Gümüşhane, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ön plana çıkan, doğal güzellikleriyle de dikkat çeken bir şehirdir. Ancak, ekonomik açıdan daha güçlü bir konuma gelmek ve sosyal yaşamın gelişimine katkı sağlamak için kalkınma planlarına ihtiyaç duymaktadır. Bu doğrultuda yapılan çalışmaların etkili bir şekilde hayata geçirilmesi ve şehrin potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesi için kapsamlı bir strateji belirlenmelidir. Gümüşhane’nin kalkınma planları, şehrin geleceği için önemli bir adım olacak ve sürdürülebilir bir büyüme sağlayacaktır. Bu planların başarılı bir şekilde uygulanmasıyla, Gümüşhane daha yaşanabilir bir şehir haline gelecek ve bölgenin ekonomik ve sosyal anlamda gelişimine katkı sağlayacaktır. Bu nedenle, Gümüşhane’nin kalkınma planlarına dair yapılacak çalışmaların önemi büyüktür.
İl ve bölge kalkınma planları, bölgesel ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimin sağlanması, kaynakların etkin bir şekilde kullanılması ve bölgenin potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan stratejik belgelerdir. Bu planlar, il veya bölgenin kalkınması için belirlenen hedefler, politikalar, projeler ve uygulamaları içerir.
Bu sebeplerden dolayı, il ve bölge kalkınma planlarının hazırlanması ve uygulanması büyük önem taşır. Bu planlar, bölgenin kalkınmasına katkı sağlarken, yerel yönetimler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör arasında iş birliğini güçlendirerek bölgesel kalkınmayı destekler.
Bu çalışmada 2000- 2020 yıllarını kapsayan Doğu Karadeniz Bölgesel Gelişme Planı (DOKAP) plan sürecinde Doğu Karadeniz Bölgesi'nde gerçekleştirilen planlama sürecinde yapılan çalışmaların izleme ve değerlendirmesinin yapılması ve analiz etmek, bölgenin sosyo-ekonomik gelişimini, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ve uygulanan politikaların etkinliğini değerlendirmenin önemine binaen plan süreçleri aşağıya çıkarılmıştır. Bu dönemdeki çalışmalara dair bazı önemli noktaları ve analizleri bulabilirsiniz:
2.BÖLGESELKALKINMA
İkinci Dünya Savaşından sonra hızlı büyüme arzusu ile birlikte artan sanayileşme yansı uluslararası işbölümünün daha da artmasına neden olmuştur. Uluslararası düzeyde gelişmiş - gelişmekte olan ekonomiler şeklinde görülen bu farklılaşma her ülkenin kendi içinde de meydana gelmiştir. Ancak, gelişmiş ülkelerde bölgeler arasında görülen farklılaşma, gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha azdır.
Gelişmekte olan ülkelerin farklı sosyo-ekonomik yapıları nedeniyle kullandıkları kalkınma modelleri de farklıdır. Bununla birlikte, daha ileri bir ekonomik yapıya geçebilmek için kullandıktan ortak yol sanayileşmedir. Sanayileşme sosyo-ekonomik yapıda değişiklikler yaparken, sanayileşmenin belli bölgelerde yoğunlaşması bölgesel dengesizliklere neden olmakta ve birtakım sorunlar yaratmaktadır. Hızlı nüfus artışı, kentleşme, sanayi yatırımları ve gelir dağılımının bölgeler arası dengesizliği, gelişmekte olan ülkelerin en belirli göstergeleridir. Sanayi ve ticaretin kentlerde yoğunlaşması, kır nüfusunun kente göçünü hızlandırmıştır. Bunun sonucu olarak kentle kır arasında başlayan ekonomik, sosyal ve kültürel farklılaşma giderek artmış; konut, altyapı yetersizliği, çevre kirliliği gibi yeni sorunlar ortaya çıkmıştır.
