Önce tohum ekildi toprağa. Bulutlar göz kırptı, güneş gülümsedi. Küçüktü ,her şeyin küçük olanı seviliyordu.Besleyip büyüttüler onu . Derken gece ve gündüzün kovalamaca oyunu içinde bir hikaye filizlendi. Toprak ana binbir zahmetle koruyup kolladığı evladını güneşe ve suya emanet etmişti. Üzülmüştü tohum her ayrılık gibi bu ayrılık da ona zor gelmişti. Zor olanda güzellik vardı.
Ürkek ve bir o kadar da taze bakışlarla güneşe, suya, havaya selam veriyordu. Alışmak ve tanışmak hikayesi başlamıştı. İlk su serpildiğinde minik bedenine korkmuştu.Sonra filizlenmeye başlayınca öğrenmek açlığı da filiz vermişti. Evet su onun büyümesi içindi.Topraktaki karanlığı aydınlatan güneşe teşekkür etmişti. Derin bir nefesle havaya alkış tutmuştu. Annesinden sonra bilmek hikâyesi böyle devam edecekti. Derken hiç tanımadığı bir varlık ona dokunmuştu.Hem tedirgin olmuştu hem de ezelden bir aşinalık duygusu ile ona ısınmıştı.
Bir insanın hayatına dokunmak ayrıcalığı çok az kişiye nasip olur. Sözler güzel ama sözleri anlamlı kılan özler daha da güzeldi. Annelerinin , babalarının ve de en mühimi bir sevgiye dolu dolu hasret çekenlerin kahramanlarına sesli bir seslenişle sonsuz şükranlarımızı da uzun lafın kısası olmaz diyerek en baştan sunalım istedik.Bulutlar dolusu irfan yağmurları getiren, kurak toprakları bereket tohumları ile yeşillendiren, uçsuz bucaksız topraklara kalem koşturan, kışın sobalarını harflerin ateşi ile tüttüren ,kendi hikayelerini ışıldayan her rengi bir dünya göz ile romana dönüştüren, isimleri ayrı hayalleri bir kelam taşıyıcıları ve kalem koşturucularına teşekkür yağmurları yağsın.
Bir insanı bir insan yetiştirir. Bir lisanı bir insan geliştirir. Bir harfi bir diğer harfe bir muallim bitiştirir. Hayatta öğrenilecek bilgiyi, bakkalda yapılacak hesabı, annemizin resmini, ya tarlada hızla otu toplamayı ya da tatilde bir havuza zıplamayı ayrı hayatları aynı kitapta buluşturan bir insandan bahis olunursa bahse konu olan şahısa herkesin şahsında minnetlerimizi de sunmak gerekir.
Eli (eskiler bilir) tebeşire değen , dili bilgiyle zengin bir tad veren, kalemin ve kelamın taşıyıcılarına , memleketi diyar diyar dolaşan kitap gezginlerine, bir tohumun suyu olan ,havası olan, güneşi olan tüm öğretmenlere hayırlı, bereketli bir yıl diliyoruz.
Başta hayallerini soğuk bir suda toprağa veren , yoluna konulan taşların bile öğretmek aşkına engel olamadığı şehit öğretmen Necmettin Yılmaz'ın öğretmenler gününü dualarımız ile kutluyoruz.
İnsanlarda var olan bir sihirli değnek var .Elinde kalemi ile hayallerin gerçek hayatla bir olmasına vesile olan, ad günlerinin şekerli pastasının mumlarını kalplerindeki ilim aşkı ile yakan değerli ve kıymetli Fevzipaşa İlkokulu sınıf öğretmeni Temel Kahveci, okul müdürü Orhan Köse'ye,
Bir sınıfın anılarda tozlanmayan Ali Fuat Kadirbeyoğlu Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Ali Artun'a ,
Yıldız Eskicioğlu Anaokulu (ismi ile müsemma ikinci ana kucağı) öğretmenleri Mücella Ömür ve Hüsna Soydaş'a;
Burada isimlerini zikre kalbimiz atmakla birlikte kelamımızın mürekkebince yazmak istediğimiz bütün ilim muhafızlarına saygılarımızı ve şükranlarımızı sunuyoruz.