Diş Doktoru Sayın Çetin Işık ile 20 Haziran 2012 tarihinde bir söyleşi yaptık.
Sizleri Sayın Çetin Işık ile yaptığımız söyleşi ile baş başa bırakıyorum.
HASAN PİR - Çetin Işık kimdir, hayat hikâyenizi bizimle paylaşır mısınız?
ÇETİN IŞIK - 30 Nisan 1957 tarihinde Gümüşhane Tekke köyünde doğmuşum. Sağlık memuru bir baba ile ev hanımı bir annenin çocuğuyum. Babam Sadullah Işık yıllarca sağlık memuru olarak Gümüşhane de görev yaptı ve bizlerle hem baba hem de arkadaştı. 03.12.1995 Tarihinde Hakkın rahmetine kavuştu. Biz dört erkek, dört kız sekiz kardeşiz o günün şartlarında rahmetli babam kız - erkek ayrımı yapmadan hepimize üniversite tahsili yaptırmıştır. Nur içinde yatsın.
İlkokulu Tekke köyünde, ortaokul ve liseyi Gümüşhane lisesinde okudum ve 1975 yılında mezun oldum. Daha sonra, şimdiki ismi Gazi Üniversitesi olan Ankara İktisadi İdari İlimler Fakültesine bağlı olan Dış Hekimliğini kazandım o yıllar (1977-1979) anarşinin kol gezdiği yıllardı, buraya iki yıl devam edebildim, anarşiden okulu bırakmak zorunda kaldım. Bir yıl uğraşarak ve bir yılda ara vererek Erzurum Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine geçiş yaptım. Bu geçiş sırasında Hemşerimiz, büyüğümüz ağabeyimiz Prof. Dr. Erdoğan Selçuk Bey olmasa idi benim diş hekimi olma şansım olmazdı. Çünkü Fakülteye kabulüm de onun kişiliği ve Gümüşhaneli olması bana referans oldu, ona minnet borçluyum. 1982 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum ve aynı yıl serbest diş hekimi olarak Gümüşhane’de muayenehane açtım.
Sınıf arkadaşım olan Diş Hekimi Gülfem Işık (Acar)’la 9 Nisan 1983 yılında evlendim ve beraber serbest diş hekimi olarak çalışmaya başladık. Bir buçuk yıl çalıştıktan sonra askere gittim. İstanbul’da 1984 – 1985 yılında Yedek Subay Diş Hekimi olarak askerliğimi yaptım.
Askerlik bittikten sonra tekrar Gümüşhane’ye dönerek muayenehanemi açtım ve o gün bu gün mesleğime devam etmekteyim.
Burak, Ayşe ve Elif isimli üç çocuk babasıyım. Burak Hukuk Fakültesi’ni bitirip şu an askerliğini yapmaktadır. Ayşe kızım Mimarlık Fakültesi’ni bitirip şu an özel bir firmada mimar olarak çalışmaktadır. Elif kızım ise liseyi yeni bitirdi ve üniversite sınavlarına girdi.
2007 Seçimlerinde milletvekili aday adayı, 2011 milletvekili seçimlerinde ise Milliyetçi Hareket Partisinden (MHP) ikinci sıra milletvekili adayı oldum.
HASAN PİR - Gümüşhane’de modern serbest diş hekimliği çalışmasına ilk defa siz başlattınız zannediyorum. 30 yıldır bu işi yapıyorsunuz. Yorulmadınız mı? Ya da Gümüşhaneliler sizi yormadı mı?
ÇETİN IŞIK - Hasan Hocam, benden önce de çok değerli Diş Hekimi büyüklerim vardı. Fakat en uzun süreli hizmeti ben yapmış olduğumdan dolayı aklınızda ben kalmışımdır. 1982 mezunu olduğumdan 30 yıldır görevdeyim.
Mesleğimi severek yaptığımdan dolayı yorulmadım, mesleğimizi icra ederken muhakkak yorulduk ama bunun karşılığında karşımızdaki hastayı memnun edersek yorgunluğumuzu hep unutmuşuzdur. Gümüşhane’ye ve insanlara hizmet etmekten hiçbir zaman yorulmadım ve birçok genç arkadaşımızın da Diş Hekimi olmasına sebep oldum.