Bölgesel kalkınma, sanayileşmenin belli bölgelerde toplanması sonucu ortaya çıkan bu eşitsizliği ortadan kaldırmak amacıyla, geri kalmış bölgelerin sanayileştirilerek ülke içinde adil bir refah dağılımının sağlanmasıdır. Bu temel amacı gerçekleştirmek için uygulanan bölgesel kalkınma politikaları, bölgeler arasındaki eşitsizlik derecesine göre değişmektedir. Ana amaç olan sanayinin yaygınlaştırılması yolunda genellikle şu önlemler alınmaktadır
* Bölgelerdeki sermaye ve emeğin yoğunluk derecesine göre teknoloji seçilerek bu yöndeki faaliyetlere öncelik verilmesi amacıyla bölgesel kalkınma planlarının hazırlanması,
* Modern teknolojiye dayalı, dayanıklı tüketim ve sermaye mallan üreten sanayilerin kurulması,
* Bölgenin kendi kaynaklarının kullanılmasına olanak verecek yatırımların yapılması,
* Kamu iktisadi teşekküllerinin öncelikle bu bölgelere yatırım yapmasının sağlanması,
* özel kesim yatırımlarının bölgelere çekilmesi için vergi ve kredi gibi çeşitli teşvik tedbirlerinin uygulanması,
* Organize sanayi bölgeleri kurularak devletin bu bölgelerde kurulacak işletmelerin ürünlerine alıcı olmasının sağlanması,
* Devlet yatırımlarında geri kalmış yörelerin altyapı tesislerine öncelik tanınması ve bunun ulusal ekonomiyi bütünleştirici yönde olmasının sağlanması,
* Bu yörelerin teknik eleman ve vasıflı işçi açığını giderecek eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi vb.
3. BÖLGESEL PLANLAMA
Günümüzde bazı ülkelerde bölgeler arasındaki dengesizliği azaltmak ya da ortadan kaldırmak için bölgesel kalkınma planlan hazırlanmaktadır. Böylece, kamunun geri kalmış bölgelerden yana aldığı ya da alması gereken düzenleyici ve özendirici önlemler bir bütünlük kazanmaktadır. Başvurulan bu teknikle, piyasa ekonomisinin işleyişinin ortaya çıkardığı dengesizliği giderme olanağı doğmaktadır. Başka bir deyişle, piyasa ekonomisi içinde kalarak, sistemin işleyişinin meydana getirdiği bölgesel dengesizlikleri bölge planlaması yoluyla giderme yollan araştırılmaktadır.
Bölge planlan bölgesel sorunların türüne göre farklılık göstermektedir. Geri kalmış bir bölgenin kalkındırılması hedef alındığı gibi, hızlı gelişen metropoliten bölgelerin sorunları da böylelikle planlama tekniğiyle çözümlenmektedir.
4. DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ BÖLGESEL KALKINMA PLANI ( DOKAP )
Adından da anlaşılacağı gibi Doğu Karadeniz de bulunan illerin kalkınma planı olarak tanımlanabilir. Türkiye Cumhuriyeti Doğu Karadeniz Bölgesi için çok sektörlü bir bölgesel kalkınma planı hazırlamak üzere Japon Hükümetinden teknik işbirliği talebinde bulunmuştur. Japon hükümetince teknik işbirliği sağlanması neticesinde Japonya’nın bu tür işbirliği program uygulamalarından sorumlu resmi kurumu olan Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı ( JICA) görevlendirilmiş teknik işbirliğinin içerdiği konular Türkiye Cumhuriyeti adına yetkili Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile ortaklaşa belirlenerek 17 Aralık 1998 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu çalışmanın alanı Doğu Karadeniz bölgesinde bulunan Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize ve Trabzon olup, Çalışma alanı 39.203 km 2 dir.
5. DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ BÖLGESEL KALKINMA PLANI HAZIRLAMA ORGANİZASYON YAPISI ve ÇALIŞMANIN TEMELİ
5.1 Planın Hazırlanmasında Organizasyon Yapısı
Çalışma Japon Uluslar arası İşbirliği ajansı ( JICA) Devlet Planlama Teşkilatı ( DPT ) nin danışmanlar ekibinin yanı sıra bu çok sektörlü planlama girişimine her sektörden değişik uzmanlar, kurum ve kuruluşların yetkilileri uzman ve teknik elemanları, Karedeniz Teknik Üniversitesi ile yerel yerel yönetişimin dahil edilebilmesi için Ulusal ve Bölgesel Yönlendirme Komiteleri oluşturularak toplantılar ve saha üzerinde yapılan araştırma inceleme ve çalışmalarla her komite hazırlamış olduğu resmi raporlarıyla katılmışlardır.
