BİRLİKTE YAŞAMA SANATI

“Sacayağın ayağı üç olur, birbirine güç olur, biri kırılırsa hiç olur”
Türkmen Atasözü


Toplum; içinde barındırdığı değişik fikirler, inançlar, mezhep ve meşrepler, ideolojiler, cemaat ve tarikatlar, futbol taraftarlığı, kültür ve gelenek çeşitliliği ve dahi birçok haslet ve özellikleriyle saygı, muhabbet ve hoşgörü sacayağında sağlam temellere oturan bir sistem olmalıdır. Güzellik budur, hoşgörü budur, doğru olan da budur. Ve dünya kurulduğundan beri insanoğlunun beklediği hayali de budur. Bir şiirimde ifade buyurduğum gibi; 

Birlikte rahmet var gün birlik için
Çıkarız menzile inan birlikte
Birlikte rahmet var ikilik niçin
Çıkarız menzile inan birlikte


O toplum içinde kara çarşaflılar olduğu gibi modern tarzda giyinenler de, camiye gidenler olduğu gibi meyhaneye gidenler de olabilir. Buna kimsenin karışma hakkı olabilir mi? Elbette olamaz ancak kimsenin özgürlüğü diğerlerinin özgürlüğünü kısıtlamadığı sürece. Örneğin içki ve sigara içme özgürlüğü vardır ancak içki içenin cam ve çerçeve indirme, komşusunu rahatsız etme özgürlüğü kesinlikle yoktur.

Hoşgörü sabırdır insanın özü
Sevgidir en kutsal kitabın sözü
Gündüze varacak görecek gözü
Çıkarız menzile inan birlikte


Herkes namazını kılmakla sorumludur. Ancak namaz kılan bir insanın cami önünde vatandaşları rahatsız ederek “namaz kılmayanlar kâfirdir” deme hakkı yoktur. Yâda namaz sonrası ayağa kalkarak kimsenin cami cemaatini rahatsız ederek vaaz verme yetki ve salahiyeti yoktur. Cep telefonu çok güzel bir ihtiyaçtır ancak namaz kılarken cep telefonunu kapatmayanlar, telefondaki iğrenç müzik ve seslerle milleti rahatsız edenler kesinlikle kul hakkını ihlal ediyor demektir.

Yazmayacağım diye kendi kendimi yiyorum ama İzmir’den aydın (entel) olduğunu bildiğimiz ve çok sevdiğimiz Gümüşhaneli bir ablamızın Gümüşhane Belediyesi seçimlerini iktidar partisi alınca “Gümüşhane ve Gümüşhanelilerle artık işim olmaz, elveda” demesi hazımsızlığın ve hoşgörüsüzlüğün yakaladığı en zirve noktadır.

Renklere takılma atamız Adem
Tahammül ne güzel ortaktır matem
Toplumun temeli ahlaktır madem
Çıkarız menzile inan birlikte


Bir ülkenin her partiden seçmenleri, sevenleri ve fanatikleri olduğu muhakkaktır. Ancak bir ülkeyi yönetmeye hak kazanan Başbakan o ülkenin taraflı tarafsız herkesin başbakanıdır. İl olsun, ilçe olsun ister köy olsun, buraları yönetmeye talip olanlar her kesimin başkanıdır, muhtarıdır. Güzel olan saygı ve hoşgörüdür. Sevmeseniz de gerçek olan saygıdır, tahammüldür, sabırdır.

Benim istemediğim olmadı, ben bu başkanı istemiyorum, bu muhtarı sevmiyorum deme lüksümüz olabilir mi? O zaman toplumun refahı ve selameti açısından sıkıntı var demektir. Ben bu başkanı sevmiyorum tayinimi alayım, ben bu muhtarla işim olmaz köyümü değiştireyim lüksümüz olabilir mi?

Yücel Demirtaş’ın ifade buyurduğu gibi;
“Birlikte yaşamayı başaran ve/veya başaramayan ender toplumlardanız. Klasik söylemde vardır ya ‘biz bu cumhuriyeti beraber kurduk’ evet biz bu cumhuriyeti beraber mücadele ederek hem de bir ölüm kalım savaşından sonra bin bir zorlukla savaşarak kurduk. Ve bin yıl beraber yaşayan gerekirse bir bin yıl daha beraber yaşamak için sözleşen iki toplum ortak akıl ve ortak değerler etrafında ortak yarınlar için söz birliği yaptılar. Genç Cumhuriyet’i kurarken aynı fedakârlığı gösterdik, aynı heyecanı yaşadık. Kürtler ve Türkler olarak (ve tabii ki diğer topluluklar) biz bu devletin eşit ve öz çocukları olarak yaşayacak ve birlikte geleceğimizi inşa edecektik. Ahdimiz bu şekildeydi.

Evet, aydın (entel) geçinen Gümüşhaneli bacım hazım çok önemlidir. Toplumun ve insanlığın selameti açısından şiddetle tavsiye ederim.
YORUM EKLE