HASAN PİR- Tahsilinize, maddi imkânlarınıza rağmen siz hiç halk dışı olmadınız. Hep halktan biri olarak yaşadınız. Bu işi nasıl başardınız?
ÇETİN IŞIK - Rahmetli babam tek maaşla bizleri üniversite tahsili yaptırırken, ağabeylerim ve ablalarım da üzerine düşen görevleri yaparlardı. Nasıl mı? Tatillerde biz kardeşler oyun filan bilmezdik çünkü tarlada, bahçede, bostanda yaylada hep bizler vardık ve çalışırdık. Çünkü biz köylü çocuğuyuz herkes gibi bizim de tarlamız, davarımız, ineğimiz vardı. Köylü çocuğu olduğumuz için halktan biri olmak için hiç gayret sarf etmedik.
Büyük abim olan Ecz. Onur Nadi Işık eczacı olduktan sonra biz okurken bizlere çok büyük destekler vermiştir ve bize baba gibi davranmıştır. Kardeşlerin birlik ve beraberliğinde hep önde olup fedakârlık etmiştir ve etmeye devam etmektedir.
HASAN PİR - Gümüşhane sizin için ne ifade ediyor? Sizin konumunuzdaki pek çok insan Gümüşhane’den koptu ama siz hep Gümüşhane’de oldunuz.
ÇETİN IŞIK- Gümüşhane benim için her şeyi ifade ediyor. Geçmişimi ifade ediyor. Gümüşhane bir markayı ifade ediyor. Gümüşhane mutlu olduğum bir yer. Fülütçü İdris’i ile Torullu Murat’ı ile Kovlu Hamdi’si ile ve Bahçecikli Selami’si ile yaşamaktan keyif aldığım bir yer Gümüşhane.
HASAN PİR - 2000’li yıllarda bir gurup arkadaşınızla başlattığınız Gümüşhane’ye bir üniversite kurma sevdanız devam ederken, 2008 yılında Gümüşhane’ye devlet tarafından bir üniversite kuruldu. Hayallerinizin gerçekleşmesini görmek nasıl bir duygu?
ÇETİN IŞIK - Gümüşhane Üniversitesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği’ni kurduğumuzda arkadaşlarımızdan çoğu bunu hayal gibi görüyordu. Şu anki alan bin dönüm mera idi. Bu alanı Belediye’de imarda üniversite alanı tescil ettirdikten sonra, o günkü şartlarda arkadaşlarla sanki kendimize ev alanı açıyormuşuz gibi çalıştık ve keyif aldık. Bu çalışmalar sırasında Üniversitedeki hocalardan bir kısmı yanıma gelerek “abi burayı sen almışsın doğru mu” dediler, ben de; “üst kısımdaki düzlüğe kendime ev yapacağım altını da üniversiteye hibe edeceğim” diye cevap verdim. Şaka yaptım, ama onlar inandılar benim bu şakama. Ama bu gün Sayın Rektörümüzün yaptıklarını gördüğümüzde bizim bir şey yapmamış olduğumuzu fark ettim. Şimdi üniversite alanında yapılan her binayı kendi evim gibi görüyorum ve keyif alıyorum. Rektörümüz Sayın Prof. Dr. İhsan Günaydın’a yaptığı çalışma ve gayretlerinden dolayı Gümüşhaneliler adına teşekkür ediyorum.
HASAN PİR - Gümüşhane’nin dünü, bugünü ve yarını için neler söylemek istersiniz?