Bu bağlamda Bu planın JICA ve DPT yetkililerinin yanı sıra Planın Gümüşhane bölümünde il Yönlendirme Komitesi oluşturulmuştur. Bu Komitenin Başkanı dönemin Gümüşhane Valisi Sayın Mustafa Çetin üyeler Ticaret Odası Başkanı İsmail Akçay, Kuşakkaya Gazetesi sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Turan Tuğlu, Demokrat Gümüşhane Gazetesi Sahibi Alişan Ergin Gümüşhane Belediye Başkan Yardımcısı Salim Başer, İl Özel İdare Müdür V. Bayram Akçay, İl Milli Eğitim Müdürü Hulusi Beşiroğlu, Tarım İl Müdürü Mustafa Duman, İl Sanayi ve Ticaret Müdürü İsa Bulgur, İl Planlama ve Koordinasyon Müdürü Veysel Başer, Esnaf Odaları Birliği Başkanı Abil Şahin , Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ali İsmail Daltaban ve Şiran ve Torul Kaymakamları tarafından yürütülmüştür.
5.2 Çalışmanın Temeli
Çalışma büyük ölçüde hazır kullanılabilir ve güncel veriler ve raporlar ile DOKAP Bölgesi ve ilgili diğer yerlerde farklı alanlarda çalışan kişilerle tartışmalar ve saha gözlemlerine dayandırılarak yürütülmüştür.
6. DOKAP BÖLGESİNİN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ
6.1 Sosyal ve Ekonomik Gelişme
Bölge Türkiye'nin ortalama geliri en düşük olan bölgelerinden birisidir. En son veriler Bölgede kişi başına gelirin, Türkiye ortalamasının ancak 2/3 ü kadar olduğunu göstermektedir. Bu düşük gelir ve sınırlı istihdam olanakları nedeniyle Bölgeden önemli oranlarda göç olmaktadır. Bölge 1960'tan beri doğal nüfus artışının önemli bir bölümünü göç olarak verirken, nüfus 1990'dan sonra mutlak olarak da düşmüştür.
Düşük gelir düzeyi dışında, Bölgenin gelir kaynaklan açısından da önemli sorunları bulunmaktadır. Bölge illeri tek ürün tarımına çok bağımlıdır. (Rize'de çay, Giresun'da fındık gibi). Bu ürünlerde gözlenen kamuya bağımlılık ve kamu kuruluşlarının işlevlerinde beklenen azalma Bölgede yeni sorunlara yol açabilecektir, bölge çiftçilerinin gelirlerinde önemli artışlar hedeflenir ise alternatif gelir kaynaklarını geliştirmek zorunlu olacaktır.
Kamunun bölgede ağırlıklı olduğu ikinci kesim hizmetler sektörüdür. Hizmet sektörünün 1997 yılı istihdamı 300 bin kişi civarında tahmin edilmektedir. Bunun yarıya yakını kamu istihdamıdır. Türkiye'de beklenen şekilde kamu kesiminin boyutu küçültülürse, DOKAP Bölgesi ciddi şekilde olumsuz etkilenecektir.
Bölgenin kendi içinde büyük gelir farklılıkları vardır. Bölgede sanayi ve hizmetlerde çalışan nüfusun yarattığı katma değer Türkiye ortalamalarına yakındır. Ancak tarım sektöründe kişi başına düşen gelir, Türkiye ortalamasının yarısından daha azdır. Bölge içinde kıyı kesimleri ile iç kesimler arasında da önemli gelir farklılıkları vardır.
