Taşı delen suyun kuvveti değil dalgaların sürekliliğidir diye güzel bir söz vardır. Yaptığınız hayırda (Tabi niyetiniz gerçekten hayır ise) önemli olan bir anda olup çok olması değil, az olsun ama devamlı olsun şiarıdır. Yaptığınız iş bir defalıksa bunun adı hayır değil olsa olsa REKLAM olur. Yok devamı gelirse o zaman bakılır değerlendirilir. Siz eğer olur olmaz zamanlarda ortaya çıkıp bir parlayıp bir sönerseniz insanlar sorarlar neden daha önce yapmadın diye… Gerçi bizde bunu soran insan sayısı az ya neyse…
Efendim malumumuz geçen yıl 10–13 Mart Tarihleri arasında Ankara’da Gümüşhane Günleri düzenlenmişti. Yoğun kar yağışına rağmen Başkentte yaşayan Gümüşhaneliler ve çevre illerden gelenler büyük bir coşku ile bu etkinliğe katılmışlardı. Geçen yılki etkinliğin öncesini ve sonrasını buradan sizlerle paylaşmıştık. Şimdilerde Erzurum –Trabzon-Rize Günlerinin ardından başka illerin günleri Ankara’da yapılıyor. Geçen yılki Gümüşhane tanıtım günlerinin seneyi devriyesindeyiz ama bir ses seda yok. Çevremizdeki arkadaşlar sizin Gümüşhane Günleri yapılmıyor mu? Ne zaman gideceğiz pestil köme almaya diye soruyorlar. Şimdi ne cevap verelim arkadaşlara???
Şimdi arkadaşlara nasıl anlatalım geçen yıl seçim vardı. Bu yıl seçim yok onun için Gümüşhane Günleri yok. 2 yıl sonra gel o zaman Belediye Başkanlığı seçimi var bak o zaman kesin yapılır sende pestil kömeni alırsın, bilemedin genel seçimlerde garanti yapılır mı diyelim. Yoksa dua et de yakın zamanda bir referandum düzenlensin bak o zaman sende istediğini burada bulursun mu diyelim…
Evet, biz neden yaptığımız bir işin devamını getiremiyoruz. Sonra sağa sola laf atıyoruz, kimseyi beğenmiyoruz. Bu gün Ankara’da ilinin tanıtım günlerini 6.kez yapan iller var. İşi geleneksel hale getirmişler. Ankara da yaşayanlar artık onların etkinliklerini yaptıkları takvim gününü ezberlemişler. Reklama gerek olmadan tarih ve saati geldi mi herkes ziyaretine gidiyor. Alacağını alıyor gezeceğini geziyor sonra bunu bulunduğu ortamlarda da anlatıyor. Bu yıl bir kişi gelen seneye üç beş arkadaşıyla geliyor. Sosyal ve kültürel tanıtım budur. Tıpkı ticaretteki müşteri memnuniyeti gibi… Peki biz ne yapıyoruz.Bir kez yapıyoruz ikinci yıl yapıp tam işi yerleştirmek varken es geçiyoruz.Tam bilinçaltında beyinlere işleyecekken fırsatı kaçırıyoruz.
İşin diğer boyutu da şimdi deseniz ki biz Gümüşhane Günlerini Haziranda yapacağız. Bu işi devam ettireceğiz. O zaman yine sorarlar peki geçen yıl neden Martta yapıldı. Geçen yıl mart bu yıl haziran seneye eylülde mi yapılacak. Böyle bir ciddiyetsizlik olur mu? Bu takvim ne Hicri Takvime uyar ne de bizim Rum Takvimine ne de Çin takvimine. Uysa uysa ancak seçim takvimine uyar.
İşin bir diğer boyutu da eğer böyle yapılırsa insanların Gümüşhane’ye ve Gümüşhanelilere olan inancıda kaybolmaya başlayacaktır. En başta kendi insanımız bu inancını yitirmeye başlarsa bunun hesabını nasıl vereceğiz. Yıllardır memleketten uzak olup içinde Gümüşhane sevgisini barındıran kişileri de yaptıklarımızla memleketten soğutmayalım, bari onları kaybetmeyelim.
Kimse dile getirmese de unutturulmaya çalışılsa da bizim gibi unutmayanlar var. Geçen yıl organizeyi yapan dernek, kamu kurum ve kuruluşlarından bir açıklama bekliyoruz. Ankara’da bu yıl Gümüşhane Günleri yapılacak mı? Yapılacaksa neden geç kalındı (geçen yıl ki tarihle uyuşmadı).Yok yapılmayacaksa peki geçen yıl neden yapıldı bir özel durum mu vardı? Bizide aydınlatsınlar bizde böyle komplo teorileri ile uğraşmayalım. Bakın arkadaşlar bizden bir haber bekliyorlar. Sonra işin aslını onlara anlatmak zorunda bırakmayın bizleri. Demedi deme İbrahim…
Saygılarımla…