Bugün 11 Eylül… Kimine göre bu günü önemli kılan ABD’deki ikiz kule saldırıları. Kimine göre 12 Eylül’ün arifesi olması. Nede balık mevsimi ile palamut bolluğundan… Hayır, bu gün ne 11 Eylül’den ne de 12 Eylül’den bahsedeceğiz.(Zaten herkes bahsediyor nasılsa) Bugünü okulların açılmasıyla birlikte eğitim sistemimize ayıracağız.
Yiğidi öldür hakkını yeme diye bir sözümüz vardır. Neden yiğidi öldürmek durumundayız o da ayrı bir konu. Madem söz bu o zaman yiğidin önce hakkını verelim sonra öldürelim.
Şimdi efendim artık üniversite harçları kalktı… Takdir edilecek bir durum, cesaret gerektiren bir karar. Tebrik ediyoruz.
Dershaneler ilerleyen yıllarda kaldırılacakmış. Takdir edilecek bir durum, tebrik ediyoruz. Eğitimi özgürleştirme adına önemli bir adım olur. Zira yıllardır öğrencilerimiz, velilerimiz bu yük altında eziliyor. Bu esaretin bitmesini harçların kaldırılması gibi özlemle bekliyoruz.
Bu adımlar güzel iyi hoş ama 10 yıllık bir milli eğitim yönetiminde geriye doğru dönüp baktığımızda birçok eksikliklerin olduğunu görüyoruz. Sistemi 10 yıldır bir türlü oturtamadık. Sağlık, enerji alanındaki istikrarı milli eğitimde yakalayamadık. OKS gitti SBS Geldi.5-3-3 gitti 4-4-4 geldi. O gitti bu geldi ama çare olmadı. Sayın Bakan 33 bin norm fazlası öğretmen olduğunu söylüyor ve ekliyor çözüm yolu bilen varsa söylesin. Çözüm bu gün değil 10 yıl öncesinden planlanmış olsaydı Sayın Bakan bu sözü söylemek durumunda kalmazdı diye düşünmeden geçemiyor insanlar haliyle…
Öğretmen alımlarının bundan sonraki yıllarda değişeceği yönünde haberler var medyada. İlerde öğretmen olmak zorlaşacakmış, sadece KPSS yeterli olmayacakmış bir de mülakat yapılacakmış. Bu şekilde öğretmenlik puanları yükselecekmiş vs. Bu sözlerin medyada dolaşması hem öğrencilerimize hem de öğretmenlerimize hakaret türünden… Evet, öğretmenlerimizin nitelikleri artırılmalı ama bu şekilde değil… Kaldı ki fiziki yetersizliğin olduğu yerde öğretmen ne yapsın? 30 kişilik bir sınıfa 70 kişi sığdırılırsa ve bunların 30’u 5 yaş,40’ı 7 yaş civarında olursa öğretmen ne yapsın? Bu durumlar daha öncesinden düşünülerek rehabilite edilmeliydi…
Sistem kısa zaman içerisinde öyle çok değişiyor ki bizim çocuklarımız neyle karşılaşacak acaba sorusu bahis olarak (şans oyunlarına karşıyız ama devlet için sorun yok) oynatılsa en büyük oranı vereceği garanti olur, hatta rekor kırar. Bu gün ki sınav sistemini öğrenciler ve anne babaları biliyor o da çocukları o yaş döneminde oldukları için Üniversiteden mezun olanlar üç beş yıl sonra abi sistem değişmiş bende bilmiyorum diyor. Tavsiye edilen 100 temel eserin içeriğinin ne olduğunu bilmeyen kurullarımız olduğu sürece güz gülleri gibi hiç bahar yaşayamayacağız.
Her ne kadar balık mevsiminden bahsetmeyeceğiz desekte hazır zamanıyken çocuklarımıza balık yedirmeyi ihmal etmeyelim,zeka açısından her açıdan.Param yok demeyin 1 paket sigara parasına 4 palamut veriyorlar…
Yeni Eğitim-Öğretim yılının hayırlı olması dileğiyle…
Saygılarımla.
Yiğidi öldür hakkını yeme diye bir sözümüz vardır. Neden yiğidi öldürmek durumundayız o da ayrı bir konu. Madem söz bu o zaman yiğidin önce hakkını verelim sonra öldürelim.
Şimdi efendim artık üniversite harçları kalktı… Takdir edilecek bir durum, cesaret gerektiren bir karar. Tebrik ediyoruz.
Dershaneler ilerleyen yıllarda kaldırılacakmış. Takdir edilecek bir durum, tebrik ediyoruz. Eğitimi özgürleştirme adına önemli bir adım olur. Zira yıllardır öğrencilerimiz, velilerimiz bu yük altında eziliyor. Bu esaretin bitmesini harçların kaldırılması gibi özlemle bekliyoruz.
Bu adımlar güzel iyi hoş ama 10 yıllık bir milli eğitim yönetiminde geriye doğru dönüp baktığımızda birçok eksikliklerin olduğunu görüyoruz. Sistemi 10 yıldır bir türlü oturtamadık. Sağlık, enerji alanındaki istikrarı milli eğitimde yakalayamadık. OKS gitti SBS Geldi.5-3-3 gitti 4-4-4 geldi. O gitti bu geldi ama çare olmadı. Sayın Bakan 33 bin norm fazlası öğretmen olduğunu söylüyor ve ekliyor çözüm yolu bilen varsa söylesin. Çözüm bu gün değil 10 yıl öncesinden planlanmış olsaydı Sayın Bakan bu sözü söylemek durumunda kalmazdı diye düşünmeden geçemiyor insanlar haliyle…
Öğretmen alımlarının bundan sonraki yıllarda değişeceği yönünde haberler var medyada. İlerde öğretmen olmak zorlaşacakmış, sadece KPSS yeterli olmayacakmış bir de mülakat yapılacakmış. Bu şekilde öğretmenlik puanları yükselecekmiş vs. Bu sözlerin medyada dolaşması hem öğrencilerimize hem de öğretmenlerimize hakaret türünden… Evet, öğretmenlerimizin nitelikleri artırılmalı ama bu şekilde değil… Kaldı ki fiziki yetersizliğin olduğu yerde öğretmen ne yapsın? 30 kişilik bir sınıfa 70 kişi sığdırılırsa ve bunların 30’u 5 yaş,40’ı 7 yaş civarında olursa öğretmen ne yapsın? Bu durumlar daha öncesinden düşünülerek rehabilite edilmeliydi…
Sistem kısa zaman içerisinde öyle çok değişiyor ki bizim çocuklarımız neyle karşılaşacak acaba sorusu bahis olarak (şans oyunlarına karşıyız ama devlet için sorun yok) oynatılsa en büyük oranı vereceği garanti olur, hatta rekor kırar. Bu gün ki sınav sistemini öğrenciler ve anne babaları biliyor o da çocukları o yaş döneminde oldukları için Üniversiteden mezun olanlar üç beş yıl sonra abi sistem değişmiş bende bilmiyorum diyor. Tavsiye edilen 100 temel eserin içeriğinin ne olduğunu bilmeyen kurullarımız olduğu sürece güz gülleri gibi hiç bahar yaşayamayacağız.
Her ne kadar balık mevsiminden bahsetmeyeceğiz desekte hazır zamanıyken çocuklarımıza balık yedirmeyi ihmal etmeyelim,zeka açısından her açıdan.Param yok demeyin 1 paket sigara parasına 4 palamut veriyorlar…
Yeni Eğitim-Öğretim yılının hayırlı olması dileğiyle…
Saygılarımla.