BEN BİLMEM HERİFİM BİLİR…

Akıllarda bin bir konu… Kafalarda bin bir soru… Hangisini yazsak hangisini konuşsak… Al birini vur ötekine…
 
Tüm bunları öğrendiğimiz yerden, Televizyondan başlayalım…
 
Bir dizi tartışması aldı başını gidiyor, yok o dizi tarihle uyuşmuyor, gerçekleri yansıtmıyor, bu yayından kalksın, bu kalsın, aman efendim, tez o kadar… Araya giren aracılar falan filan. Tartışılan muhteşem diziler olunca bizim Kurtlar Vadisi bunların yanında melek kalıyor. Birde diziye o kadar atıp tuttular, yok adam öldürülüyor diye…(boş yere öldürülmüyor) Her hafta en azından bir kitabın tanıtımı yapılarak okumaya teşvik ediliyor, Ömer Baba her hafta sohbet edip toplumsal mesaj veriyor, Polat Alemdar da memleketi kurtarmaya devam ediyor. Okumayı sevmeyen biz Türk Halkını ülke gerçeklerini öğreniyor ve haberdar oluyoruz… İyi ki Kurtlar Vadisi var yoksa gündemi nerden takip edecektik? Polat ölünce dizi biter diyorsanız, 21 Aralıkta Dünyanın sonu gelecek diyenler bile kıyamet kopsa da Polat Alemdar yaralı kurtarır diyorlar, o şekil yani… (Yakında Vadinin Suriye versiyonu sineması çekilirse de şaşırmayız.)
 
Eskiden dizi filmler ile ilgili bir sıkıntı odlumu hemen RTÜK’ün kapısı çalınırdı, şimdilerde ne hikmetse RTÜK’ü arayan soran yok. Bu konuda yapılacak birçok iş olduğuna inanıyoruz, yapılacak düzenlemeler ile ilerde önümüze çıkacak toplumsal sorunların önüne geçilebilinir belki de şimdilerde onun çalışması yapılıyordur.
 
Diziler bir yana dursun bu aralar yarışma programları bir biri ile çarpışmaya başladı. “Ben Bilmem Eşim Bilir” adlı yarışma programı reytinglerde tavan yapmış. Sempatik sunucuyu bir yana bırakarak, programa şöyle bir baktığımızda bir araba için aile kurumunun ne hallere düştüğünü şekilden şekle nasıl girdiğine şahitlik ediyorsunuz. Hele son final bölümünde arabaya o insanları sığdırma işi yok mu hele birde eşinizi içine koyarak, otobüste metroda olsa sıkıştırma kardeşim deyip aslan kesilirler ama iş araba kazanmaya geldi mi ne olacak ki canım… Yok zaten onlar öncesinden de medeniydiler yanlış olan bizim gibilerin böyle düşünmüş olması… Aile kavramının temelleri bu şekilde basite indirgenmemeliydi. Eğer işler böyle gidecekse Of Eski Belediye Başkanı İstanbul Milletvekili Sn.Oktay SARAL’ın dediği gibi bir Maneviyat Bakanlığı’nın kurulması gerekir. Milli Maneviyat Bakanlığı… fena da olmaz yani…
 
Son bölümü fıkra gibi bir olay ile bitirelim:
 
Erzurum’da Cumhuriyet Caddesinde bir gün ortalık toz boz olur. Bir bakarlar ki çarşaflı bir kadın kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmekte haliyle trafik durur.
Polis memuru kadının ardından
“ Dur, nereye gidiyorsun be kadın” der.
Kadın peçesini indirip polise cevap verir:
“Vış! Senene… Herifimden izin almışım, gayımcile gidirim.”
 
Feminist ablalar alınmasınlar ama İşte asıl Ben bilmem eşim bilir budur, bilmeyenlere…
 
 
Sevgi ve Saygılar.
YORUM EKLE