Bu hafta ülke içinde konuşulacak olan en büyük ortak konu hiç şüphesiz ki geçen hafta sonu yaşadığımız Cumhurbaşkanlığı seçimleri olacaktır… Televizyon kanallarında, gazetelerde, medyada bir hafta boyunca Otoriter çevrelerce enine boyuna istatistikler yapılacak ve eski yeni durum karşılaştırması yapılacaktır. Sn. Başbakanın Cumhurbaşkanı seçilmesi sebebiyle boşalacak olan Başbakanlık Koltuğu konusu ise önümüzdeki günlerin hiç şüphesiz en önemli konularından biri olacaktır…
Cumhurbaşkanlığı seçimi, kendi alanında ilklere de sahne olmuştu. Tarih önünde ilklere şahitlik ettik. Başkentte seçimde Yurtdışı oylarını saymak üzere Sandık Başkanı olarak görevlendirilmiştik. Daha önce birçok kez sandık görevimiz olmuştu ama bu başkaydı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa halk Cumhurbaşkanını seçecekti. Şimdiye kadar Parlamentoya verilen yetkiyi bu sefer halkın kendisi kullanacaktı. Birde bize Yurt dışındaki sandık görevi çıkınca kendi açımızdan da bir ilklerin ilki olmuştu. İngiltere’nin Londra oylarının bir bölümünü sayma görevi bize düşmüştü. ATO Kongre Merkezinde 12500 kişi aynı anda sayım döküm işine başlamıştı. Ortalık ana baba günü gibiydi. Katılımın fazla olmaması sebebiyle işimiz erken bitmişti. Akşam saatlerine doğru ülke genelindeki sonuçlar üç aşağı beş yukarı belli olmuştu. İlgili prosedürler tamamlanmış ve Halk Cumhurbaşkanına karar vermişti. Sonuçların vatana ve millete hayırlı olması herkesin ortak dileğiydi…
Artık Cumhurbaşkanı seçilmişti, tartışmalar devam etmeye dursun artık kim Başbakan olacak sorusu şimdiden dillendirilmeye başlandı. Siyasette 24 saat için uzun bir süre derler. Bu haseple önümüzdeki günler için kesin ve net bir şey söylemek mümkün değil. Yine herkesin dileği odur ki ülke menfaatleri yara almadan bu durumdan çıkılır…
İlkler açısından Halkın Cumhurbaşkanını seçmesi yanında eskiden bir defaya mahsus 7 yıllığına seçilirken şimdi 5+5 formülünü de düşünmek gerekir. Diğer yandan Başbakanın Cumhurbaşkanı seçilmesi ile Başbakan ve kabine değişikliği gündemi de siyasette birçok taşın yerini değiştirmekle birlikte yeni felsefenin ne olacağı sorusu da merak edilmekte. Bu değişimlerle birlikte Ülkenin gidişatını etkileyecek olan siyasi yeniliğin ülke ekonomisine etkilerinin yanı sıra dış dünyaya vereceği mesaj ve yansımalarda büyük önem arz etmekte.
Diğer yandan 1 yıldan az zaman kalan parlamento seçimleri de yenilenecek olan hükümet için yeni bir sınav havası oluşturacaktır. Bu açıdan bakıldığında önümüzdeki bir yıllık zaman içerisinde yoğun bir siyasi gündem ülke gündemini meşgul edeceğe benziyor. Tüm bu yaşanacak olanların yanında kapımızda yanı başımızda çıkabilecek muhtemel savaşlar ülke insanını ve ekonomiyi olumsuz etkileyecektir. Dileğimiz odur ki yanı başımızda devam eden yangınlar büyümeden söndürülür, barış hakim olur, ülkemiz bu bir yılı sorunsuz bir şekilde atlatarak birlik ve beraberlik içerisinde güçlü bir devlet olarak hedeflerinde yürümeye devam eder.
Gücümüz birlikteliğimizdir…
Sevgi ve saygılar…
Cumhurbaşkanlığı seçimi, kendi alanında ilklere de sahne olmuştu. Tarih önünde ilklere şahitlik ettik. Başkentte seçimde Yurtdışı oylarını saymak üzere Sandık Başkanı olarak görevlendirilmiştik. Daha önce birçok kez sandık görevimiz olmuştu ama bu başkaydı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa halk Cumhurbaşkanını seçecekti. Şimdiye kadar Parlamentoya verilen yetkiyi bu sefer halkın kendisi kullanacaktı. Birde bize Yurt dışındaki sandık görevi çıkınca kendi açımızdan da bir ilklerin ilki olmuştu. İngiltere’nin Londra oylarının bir bölümünü sayma görevi bize düşmüştü. ATO Kongre Merkezinde 12500 kişi aynı anda sayım döküm işine başlamıştı. Ortalık ana baba günü gibiydi. Katılımın fazla olmaması sebebiyle işimiz erken bitmişti. Akşam saatlerine doğru ülke genelindeki sonuçlar üç aşağı beş yukarı belli olmuştu. İlgili prosedürler tamamlanmış ve Halk Cumhurbaşkanına karar vermişti. Sonuçların vatana ve millete hayırlı olması herkesin ortak dileğiydi…
Artık Cumhurbaşkanı seçilmişti, tartışmalar devam etmeye dursun artık kim Başbakan olacak sorusu şimdiden dillendirilmeye başlandı. Siyasette 24 saat için uzun bir süre derler. Bu haseple önümüzdeki günler için kesin ve net bir şey söylemek mümkün değil. Yine herkesin dileği odur ki ülke menfaatleri yara almadan bu durumdan çıkılır…
İlkler açısından Halkın Cumhurbaşkanını seçmesi yanında eskiden bir defaya mahsus 7 yıllığına seçilirken şimdi 5+5 formülünü de düşünmek gerekir. Diğer yandan Başbakanın Cumhurbaşkanı seçilmesi ile Başbakan ve kabine değişikliği gündemi de siyasette birçok taşın yerini değiştirmekle birlikte yeni felsefenin ne olacağı sorusu da merak edilmekte. Bu değişimlerle birlikte Ülkenin gidişatını etkileyecek olan siyasi yeniliğin ülke ekonomisine etkilerinin yanı sıra dış dünyaya vereceği mesaj ve yansımalarda büyük önem arz etmekte.
Diğer yandan 1 yıldan az zaman kalan parlamento seçimleri de yenilenecek olan hükümet için yeni bir sınav havası oluşturacaktır. Bu açıdan bakıldığında önümüzdeki bir yıllık zaman içerisinde yoğun bir siyasi gündem ülke gündemini meşgul edeceğe benziyor. Tüm bu yaşanacak olanların yanında kapımızda yanı başımızda çıkabilecek muhtemel savaşlar ülke insanını ve ekonomiyi olumsuz etkileyecektir. Dileğimiz odur ki yanı başımızda devam eden yangınlar büyümeden söndürülür, barış hakim olur, ülkemiz bu bir yılı sorunsuz bir şekilde atlatarak birlik ve beraberlik içerisinde güçlü bir devlet olarak hedeflerinde yürümeye devam eder.
Gücümüz birlikteliğimizdir…
Sevgi ve saygılar…