Geçtiğimiz hafta içerisinde Akdeniz Ormanları içerisine doğru şöyle bir uzanmıştık. Bol oksijeni ciğerlere çekince haliyle beyinsel faaliyetler canlanmaya başladı. Saf oksijen ve deniz bizi kendimize getirdi. Sonra birden aklımıza dank etti. Sahi, Ne oldu şu bizim Geleneksel Ankara Gümüşhane Tanıtım Günleri?
Geçtiğimiz hafta içerisinde İstanbul’da Feshane etkinlikleri kapsamında Gümüşhane Tanıtım Günlerine şahitlik ettik. Oysaki takvime baktığımızda genelde önce Ankara’daki etkinlik yapılır sonra İstanbul’a geçilirdi. Ankara’da Gümüşhane tanıtım Günleri ilk olarak Mart 2011 yılında yapıldı. İkincisi Nisan 2012, üçüncüsü Mayıs 2013, matematiksel olarak gidiyorsak bu yıl ki Haziran 2014’e rastlıyor. Ramazan ayı bile Hicri takvime göre 10 gün erken gelirken, biz 30 gün ile hangi takvimi kullanıyoruz anlamış değiliz. Gerçi Haziran sonunda da Ramazan Ayı başlıyor. Kamuoyuna da bir duyuru falanda yok. Yetkili ve de ilgililerden bir açıklama beklemek Gümüşhanelilerin en doğal hakkı. Kimse bunu paspas altı yapmaya çalışmasın. Kimsenin unuttuğu falan yok… Ha bu arada bir hatırlatma yapmadan da geçemeyeceğiz. Şimdi bu tanıtım işi bir kere başlatıldı, devam ettirmek başlatmak kadar sorumluluk gerektiren bir iş. Adı da Geleneksel olmuş… Geleneksel 4. Demek istiyorsak bu yıl yapılması gerekir, bu yıl yapılmayıp seneye yapılmaya bu iş geleneksel olmaktan çıkar tekrar sil baştan başlanır… İşin sürekliliği tarafını da hatırlatalım… İstanbul bu işi rayına oturttu, sistemli bir şekilde çalışmalarını yürütmekte, Başkentte ise sus, pus… Şimdi geliniz gerçeğe yakın komplo teorileri üretelim.
Şimdi efendim, bu gibi organizasyonlar için mali bir kaynak gerekiyor. Bu noktada bir sıkımlık mermisi olanlar gibi zamanından önce cephaneyi harcarsanız zamanı gelince atacak barut bulamazsınız hesabından konuya girebiliriz. Böylece aylar öncesinden hatırlanacağı üzere Ankara’da yapılan Coşkuları görebilirsiniz. Reklamlar basında boy boy çıkanlara sormak gerekir, hani şimdi ne yapıyoruz. Yerel Basınımızda konu üzerindeki tepkilere sağır kaldı. Çokta önemli değil diyenler için, bizde sizin yorumunuz önemli değil deyip geçiyoruz. Sonra iş kalıyor neden niçinlere. Neden başarılı olamıyoruz, neden yapamıyoruz. Fazla söze gerek yok, bu vurdumduymazlıkla devam ediniz…
Diğer bir teori, Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir adaylık süreci netleşsin seçim arifesinde yapalım. Bak o zaman daha revaç bir görüntü çizilir. Tribünlere oynamaktan sahaya bir türlü inemedik, sahanın hakkını veremedik. Olur ya burdan da bir golot çıkarı veririz…
Son teorimize gelince diğer teorileri çürüten bir teori: Aslında büyüklerimiz her şeyi düşünmüş, her şey hazır bize sürpriz yapmaya hazırlanıyorlar. C E deyip bizi hayrete düşürecekler. Bu kadar heyecana gerek yok, siz tarihi açıklayın bizde buralarda teoriler üretmeyelim.