ÇETİN IŞIK – Gümüşhane’nin; hep bahçeler içinde, vadiye yerleşmiş bir şehir olarak kalmasını isterdim. Gümüşhane’nin orijinal haliyle korunmasını isterdim. Dağlarına ve taşlarına dahi hoyratça davranmamalıdır. Eskiden eğitim şehri olan memleketimizin yine eğitim şehri olarak büyümesini isterdim. Üniversitemizin ilçelerdeki bölümleri ile beraber büyümesi ve gelişmesi için önce öğretim elemanlarına sahip çıkmalı ve lojmanları ve sosyal tesisleri ile mükemmel bir kampüs yapmalıyız ki öğretim elemanının kalitesini ve gelecek öğrencinin kalitesini artıralım.
Maden şehri olan Gümüşhane’nin madenlerinin çalıştırılmasından yanayım ama madenler bittikten sonra şehrimizin terkedilmiş bir şehir görüntüsü verilmemesi için ne yapılması gerekiyor ise onları şimdiden düşünülüp kâğıt üzerinde de fiiliyatta tedbirlerini almamız lazım. Yoksa kömürleri biten bir Zonguldak iline benzemiş oluruz.
Şehrimizi ilçeleri ile beraber bir bütün olarak düşündüğümüzde doğal yapıyı bozmadan dışarıdan gelen hemşerilerimize her türlü kolaylığı sağlayarak köylerinde ve beldelerinde yapmış oldukları yatırımlara turizm amaçlı destek verilmelidir. Turizmin gelişmesi için alternatif projeler geliştirilmeli ve organik tarımı daha da büyütüp çağın ihtiyaçlarını karşılamada yarışır hale getirmeliyiz.
HASAN PİR - Topraktan kopmayan çok az Gümüşhaneliden birisiniz. Işık Dere’deki mütevazı bağ eviniz adeta dost meclisi mekânı gibi işliyor. Toprakta ne buldunuz?
ÇETİN IŞIK – Toprak, verdiğinizden kat kat fazlasını size geri verdiğinden dolayı insana keyif veriyor. Kendi emeği ile yetiştirdiği sebzeleri, kendi arılarının verdiği balı insanın eş ve dostlarıyla beraber tatması ve paylaşması insana tarifsiz bir keyif veriyor. “Misafire hizmet etmek sünnettir.” mantığından hareketle kendi ellerimde onları ağırlamaktan mutlu oluyorum. Ayrıca, boş zamanlarımda toprakla uğraşmak beni dinlendiriyor ve zinde yapıyor.
HASAN PİR - Zaman zaman aktif siyasi denemeleriniz oldu. Gelecekte yeniden bir aktif siyaset görünüyor mu?
ÇETİN IŞIK - Bunlar nasip işidir. Allah nasip ederse neden olmasın?
HASAN PİR - Hayattaki üç doğrunuz nedir?
ÇETİN IŞIK - Doğrularımı şöyle sıralayabilirim:
1.İnsan sevgisi ve vatan sevgisi.
2.Çok çalışmak ve mesleğini en iyi şekilde yapmak.
3.Doğruluk ve dürüstlük.
HASAN PİR - Gençlere tavsiyeleriniz ne olur?
ÇETİN IŞIK – Gençlerimiz; çok çalışmalı, yaptıkları iş ne olursa olsun en iyi şekilde yapmalıdırlar. Gençlerimize şunu da derim ki; “amele de olsan en iyi amele ol, doktor da olsan en iyi doktor olmaya çalış.”
HASAN PİR - Hobileriniz nelerdir? Çetin Işık’ın bilinmeyenlerini bizimle paylaşır mısınız?
ÇETİN IŞIK – En büyük hobim insanlara yardımcı olmaktır. İnsanlara yardımcı olmaktan büyük zevk alıyorum. Daha özel anlamda ise; arıcılık, sebze ve meyve yetiştirmek, ava gitmek, eski eserlerle uğraşmak. Ayrıca, inşaat ve ahşap işçiliğinden de keyif alırım ve uğraşırım.
HASAN PİR – Sizlerin ayrıca söylemek istediğiniz başka şeyler var mıdır?
ÇETİN IŞIK- Teşekkür ediyorum. Bütün hemşerilerime ve milletime Allah’tan sağlık ve afiyet diliyorum.
HASAN PİR- Biz de size teşekkür ediyoruz.
