ESVAK

Vakıflar, tarih boyunca hangi amaçlarla kurulmuş olurlarsa olsunlar, İslâm ve Türk dünyasında birbirinden önemli çok çeşitli hizmetleri üstlenerek günümüzde modern devletin yapmakta olduğu çok sayıda kamusal görevi yüzyıllarca başarıyla yerine getirmişlerdir. 

Aynı Şekilde vakıflar, aynı zamanda servetin zengin kesimlerden toplumun daha fakir kesimlerine doğru akışını önemli ölçüde gerçekleştirerek sosyal dengelerin kurulmasında ve sosyal bütünleşmenin sağlanmasında, toplumsal barışın sürekliliğinde, sınıf çatışmalarının önlenmesinde, kamunun hizmet taleplerinin yerinde karşılanmasında, siyasî ve ekonomik istikrarın sağlanmasında da yönetimlerin en büyük yardımcıları olmuşlardır.

Yine yaptığımız araştırmalarda gördük ki, vakfın özünde bulunan yardımlaşma ve dayanışma duygusu, Türkler’in İslamiyet öncesindeki geleneklerinde de görülen bir sosyal özellik olduğundan Müslüman olduktan sonraki dönemde de vakıf ve yardımlaşma anlayışı “Allah Rızasını Kazanma İsteği” ile çok daha güçlenerek, genişlemiştir. Bu durum; vakfın belirli toplulukları kapsamasından çok, bütün insanları, hatta hayvanları ve doğayı da içine alacak şekilde genişlemiştir.

Medeniyetimizde ve kültürümüzde imkânı olan herkes bir hayır eseri yaptırmıştır, buna gücü yetmeyenler bir mektep veya camiyi, ya tamir ettirmiş ya da tamirine madden-manen-bedenen katkıda bulunmuş, bunu da yapamayanlar hiç değilse bir çeşme yapımı ya da tamiri ile ilgilenmişlerdir.

Günümüze gelince modern devlet yapımızın yüklendiği kamusal hizmetlerin neredeyse tamamı Osmanlı’da vakıflar eliyle yerine getirilmiş olduğunu görüyoruz.

Sahip oldukları maddî imkânlara rağmen “hayr-u hasenat kültürüne” katkıda bulunmayanlara cemiyet tarafından iyi gözle bakılmamıştır.

Bundan dolayıdır ki Osmanlı medeniyeti, "vakıf medeniyeti" olarak nitelendirilmiştir.   

Vakıfların günümüzde önemi azalsa da öyle bir ecdadın torunlarıyız ki hastalanan leyleklerin bakımı için Bursa’da vakıf hastanesi dahi açılmış.

Başka…

Eğitim vakıfları,su vakıfları,İbadethane vakıfları,Kütüphane vakıfları,Para vakıfları gibi  daha pek çok alanda vakıflar faaliyette bulunmuşlar.

Günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğü, kurucularının belirledikleri amaçlar doğrultusunda öğrencilere burs vermekte, muhtaç vatandaşlara aylık maaş ve gıda yardımı yapmakta ve ayrıca binlerce yıllık vakıf eserlerin onarımını gerçekleştirmektedir.

Tüm bunları niye yazdım.

Geçtiğimiz gün kısa adı ESVAK olan Eskişehir Mezunları ve Yetişenler Vakfı’nın bir programına davetliydim.

30 Yıllık bir Vakıf olmasına rağmen pek sesini duyuramamış olmalılar ki ESVAK’ı birkaç ay öncesine kadar bizde bilmiyorduk.

Aile dostumuz Behçet Uyanık Bey sayesinde haberimiz oldu.

Kendisi ESVAK’ın mütevelli heyetinde. Sohbetlerimizde vakıfla ilgili çalışmaları anlatıyor.

Konu vakıf olunca Gümüşhane’de görev yaptığım sürede İlmi Araştırmalar Vakfında uzun süre hizmet ettik.

Dolayısıyla vakıflar hayatımızın olağan akışı içerisinde hep var oldular.

ESVAK’taki dostlar nitelikli işlere imza atıyorlar. Eskişehir Şube Başkanı  Diş Hekimi Ozan Köroğlu Beyle bu konferansta tanıştım. Görebildiğim kadarıyla yetenekli  gayretli  genç bir kardeşimiz.

Behçet Bey Vakfın etkinliği olan konferansa davet etti. Konuşmacı Prof. Dr. Muzaffer Metintaş deyince koşarak geleceğimi söyledim.

Çünkü Muzaffer Hocamız hem hemşehrim olmasının ötesinde entelektüel birikimiyle farklı bir bilim insanı başarılı bir hekim.

Şunu itiraf edeyim ki, Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salonunda sayısını bilmediğim çok programa katıldım.

Ancak bu konferanstan aldığım tat ve lezzet başkaydı.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı olan Muzaffer Hocamız sadra şifa sözler söyledi.

Kendi yaşamından örneklendirdiği akıcı konuşmasını sabaha kadar dinlesek yorulmazdık.

Sağlıktan, toplum hayatına, vakıftan Türk İslam Medeniyetine uzanan yelpazede bazen dinleyicileri düşündürdü bazen de hüzünlendirdi.

Bazı anlarda da adeta gönül telimize mızrap vurdu.

Kendi ifadesiyle 30 yıl sonra engelli evladı Ozan için kurduğu vakıf üzerine yaptığı değerlendirmeler bir ara göz pınarlarımızı nemlendirdi.

Vakıf kurmanın ne kadar önemli ve hayırlı bir iş olduğunun altını çizdi.

İşte bu duygu yoğunluğunu bize yaşatan ESVAK’ı yazmak istedim.

Vatan, bayrak, millet sevgisini yüreğinde taşıyan dostların görev yaptığı ESVAK’ta hatırı sayılı üniversitede okuyan öğrencilere burs veriyorlar.

Konferansın açılışında konuşan genel başkan, şehitlerimizin emaneti olan  şehit aileleriyle yakından ilgilendiklerini söyledi.

Netice olarak…

İnancımızda “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Malın en hayırlısı Allah yolunda harcanandır. Vakfın en hayırlısı da insanların en çok duydukları ihtiyacı karşılayandır.” 

Cümlesini önümüze, zihnimize koyarak…

Her şeyi geçtik adına banka bile kurduğumuz vakıflar önemli.

Yardımlaşma ve dayanışma duygularının ete kemiğe büründüğü, dolayısıyla gönüllere dokunan ESVAK gibi vakıf sayılarının artması dileğiyle…

YORUM EKLE