Meğer oksijen ne kadarda önemliymiş, uzun zamandır beynimizin köşesinde unuttuklarımız bir anda nasıl da aklımıza geldi. Kimsenin sizi saf oksijenden mahrum bırakmasına izin vermeyiniz, yoksa neler unutturulur neler…
Sevgi ve Saygılar…
Geçtiğimiz hafta içerisinde İstanbul’da Feshane etkinlikleri kapsamında Gümüşhane Tanıtım Günlerine şahitlik ettik. Oysaki takvime baktığımızda genelde önce Ankara’daki etkinlik yapılır sonra İstanbul’a geçilirdi. Ankara’da Gümüşhane tanıtım Günleri ilk olarak Mart 2011 yılında yapıldı. İkincisi Nisan 2012, üçüncüsü Mayıs 2013, matematiksel olarak gidiyorsak bu yıl ki Haziran 2014’e rastlıyor. Ramazan ayı bile Hicri takvime göre 10 gün erken gelirken, biz 30 gün ile hangi takvimi kullanıyoruz anlamış değiliz. Gerçi Haziran sonunda da Ramazan Ayı başlıyor. Kamuoyuna da bir duyuru falanda yok. Yetkili ve de ilgililerden bir açıklama beklemek Gümüşhanelilerin en doğal hakkı. Kimse bunu paspas altı yapmaya çalışmasın. Kimsenin unuttuğu falan yok… Ha bu arada bir hatırlatma yapmadan da geçemeyeceğiz. Şimdi bu tanıtım işi bir kere başlatıldı, devam ettirmek başlatmak kadar sorumluluk gerektiren bir iş. Adı da Geleneksel olmuş… Geleneksel 4. Demek istiyorsak bu yıl yapılması gerekir, bu yıl yapılmayıp seneye yapılmaya bu iş geleneksel olmaktan çıkar tekrar sil baştan başlanır… İşin sürekliliği tarafını da hatırlatalım… İstanbul bu işi rayına oturttu, sistemli bir şekilde çalışmalarını yürütmekte, Başkentte ise sus, pus… Şimdi geliniz gerçeğe yakın komplo teorileri üretelim.
Şimdi efendim, bu gibi organizasyonlar için mali bir kaynak gerekiyor. Bu noktada bir sıkımlık mermisi olanlar gibi zamanından önce cephaneyi harcarsanız zamanı gelince atacak barut bulamazsınız hesabından konuya girebiliriz. Böylece aylar öncesinden hatırlanacağı üzere Ankara’da yapılan Coşkuları görebilirsiniz. Reklamlar basında boy boy çıkanlara sormak gerekir, hani şimdi ne yapıyoruz. Yerel Basınımızda konu üzerindeki tepkilere sağır kaldı. Çokta önemli değil diyenler için, bizde sizin yorumunuz önemli değil deyip geçiyoruz. Sonra iş kalıyor neden niçinlere. Neden başarılı olamıyoruz, neden yapamıyoruz. Fazla söze gerek yok, bu vurdumduymazlıkla devam ediniz…
Diğer bir teori, Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir adaylık süreci netleşsin seçim arifesinde yapalım. Bak o zaman daha revaç bir görüntü çizilir. Tribünlere oynamaktan sahaya bir türlü inemedik, sahanın hakkını veremedik. Olur ya burdan da bir golot çıkarı veririz…
Son teorimize gelince diğer teorileri çürüten bir teori: Aslında büyüklerimiz her şeyi düşünmüş, her şey hazır bize sürpriz yapmaya hazırlanıyorlar. C E deyip bizi hayrete düşürecekler. Bu kadar heyecana gerek yok, siz tarihi açıklayın bizde buralarda teoriler üretmeyelim.
Meğer oksijen ne kadarda önemliymiş, uzun zamandır beynimizin köşesinde unuttuklarımız bir anda nasıl da aklımıza geldi. Kimsenin sizi saf oksijenden mahrum bırakmasına izin vermeyiniz, yoksa neler unutturulur neler…
Sevgi ve Saygılar…