Bu kez yazının başında tüm gazeteci arkadaşlarımızın gününü kutluyorum.
Gazetecilerin bu özel gününde geçirdiği rahatsızlık nedeniyle aramızda bulunamayan Güngör Üçüncü ağabeyimize acil şifalar diliyorum.
Yine, kısa bir süre önce aramızdan ayrılan Şahinde Turhan ablamızı ise rahmetle anıyor, mekânının cennet olmasını Cenab-ı Allahtan niyaz ediyorum.

Malum 10 Ocak.
Konuda gazeteci olmak.
Vira bismillah.

Gazeteci olmak, sürüden ayrılmaktır. Bu ayrılık sürüye önderlik içindir. İşin ucunda kurda yem olmak ta vardır. Ancak bu ayrılığın olmaması durumunda sürü yeşil otlaklara ulaşamaz ve açlıktan toplu ölümler yaşanır.

Gazeteci olmak, herkesin geldiği yönün tersine gitmektir. Çoğunluğun yaptıklarının doğru olduğu mantığını değiştirerek, doğruların çoğunluk tarafından yapıldığını göstermektir.

Gazeteci olmak, insanlığın önündeki aşılmaz duvarlara tek başına da olsa savaş açmaktır. Vazgeçmeden, yaşadıklarına aldırmadan; bir gün bir başkasının da omuz vereceğini umut ederek, bilerek duvara toslamaktır.

Her şeye rağmen; bu ülke için, bu şehir için iyi şeyler yapmayı şiar edinmiş olan bir anlayış içerisinde, güzeli ve çirkini ilk olarak görebilmektir.

Şu bilinmelidir ki;

Eğer ki hayatımızın güzelliklere doğru yol almasını istiyorsak, gazetecilerimize ve gazeteci olmak için yürekleri çarpan insanlara destek olmak zorundayız.

Gümüşhane’de dört gazeteci yerine kırk gazeteci olduğunda ve bu insanlara üretim imkânı sağlandığında, emin olun, Gümüşhane bir o kadar daha yaşanabilir bir şehir olacaktır. Domino etkisi ile rutin olarak değerlendirilen yaşantımız, gökkuşağı misali rengârenk bir hal alacaktır.

Gerçi, gazetelere ve gazetecilere gerekli değerin verilmediği bir şehirde yaşıyoruz ya!
Bir olduğumuz, birlik olamadığımız için kusurun büyüğü bizdedir elbet.
Duygu hırsızlığı yaparak, başkalarının düşüncelerini köşe yazım diyenlere tepki koymadığımız sürece kabahatin büyüğü bizdedir.
Şahinde ablamızın ardından, internet yorumlarını köşe yazısı diye kaleme alanları aramızda barındırıyorsak suçun büyüğü bizdedir.

Gazeteciyiz biz. Sorumluyuz, sevdalıyız ve “Allaha şükür” aykırıyız.