul eder ve bu göreve layık görürse, Sayın Başbakanımız da uygun bulursa, milletin emanetini namus gibi korur ve yüzümüzün Ak’ıyla millete hizmetkârlık yaparız. Bizim felsefemiz, ‘Filanca oyunu niye köye götürdü?’ diyerek millete tavır koymak yerine, ‘Acaba hangi konuda rahatsızlık verdim ki, millet bana oy vermemek için köye gitti?’ düşüncesiyle sorunu kendimizde arayıp, milletin endişelerini dikkate alarak gidermektir. Belediye Başkanlığı makamı milletin emaneti olması hasebiyle saygı duyduğum bir makamdır. Belediye başkanlığı koltuğu ise benim gözümde kuru bir sandalyeden ibarettir.”
Eşiyle birlikte Ak Parti İl Başkanlığı’na gelerek müracaat dosyasını teslim eden Çakır, diğer aday adaylarına da başarılar dileyerek hayırlı bir yarış olması temennisinde bulundu.
AK Parti iktidarları döneminde Türkiye’de büyük bir değişimin yaşandığını dile getiren Çakır, belediyecilik anlamında Gümüşhane’nin bu değişimden nasibini alamadığını öne sürdü. Gümüşhane’nin belediyecilik noktasında bu zamana kadar değişimden yana tercihte bulunmamasının, üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olduğunu vurgulayan Çakır, bu konuda suçu olmayan tek kesimin halk olduğunu söyledi.
Gümüşhane siyasetinde artık değişim zamanının geldiğini ve bu değişim arzusunun ancak millet lehine ve yine milletin de içerisinde olduğu bir siyasi yaklaşımla mümkün olacağını kaydeden Çakır, Belediye Başkanlığı için adaylık düşüncesini bu değişim arzusunun üzerine inşa ettiğini vurguladı.
Çakır, “Bizim belediyecilik anlayışımızın temel dayanağı millet olacaktır. Bizim için Hasanbey mahallesinde, Karaer’de, Topal’ın zirvelerinde, Çamlıca’da, Kuşakkaya’nın ve Mezire’nin eteklerinde yaşayan vatandaşlar, en az bu şehrin zenginleri kadar değerlidir. Bir grup azınlığın telefonla her işini hallettiği bir ortamda, iki büklüm olarak siyasetçilerin kapısında bekleyenlerin başını yukarı kaldıracak, onların efendisi değil hizmetkârı olacağız” dedi.
Belediye başkanı seçilmesi halinde yönetim anlayışını değiştirerek işe başlayacağını vurgulayan Çakır, bütün birimlerin başına donanımlı kişilerin getirileceğini ifade ederek, birkaç proje taahhüt etmek yerine belediye bünyesinde sürekli proje üreten en az altı kişilik teknik elemandan müteşekkil bir proje birimi oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Bu konuda üniversiteden de aynı katkıyı alacaklarından emin olduğunu dile getiren Çakır, üretilen projelerin STK’ların da katılımıyla belediye meclisinde gündeme alınarak tartışılıp, şehir açısından en doğru sonucun ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı. Bu sayede şehrin bütün dinamiklerini harekete geçirerek hizmet kalitesini en üst seviyeye çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Çakır, “Bizim derdimiz belediye başkanı olmak değil, millete ait olan belediye başkanlığı kurumunu millete hizmet yolunda tıkır tıkır işleyen bir mekanizma haline getirmektir” dedi.
Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde Gümüşhane halkı ile sürekli istişare halinde olacağını söyleyen Çakır, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim için asıl olan milletin teveccühüdür. Millet bizi kabul eder ve bu göreve layık görürse, Sayın Başbakanımız da uygun bulursa, milletin emanetini namus gibi korur ve yüzümüzün Ak’ıyla millete hizmetkârlık yaparız. Bizim felsefemiz, ‘Filanca oyunu niye köye götürdü?’ diyerek millete tavır koymak yerine, ‘Acaba hangi konuda rahatsızlık verdim ki, millet bana oy vermemek için köye gitti?’ düşüncesiyle sorunu kendimizde arayıp, milletin endişelerini dikkate alarak gidermektir. Belediye Başkanlığı makamı milletin emaneti olması hasebiyle saygı duyduğum bir makamdır. Belediye başkanlığı koltuğu ise benim gözümde kuru bir sandalyeden ibarettir.”