Gümüşhane onu görev yaptığı 22 Eylül 1993 ile 17 Nisan 1996 tarihleri arasında bilhassa Gümüşhane Un Fabrikası (GÜDESAN) ve Kuşburnu Poşet ve Marmelatı (GÜMÜŞSU) üzerine yaptığı üstün gayretleri ve değerli çalışmaları ile tanıdı ve yıllar boyu asla unutmadı. Güler yüzlülüğü, üstün hizmet anlayışı, halkla ilişkileri ve çalışkanlığı ile Gümüşhane’de iz bırakan valilerimizden biri oldu.
Talihsiz birçok olayla karşılaşması, trafik kazası geçirmesi, terör örgütü TİKKO’nun silahlı saldırısına maruz kalması tüm sevenlerini ve bilhassa Gümüşhanelileri büyük bir üzüntüye sevk etmişti.
Değerli yazar kardeşim Ali Coşkun Hirik’in dünkü yazısında da ifade buyurduğu gibi;
“Beş para etmez insanların ardından methiyeler düzülürken ne yazık ki kıymete haiz gerçek cevherler gündeme gelemiyor. Onlar hayatımızdan sessiz sedasız geçiveriyorlar.Arkalarında zamana dayanıklı bir tatlı tebessüm kalıyor.”
Biz şimdi bir güzel vatan evladının, bu şehre iz bıraktığına şahit olduğumuz bir değerli ağabeyimizin, sayın valimiz Ayhan Çevik’in ardından ancak ruhuna bir Fatiha ile duadan başka gönderebilecek neyimiz var ki diyerek; Yüce Rabbim’den çektiği çileleri günahlarına kefaret saymasını ve onu Cennetiyle şerefgah kılmasını ve ardında bıraktığı eş, dost ve tüm sevenlerine sabr-ı cemil vermesi dilek ve temennilerimi gönderiyoruz.
Yıllar öncesinde kendi kaleminden Gümüşhane için duygu ve düşüncelerini siz değerli Gümüşhanelilere sunuyorum.
“Gümüşhane’mizde geçen her günüm ayırt edemeyeceğim kadar güzel, ilginç ve sıcak anılarla dolu. Bu duygu ve düşüncelerimi dile getirmek isterim. Şöyle ki; Gümüşhane coğrafi yapısı ile tabii güzelliklerini insanlardan adeta saklayan gizemli bir yapıya sahip olmakla beraber, herkese kucağını açarak, gezip keşfetmeye davet eden ve gezdikçe tabii güzelliklerini sürpriz yaparcasına buket buket insanlara hediye eden bir coğrafi esrarengizliğe sahiptir.
Gümüşhane yöresinin bozulmamış zengin ve renkli folklorundan kaynaklanan misafirperverlik, cömertlik, samimiyet, itaatkârlık, sevgi, saygı ve müsamaha gibi üstün meziyetleri ile her zaman her yerde karşılaşmak ve bu insanlar arasında kendinizi mutlu ve huzurlu hissetmemeniz mümkün değildir. Bu güzel değerleri insanlara vermek şüphesiz tartışılmaz bir değerdir. Coğrafi ve mahalli ilhamlarla saklı olacak ki üzerinde yaşadıkları toprak parçasına ait mahallî kültürlerini ve güzel hasletlerini besleyerek yıllar boyu sürdürmüş, muhafaza etmişlerdir.
Güzel hatıralarını paylaştığım bu insanlara baktığımda, el değmemiş coğrafi güzelliklerini o temiz, arındırılmış, bozulmamış davranışları ile adeta tamamlayarak, küskün tabiatın dili, kılavuzu oldular. Gümüşhane Valisi olarak Gümüşhane’ye ve Gümüşhaneliye hizmet ederken, İlimizin her alanda kalkınıp, gelişmesi için Gümüşhane dışında yaşayan Gümüşhanelilerin bilgi birikiminden, ekonomik, politik ve bürokratik güçlerinden, en önemlisi Gümüşhane sevgisinden her zaman istifade etmenin, zaman zaman mutluluğunu yaşadım.
Gümüşhane dışında yaşayan Gümüşhaneliler bu güzel meziyetlerinden asla taviz vermemekle beraber, Gümüşhane’den bağlarını koparmadıklarını, aksine her vesile ile bu bağı kuvvetlendirmek için gayret sarf ettiklerini, dernekler kurarak, hemşerilik duygularını ve kültürlerini yaşattıklarını ve daha güzeli, baba ocağına olan tarifsiz bağlılığı ve özlemiyle vefa duygularının en güzel örneklerini veren hayırlı hizmetleriyle bu duygularını ebedileştirdiklerini gördüm.”