6.2.Doğu Karadeniz Bölgesinin Mekânsal Yapısı
Bölgenin mekânsal gelişmesi ve yerleşme yapısı, kısmen yukarıda belirtilen sosyo-ekonomik etmenlere, kısmen ise doğal koşullara bağlı olarak şekillenmiştir. Bölgenin tümüne sert topoğrafık koşullar hakimdir. Bölge nüfusunun yüzde 80'i kıyıda yığılmıştır. Ancak bu yığılma, bölge kalkınmasında motor görevi görecek birkaç yerleşmede toplanmamış, kıyı boyunca pek çok küçük kentsel yerleşmeye dağılmıştır. Bölge topografyası gelişkin bir ulaşım altyapısı oluşturmayı çok güçleştirmektedir. Bölgenin, ülkenin gelişmiş yörelerine uzak olması, bu gelişmemiş ulaşım altyapısının olumsuz etkilerini daha da artırmaktadır. Bölge kırsal yerleşmeleri dağınık ve yerleşmelerin nüfusları Türkiye ortalamalarına göre çok küçüktür. Bu durum kırsal yerleşmelerin erişilebilirliğini ve altyapı hizmetlerinin maliyetini çok sorunlu hale getirmektedir. Bölgenin sınırlı tarım toprakları ve bu toprakların kullanımına topografyanın getirdiği kısıtlamalar, özellikle genç erkek nüfusun köylerden göç etmesine neden olmuştur. Bunun Bölge toplumsal yaşamı ve uzun dönem ekonomik gelişmesi üzerinde önemli etkileri gözlenmektedir.
6.3.Bölge Kaynakları
Bölgenin tarıma uygun arazileri çok sınırlıdır. Bölge arazisinin çoğu IV - VI arazi sınıflarında olup, tarım için kullanılabilecek toprakların toplam alan içindeki payı yüzde 9.8 (3,824 km2 ) dir. Bölge ortalama işletme büyüklüğü Türkiye ortalaması olan 5.9 hektarın çok altındadır. Bölgede önemli su ve orman kaynakları bulunmaktadır. Su kaynaklarının yeterli ölçüde geliştirilmesi durumunda, bölgenin Türkiye elektrik enerjisi tüketiminin yüzde 20'si kadar hidro-elektrik üretebileceği hesaplanmaktadır. Orman olarak belirlenen alanlar, toplam alanın yüzde 42'sidir. Ancak, fiilen ağaçla kaplı alanın bunun yarısı kadar olduğu tahmin edilmektedir.
Bölgenin coğrafi konumu, iklimi ve arazi kullanım yapısı, uluslararası platformda büyük önem taşıyan bir endemik bitki ve tür zenginliği yaratmıştır. Bu korunması ve geliştirilmesi gereken önemli bir kaynaktır. Bölgenin tarihi ve kültürel mirası ile beraber, bu doğal koşulların bölgede turizmi geliştirmek için önemli fırsatlar yarattığı düşünülmektedir.
Bölgenin en önemli kaynağı insan gücüdür. Bu insan gücü, Türkiye'nin pek çok bölgesinden daha ileri derece eğitimlidir. Bölge insanı dışarıya açık, yenilikçi ve girişimcidir. Bölge kalkınma stratejisinin temel öğesi bu kaynak olacaktır.
Karadeniz'in kendisi, geliştirilebilecek önemli bir kaynaktır. Karadeniz Ekonomik işbirliği Teşkilatı ülkeleriyle yapılacak uluslararası ticaretin, transit taşımacılığın ve balıkçılığın bölge kalkınmasına önemli katkıları olacağı düşünülmektedir.
7. DOKAP ANA PLANI'NIN AMAÇLARI ve STRATEJİSİ
7.1. Amaçlar
Bölgesel kalkınma amaçlan sosyal, ekonomik ve çevre konularında gözlenen olumsuzlukları giderecek şekilde ifade edilmiştir. Bunlar:
1-Bölgenin ekonomik yapısını güçlendirerek ortalama gelir düzeyini yükseltmek ve bölge içi gelir dağılımını iyileştirmek;
2- Bölgenin sosyal gelişmesini ve dayanışmayı sağlayarak bölge içi entegrasyonu sağlamak;
3- Bölgenin doğal kaynaklarını ve çevre kapasitesini koruyarak uzun dönemli sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaktır.
7.2. Kalkınma Stratejisi
Kalkınma stratejisi bölgenin temel sorunlarım çözecek bir şekilde ifade edilmiştir. Stratejinin dört temel bileşeni;
1-Ana ulaşım altyapısının geliştirilmesi,
2-Çok amaçlı su kaynaklarının geliştirilmesi,
3-Toprak mülkiyeti ve kullanımının iyileştirilmesi;
4-Mahalli idarelerin güçlendirilmesidir.
Bu öğelerin oluşturduğu çerçevenin istenen başarıya ulaşması Bölgenin insan kaynaklarının geliştirilmesine bağlı olacaktır.