Bayramın Bayram Ola...

Dostluğu, sevgiyi, geleceği, hüznümüzü, neşemizi, yalnızlığımızı paylaştığımız; birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz mübarek Ramazan Bayramına idrak etmiş durumdayız.

Ve bu değerleri geleceğe aktarmak gibi bir görevimizin olduğunu bilmemiz gerektiğini hatırlatarak, derlediğim bilgileri siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim.

Yazımızın başlığı Erzurum Alvarlı Efe hazretlerinin ilahi olarak seslendirilen ve Bayramlar hakkındaki mana yüklü duygularımızı en veciz şekilde aksettiren şiirinden alınmıştır. 

Ne diyor Efe hazretleri: "Can bula cananını/Bayram o bayram ola/Kul bula sultanını/Bayram o bayram ola" diye devam eden 52 mısra...

Aşağıdaki ana başlıklarda sunacağım değerlendirmemize gelince:

Bayramlar Birliği ve Dayanışmayı Güçlendirir.

Bayramlar, toplumların ortak değerler etrafında birleştiği, sevgi, saygı ve paylaşımın ön plana çıktığı özel günlerdir. Bu günlerde insanlar arasında var olan sınırlar, diller ve farklılıklar, birlik ve beraberlik duygusuyla eriyerek yerini ortak bir sevinç ve huzura bırakır. Bayramın ruhu, sadece sevinç ve neşeyi paylaşmakla kalmaz, aynı zamanda sosyal barışı, hayırseverliği ve hasenatı da beraberinde getirir.

Birlik ve Beraberliğin çimentosudur.

Bayramlar, aileleri, dostları ve komşuları bir araya getirir. Geleneksel bayram ziyaretleri, evlerde yapılan misafir ağırlamaları ve ortak sofralar, bireylerin birbirleriyle olan bağlarını kuvvetlendirir. Bu süreç, toplumda dayanışma ve yardımlaşma kültürünün oluşmasına büyük  katkı sağlar. İnsanlar, bir araya geldikçe ortak değerlerin ve geleneklerin önemi daha da artar; bu da toplumda ortak bir bilinç ve bağlılık duygusunu pekiştirir.

Dayanışmanın ve Sosyal Barışın sağlam Temelini oluşturur

Bayram dönemleri, toplumsal dayanışmanın en somut örneklerinin yaşandığı zamanlardır. Özellikle ekonomik sıkıntılar yaşayan bireyler için, toplumun geri kalam tarafından yapılan destek, sosyal barışın sağlanmasına önemli bir katkı sunar. Dayanışma içinde olmak, sadece maddi destek sağlamaktan öte, manevi bir güç ve moral kaynağı olarak da önem taşır. Bayramın getirdiği bu ruh, İnsanların birbirine olan empati ve anlayışını artırır; bu da toplumsal çatışmalann azalmasına yardımcı olur.

Hayır ve Hasenatın kapısını aralar.

Hayırseverlik ve hasenat, bayramların en önemli unsurlarından biridir. İslam kültüründe bayramlar, ihtiyaç sahiplerine yardım etme ve toplumun en kırılgan kesimlerine destek olma zamanı olarak görülür. Bayram namazı sonrasında yapılan sadaka, fitre ve diğer hayır işleri, sadece bireysel değil, toplumsal refahın anmasına da katkıda bulunur. Bu uygulamalar, zengin ile fakir arasındaki farkları azaltırken, toplumda adalet ve eşitlik duygusunun pekişmesini sağlar. Hasenat, sadece maddi yardımla sınırlı kalmaz; aynı zamanda gönül zenginliği, sevgi ve merhamet gibi değerlerin de bir ifadesidir.

Sosyal Barışın Sağlanmasında önemli katkı sunar

Bayramların getirdiği birlik ve dayanışma, toplumda sosyal barışın sağlanmasına önemli bir zemindir. Farklı kültür ve inançlardan insanların bir araya gelerek ortak sevinçlerini paylaşması, karşılıklı anlayış ve saygıyı artırır. Bu da toplumsal çatışmaların önüne geçerek daha huzurlu bir yaşam alanının oluşmasına katkıda bulunur. Bayram dönemlerinde düzenlenen sosyal etkinlikler, kültürel paylaşım ve dayanışma organizasyonları, bireylerin birbirlerini daha yakından tanımasını ve aralarındaki güven bağının güçlenmesini sağlar. 

Sonuç:

Her bayram, insanların birbirine olan bağlarını güçlendiren, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu pekiştiren, toplumsal barışa katkıda bulunan anlamlı bir seferberliktir. Toplum olarak, bayramların bu güzelliklerini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, daha adil ve huzurlu bir dünya inşa etmenin en önemli adımlarından biridir.

Bu vesile ile Tüm Türk ve İslam alemine hayırlara vesile olmasını. Dünya’ya barış getirmesini diliyorum. 28.03.2025

Yusuf Sadık, Eğitimci—Yazar, Demokrat Gümüşhane Gazetesi G YY. ve GGC Onursal Başkanı
 

YORUM EKLE