Talihsiz birçok olayla karşılaşması, trafik kazası geçirmesi, terör örgütü TİKKO’nun silahlı saldırısına maruz kalması tüm sevenlerini ve bilhassa Gümüşhanelileri büyük bir üzüntüye sevk etmişti.
Değerli yazar kardeşim Ali Coşkun Hirik’in dünkü yazısında da ifade buyurduğu gibi;
“Beş para etmez insanların ardından methiyeler düzülürken ne yazık ki kıymete haiz gerçek cevherler gündeme gelemiyor. Onlar hayatımızdan sessiz sedasız geçiveriyorlar.Arkalarında zamana dayanıklı bir tatlı tebessüm kalıyor.”
Biz şimdi bir güzel vatan evladının, bu şehre iz bıraktığına şahit olduğumuz bir değerli ağabeyimizin, sayın valimiz Ayhan Çevik’in ardından ancak ruhuna bir Fatiha ile duadan başka gönderebilecek neyimiz var ki diyerek; Yüce Rabbim’den çektiği çileleri günahlarına kefaret saymasını ve onu Cennetiyle şerefgah kılmasını ve ardında bıraktığı eş, dost ve tüm sevenlerine sabr-ı cemil vermesi dilek ve temennilerimi gönderiyoruz.
Yıllar öncesinde kendi kaleminden Gümüşhane için duygu ve düşüncelerini siz değerli Gümüşhanelilere sunuyorum.
“Gümüşhane’mizde geçen her günüm ayırt edemeyeceğim kadar güzel, ilginç ve sıcak anılarla dolu. Bu duygu ve düşüncelerimi dile getirmek isterim. Şöyle ki; Gümüşhane coğrafi yapısı ile tabii güzelliklerini insanlardan adeta saklayan gizemli bir yapıya sahip olmakla beraber, herkese kucağını açarak, gezip keşfetmeye davet eden ve gezdikçe tabii güzelliklerini sürpriz yaparcasına buket buket insanlara hediye eden bir coğrafi esrarengizliğe sahiptir.
Gümüşhane yöresinin bozulmamış zengin ve renkli folklorundan kaynaklanan misafirperverlik, cömertlik, samimiyet, itaatkârlık, sevgi, saygı ve müsamaha gibi üstün meziyetleri ile her zaman her yerde karşılaşmak ve bu insanlar arasında kendinizi mutlu ve huzurlu hissetmemeniz mümkün değildir. Bu güzel değerleri insanlara vermek şüphesiz tartışılmaz bir değerdir. Coğrafi ve mahalli ilhamlarla saklı olacak ki üzerinde yaşadıkları toprak parçasına ait mahallî kültürlerini ve güzel hasletlerini besleyerek yıllar boyu sürdürmüş, muhafaza etmişlerdir.
Güzel hatıralarını paylaştığım bu insanlara baktığımda, el değmemiş coğrafi güzelliklerini o temiz, arındırılmış, bozulmamış davranışları ile adeta tamamlayarak, küskün tabiatın dili, kılavuzu oldular. Gümüşhane Valisi olarak Gümüşhane’ye ve Gümüşhaneliye hizmet ederken, İlimizin her alanda kalkınıp, gelişmesi için Gümüşhane dışında yaşayan Gümüşhanelilerin bilgi birikiminden, ekonomik, politik ve bürokratik güçlerinden, en önemlisi Gümüşhane sevgisinden her zaman istifade etmenin, zaman zaman mutluluğunu yaşadım.
Gümüşhane dışında yaşayan Gümüşhaneliler bu güzel meziyetlerinden asla taviz vermemekle beraber, Gümüşhane’den bağlarını koparmadıklarını, aksine her vesile ile bu bağı kuvvetlendirmek için gayret sarf ettiklerini, dernekler kurarak, hemşerilik duygularını ve kültürlerini yaşattıklarını ve daha güzeli, baba ocağına olan tarifsiz bağlılığı ve özlemiyle vefa duygularının en güzel örneklerini veren hayırlı hizmetleriyle bu duygularını ebedileştirdiklerini gördüm.”