“Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesidir.”
Beyazid-i Bestami
23 Kasım 2017 tarihinde Gümüşhane Merkez Kemaliye Camii’nden yükselen sala bu şehrin sevilen simalarından biri olan Cihan Özyurt ağabeyimiz için verildi. Sala sesi şehrin üstünü yağan kar taneciklerine karışıveriyordu.
Erken ölüm deriz ya bazen, Cihan ağabeyimizin de gülen yüzü erken soldu yüreğimizi yakıp giderek. Ah ölüm ne kadar uzak ve aslında ne kadar da yakın bizlere. Doğduk ölmek için amenna. Er ya da geç herkes dört kollu saltanata binecek bir kere. Ve en nihayeti Kemaliye Camii önünde ki musalla taşına uzanacağız.
Önemli olan şudur ki şehrin gülen siması Cihan Ağabeyimizi son yolculuğuna uğurlarken gözyaşları içerisinde hocanın;
“Merhumu nasıl bilirdiniz”, “hakkınızı helal ediyor musunuz” ve “ondan dünya ve ahret hakkı için razı mısınız” sorgu ve suallerine içten bir şekilde “iyi bilirdik”, “helal olsun” ve “razıyız” cevaplarını vereceğimiz kesindir.
Bu şehirde hayata gözlerini açan bir sevdalısı olarak Rabbim beni bu şehirde yanına alsın duasıdır tek beklentim. Neden mi? Çünkü büyük şehirlerde bulunurken birçok cenaze namazına şahitlik ettiğimde gördüğüm üç beş cemaatle son yolculuğuna uğurlanan mahzun ve garip bir fotoğraf duruyor hafızamda.
Ama bu vefalı şehir öyle mi? Değil elbette. Kemaliye Camii bahçesinden nice Gümüşhaneli kardeşimizin son vedasına şahitlik ettiğimde gördüm ve imrendim ki bu şehirde olsun son düğünümüz. Hakkı Çubukçu, Bıcık Aydın, Hicabi ve Necati Çimen, Bahçecikli Mahmut, şehitlerimiz ve diğer Gümüşhaneli birçok sevilen sima yüzlerce-binlerce seveni-sevmeyeni tarafından uğurlandı hakiki olan sonsuzluğa. Ve inanın imrendim Gümüşhane’de ki ölüme. O yüzden diyorum ki çok sevdiğim Gümüşhane’de olsun ölümüm. Ve yüzlerce sevenim-sevmeyenim tutsun tabutumun ucundan ve son bir Fatiha okusunlar ardımdan.
Evet, erken veda oldu sevgili Cihan ağabeyimizin vedası. Çok sıkı görüşmesek de her daim gülen yüzünü, yaydığı pozitif enerjiyi, verdiği içten selamlarını, hal ve hatır sormalarını, her köşe yazımı okuduktan sonra yaptığı olumlu ve yapıcı eleştirilerini asla unutamayacağım.
Bu sanal ve yalan âlemden hakiki olan o gerçek âleme giderken her faninin duymak istediği şekilde değerli Cihan Ağabeyimizin ölümü ardından bir başka değerli hemşerimiz Osman Sökmen’in sözlerine muhatap olmak isteriz aslında. Ve önemli olan Osman Abimizin de dediği gibi;
“Sevdiğim, sevecen, hayat dolu bir ağabeyimdi” güzel dilek ve temennileridir hakiki servet olan.
Öyle ya. Biriktirdiğimiz evler, apartmanlar, kasa kasa altınlar, hesabını bilmediğimiz uçsuz bucaksız servetler, ulaşılmaz sandığımız makamların hiçbiri bizimle beraber ol(a)mayacaklar. Asıl hakikat olan şudur ki bir derince çukur, üzerinde beş metrelik beyaz kefen ve iyilik-güzellik adına öteye taşıyabildiğimiz en güzel değerler.
Çok az tanımış olmama rağmen Rabbim nasip ederse son yolculuğunda yanında olacağım ve imamın sorduğu suallere içten bir şekilde cevap vereceğim. Çünkü Cihan ağabeyimiz tanıdığım kadarıyla bu şehrin gülen yüzü, sağlam karakterli, dost ve arkadaş sevdalısı ve en önemlisi sağlam imanlı bir değeriydi. Rabbim mekânını Cennet eylesin. Ailesine, sevdiklerine, tüm arkadaş ve dostlarına sabırlar versin inşallah.
cihan kardeşimin vefatını şu an öğrendim.çok ama çok üzgünüm.vefasızlık bende oldu. hayatımda ki dostlarımdan biri daha beyaz atına bindi ve bizi terketti...sevgili kardeşim yolun açık mekanın cennet olsun....seni hiç amam hiç unutmuyacağım.