Bağrından nice başarı öyküsü insan çıkaran şirin ilimiz, sahip olduğu değerlerle artık adından söz ettiriyor, “küçük il” söyleminin çok ötesinde etki alanı yaratıyor ve “vadinin altın kalpli insanları” söylemini hak ediyor. 

Gurbetin derin sızısını ve kaçınılmaz gerçeğini en iyi bilen ve yaşayanlardır Gümüşhaneliler. İlimizde 80’li yılların sonlarında göç hareketleri yoğun biçimde başlıyor ve gurbet ile sıla arasında o yanık türküler hemen hemen her evde yankılanıyor.

Eğitim, iş, sağlık gibi gerekçelerle gurbet yolunu tutan hemşehrilerimiz, gittikleri kentte dolu dolu başarı hikayeleri üretmeyi başarabilmektedirler. Aidiyet duygusunu, Gümüşhanelilik kimliğini asla unutmadan, örf-anane ve kültürel değerlerden ödün vermeden hayatlarını biçimlendirip gurbette hep Gümüşhane’yi yaşamaktadırlar.

Gümüşhane Milletvekili Hacı Osman Akgül’de bu başarı hikayelerine en güzel örneklerden biridir. Eğitim için gittiği İstanbul’da üst düzey bürokraside yaptığı başarılı  görevlerle adından söz ettirmiştir. Onun başarı öyküsü sadece bir bürokratın yükselişi ve sonrasında siyasete girişi gibi sıradanlık arz etmez. Aksine Gümüşhane’ye olan derin sevgisi, yetiştiği topraklara olan özlemiyle görevini yapmış, bir eli Gümüşhane’de ise diğer eli gurbetteki hemşehrilerinde olmuştur.

10 yılı geçkindir bende Ankara’da yaşıyor, şehrimiz adına birçok organizasyonlar , etkinlikler düzenliyorum. Birçok bürokratın ve hatta siyasinin hemşehrilik bağının ne kadar zayıf olduğuna bizzat şahitlik etmiş birisi olarak Osman Akgül ağabeye hakkını teslim etmem gerekir diye düşünüyorum.

Hemşehri nüfusumuzun yoğun olduğu metropol kent İstanbul’da üst düzey bürokraside görev yapıp hemşehrileriyle alakadar olmak, onların herşeyinde yanlarında olmak, Gümüşhaneliye olan sevgisini görünür yaşamak her babayiğidin harcı değildir. Osman ağabeyin bütün bu tecrübelerle hak ettiğini düşündüğüm Gümüşhane Milletvekilliğini layıkıyla yapıyor olması başarı öyküsünü taçlandıran bir gerçektir.

Gümüşhane siyasilerinin önünde her zaman bir model vardır; Mahmut Oltan Sungurlu. Her siyasetçi onun açtığı sevgi kulvarında herkesi kucaklayarak yürümeyi arzu eder. Lakin bu düşünce birçoğunda sadece siyasetinin ilk zamanlarda cereyan eder, Gümüşhane gibi herkesin akrabalık derecesinde birbiriyle yakın şehirde insanlar arasında ayrışıma girer, sevgi yerini nefret söylemlerine terk eder. Netice itibarıyla bir süre sonra onları ne anan olur, nede zoraki dayattıkları itibarı görürler.

İşte Hacı Osman Akgül 2.dönem milletvekilliğinde Oltan beyin Gümüşhane’ye mirası olan “siyasette yapsanız herkesi sevin, kucaklayın” gerçeğini yaşatan bir çizgide yürümekte, herkesimi kucaklayan bir siyaset anlayışını Gümüşhaneye yeniden kazandırmaktadır. 

İSTAÇ AŞ Genel Müdürlüğü döneminde yüzlerce hemşehrimize iş imkanı sağlayan, onları gurbette çaresiz bırakmayan Osman ağabey, Gümüşhane’nin tanıtım ve sportif hayatında önemli yer tutan Gümüşhanesporla alakasını hiç kesmemiş, küçük ve dar imkanlı  binalardan, büyük kulüplerin dahi birçoğunda olmayan devasa bir tesisi ilimize kazandırmıştır. Başlı başına bu eser dahi Osman Akgül’ün adını ilimiz  tarihine yazmak için kafidir. 

Kuşkusuz herkes herkesi beğenmeyebilir, sevmek zorunda da değildir. Siyaset zor bir sanattır. Herkesi memnun etmek oldukça zordur. Bazen bize göre doğru olan birileri tarafından eleştiri konusuda olabilir. Tüm bunlara saygı duymak lazım.

Eleştirmek işin en kolay tarafıdır, zaten toplum olarak birilerini karalamak ve eleştirmek yaygın bir durumdur. İnsan unsuruyla uğraşmayanlar bunları çok fark edemez, idrak da edemez. Bize düşen ilimiz için emek sarfeden, mesai harcayan, aklında her zaman Gümüşhane olan böyle güzel insanların moralini yüksek tutmak, desteklemektir.