Şükür sana verdiğine
Veren Sen’sin ey Rabbimiz
Bizden yana gördüğüne
Veren Sen’sin ey Rabbimiz
İsmail HAYAL
EY RABBİMİZ
Andolsun, sizden önceki nesilleri, resulleri kendilerine apaçık deliller getirdiği halde, zulmettikleri ve iman etmeyecek oldukları için yıkıma uğrattık. İşte Biz, suçlu-günahkâr olan bir topluluğu böyle cezalandırırız. (Yunus Süresi–13)
Allah’ım imtihan dünyası diye bize sunduğun bu eşsiz coğrafyada yazın serinliği, kışın harareti, kimine serveti, kimine sefaleti imtihan vesilesi olarak sunduğun için sonsuz teşekkürlerimiz elbette sanadır. Sen doksan dokuz isminle, merhametinle, şefkatin ve gazabınla sahibimizsin. Senden başka gidecek ne bir kapı ne bir sığınak, ne bir beklentimiz var. Verende sensin, alanda sen. Dünya bir imtihan tarlası ya ne ekersek onu biçeceğiz. Rüzgâr ekenlerin fırtına biçeceği gibi.
Gösterdiğin her yoluna
Hem sağına hem soluna
Evvel ahir tüm kuluna
Veren Sen’sin ey Rabbimiz
Fazla verirsen azarız, az verirsen kanaat etmeyiz. Bizden yukarıdakilere bakıp ibret almaz iken bizden aşağıdakilere de bakıp şükretmeyiz. Bize çok küçük bir hediye sunulduğunda insanoğluna binler kez teşekkür edip minnet duyarız da; bizleri eşrefi mahlûkat olarak yaratan Rabbimize onca nimetlerine rağmen bir kuru teşekkürü çok görürüz.
Sağnak sağnak rahmet senden
Nimetlerin bol kesenden
Şükür denen o kâsenden
Veren Sen’sin ey Rabbimiz
Verilenlere şükretmediğimiz gibi verildikçe yoldan çıktık, sapıttık. Vereni unuttuk. Veren elin alan elden üstün olduğundan bihaber yaşamaya başladık. Ne hastalıktan, ne bozulan aile ve toplumdan, ne servetten ne de fakirlikten ibret almamaya başladık. Küpü doldurdukça doldurmaya, makamı yükselttikçe daha da yükseltmeye talip olduk. Evler, arabalar, mal ve makamlar bizi şımarttıkça şımarttı. Önce kimliğimize, sonra evimize, daha sonra çevremize ve en nihayetinde Rabbimize ve emrettiklerine yabancı olduk.
Besmeledir silahımız
Yoktur başka İlahımız
Sabır bizim ilacımız
Veren Sen’sin ey Rabbimiz
Hemen her gün televizyonlardan, gazetelerin üçüncü sayfalarından adeta lağım kokuları geliyor. Bozulmuş ve kokuşmuş bir toplumun kucağında gitgide iğrenç bir hal alıyoruz. Lut ve Nuh kavmi misali azmaya, içip sızmaya, dini ve ahlaki değerlerden bihaber yaşamaya başladık. Bilhassa bizim toplumsal yapımıza ters olan aile içi ve dışı şiddet, cinsel taciz, çarpık ilişkiler, hırsızlık, sapkınlık, uyuşturucu, içki ve cinayet gibi hasletlerle her sabah uyanır olduk.
Allah’ım bizler aciz birer kulunuz. Kıblesi bozulmuş olan bu toplumu düzeltmek yine senin elinde. Merhametinle bizleri son bir kez daha affet ve uyuyanları daldıkları bu gaflet ve dalalet uykusundan bir an evvel uyandır Allah’ım.