“Ne iyi bir Savaş vardır, Ne de kötü bir barış.”
Benjamin Franklin
“Barışa Beni de Yazın” projesi; hukuku, temel insan haklarını ve evrensel insani değerleri baz alarak evrensel barışa katkı sunmayı amaçlayan bir vicdan hareketi olarak temel felsefe şeklinde bu hayırlı ve güzel çalışmanın adıdır. Kimler düşünmüşse, kimler katkı koymuşsa ve kimler şimdi buna kafa yoruyor ve bu hayırlı projeyi hayata geçiriyorsa Rabbim hepsinden razı olsun.
Çiçero’nun;
“En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir” dediği ve altını çizdiği barış kavramı insan onurunun en önemli mihenk taşıdır. İnsanlığın yol haritasının kesiştiği kavram olan barış; kardeşlik, huzur, saadet ve refahın adeta ortak bir sentezidir.
Bugün güzel ülkemizi tarihte olduğu gibi yeniden parçalayarak yok etmeyi kendilerine vazife görenler sağcı, solcu, Alevi, Sünni ve daha birçok etnik mezhep ve diğer faktörleri kullanmaya azami derecede gayret göstermektedirler.
Yunus gibi sevda elçilerinin haşr olduğu bir coğrafyada “Ne olursan ol yine gel, bu kapı umutsuzluk kapısı değil” diyerek uluslar arası bir mesaja imza atan Mevlana’nın torunlarıyız biz. Tarih boyunca zulümlere, çilelere, savaşlara ve yokluklara göğüs geren bir aziz milletin torunları olarak bizler Çanakkale gibi bir fotoğrafa sahip olma gururundayız. Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Trabzonlu, Ağrılı, Güneyli ve Kuzeyli Çanakkale denen bir halının apayrı ve rengârenk desenleriyiz biz.
Biz tarihte esarete alışık olmayan ve hemen her çağda yepyeni devletler kuran asil bir milletin torunlarıyız. Genlerimizde haram ve yalan barınamamıştır. Savaş çok elzem olmadıkça tenezzül dahi etmemişsizdir. En kötü barışın en haklı savaşlardan bile evla olduğunun farkındayız.
Biz toplumun hemen her alanda yer alan kesimleri olarak her türlü cehalete, bilgisizliğe, yalana, harama, yanlışa ve her türlü menfi harekete önce nefsimizle ve sonra diğer cihetlere savaşı hoş görüyoruz.
Barış her şeye rağmen haklı bir eylemdir. Savaşların son bulması, akan kanın durdurulması, mazlum halkların yüzlerinin gülmesi ve nihayetinde çocukların ağlamaması en büyük hayalimizdir.
O yüzden savaş mağduru her siyah, beyaz, sarı tüm çocukların gözyaşları en zalim savaşların dinmez ateşini söndürecek, mazlum çocukların gözyaşları selinde bütün zalimler perişan olacaklardır.
İşte bu ümit ve beklenti ile Gümüşhane Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu projeyi hayata geçirmesini önemsiyor, emeği geçen her barış elçisinin emeğine saygı duyuyoruz.
Bu uğurda kim kafa yoruyor ve adeta bir serçe kuşu misali ateşe gagasında su taşıyorsa Rabbim onlardan ebeden razı olsun diyorum. Ve son olarak;
“En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir” diyorum.
doğrular bireylerden bireylere göre farklıdır.toplumların kendi aralarındakı doğrular bile farklıdır.
bu doğru dediğimiz algı,düşünce,eylem ve faaliyetler olumlu ise benimsenmesinde sakınca olmamsı gerekir diye düşünüyorum.