Mahallenin birinde çocuklar bir araya gelir, akşamları sokak sokak gezerek davul çalarmış.​

Mahalle sakinleri bu durumdan rahatsız olurmuş.
​
Mahallenin bilge adamı bu duruma çare bulmuş. Bu bilge adam, gençlere demiş ki:
​
-''Çocuklar, bundan sonra sizin davul çalmanıza para vereceğim. Yarından itibaren başlıyorsunuz.  Birinci gün 50 lira vermiş. 2. gün 40 lira,  3. gün 30 lira, 4. gün 20 lira, 5. günde 5 lira vermiş. Gittikçe de parayı azaltmış.
​
- Çocuklarda  demişler ki biz, bir daha bu paraya davul çalmayız ve davul çalmayı bırakmışlar. Mahalleli de rahat etmiş.
​
Şimdi de bizi rahatsız eden durumlara ani tepki vermemeliyiz. Bizi rahatsız eden durumun nedenlerini araştırmalı ve ona göre tedbir almalıyız.
​
Yine özellikle siyasetçiler, eğitimciler, din adamları ve sanatçılar başta olmak üzere herkes daha duyarlı olmalıdır.
​
Tez canlılığın zararlarını daha önce bazı siyasetçilerin davranışlarında gördük.
​
Eğitimcilerin verdiği yanlış kararların acı semeresinin, nelere mal olduğunu gördük.
Sanatçıların ve din adamlarının yaptıkları yanlışları, hem din adına hem de sanat adına zararlarını da gördük...
​
Başta anlattığımız hikâyeden esinlenerek,  toplumun nabzını iyi analiz ederek ona göre tedbir almalıyız. Alacağımız kararları düşünerek, tartışarak, kârını ve zararını iyi hesap ederek almalıyız.
​
Kısacası bilge adam gibi çözüm odaklı olmalıyız...