Félix Marie Charles Texier (1802-1871) Fransız mimar, arkeolog ve gezgin. Paris Güzel Sanatlar Yüksek Okulunu bitirmiş, Bayındırlık İşleri Müfettişliği görevi esnasında Fransız Hükûmeti tarafından Anadolu'ya gönderilmiştir. İlki 1833 ve ikincisi 1843 yılında olmak üzere Anadolu'da yıllarca süren seyahat ve incelemeleri sırasında Türkiye'nin çok büyük bir kısmını baştan başa gezip dolaşmış, kazılar yapmış, araştırmalarda bulunmuş ve bütün bu çalışmalarının sonuçlarını kitap olarak yayınlamıştır. Gezip dolaştığı yerlerde sadece antik dönemlere ait değil, daha sonraki dönemlere ait (Selçuklu, Beylikler, Osmanlı vb.) önemli şehirlerin, yapı ve anıtların çizimlerini yapmış, gravürlerle durumlarını tespit etmiştir. Bunlarla da yetinmemiş, Anadolu'nun jeolojik yapısı, coğrafi özellikleri, yer altı ve yer üstü kaynakları ve kültür merkezlerinin tarihi ve o günkü halkın etnik, demografik, kültürel, ekonomik vb. durumu hakkında bilgi vermiş, gözlemlerini aktarmıştır. Texier ilk seyahatinden on yıl sonra (1843 yılında) Türkiye'ye yaptığı ikinci seyahatini takiben ilk kitabına, yeni bilgi ve belgeler eklemek suretiyle, daha da olgunlaştırarak yeni bir versiyonunu, yine Paris'te önce 1862, sonra 1882 yıllarında olmak üzere iki kez daha bastırmıştır. Ali Suat Bey'in Arap harfli Türkçe tercümesinde 63 gravür, çizim ve resim varken son eserinde 300 den fazla gravür, çizim ve resim vardır. Texier'in bu dev eseri, yayınlanır yayınlanmaz ilim dünyasında büyük yankı yapmıştır. İçeriği bakımından özelikle Anadolu'yu ilgilendirmesi sebebiyle Türk aydınlarının da dikkatini çekmiş ve daha Milli Mücadele devam ederken, Ali Suat Bey (1869-1932) tarafından Türkçeye tercüme edilmiştir.
Texier’in detaylı ve kapsamlı çalışmaları gerçekten dikkatleri üzerinde toplamayı başarmıştır. Özellikle Gümüşhane şehrimize uğramış olması ve günümüze ulaşacak gravürler bırakması bizi çok heyecanlandırmıştır. Texier’in bildiğimiz Gümüşhane Gravür’ü isimli çalışmasını daha önce yayınlanmış idi.
Gravür 1: Gümüşhane’den Genel Bir Görünüm 1837 (Basım 1842)
Bu gravür Gümüşhane’nin (Süleymaniye Mahallesi) ilk yerleşim alanını resmetmektedir. Kitabında yayınladığı bu gravür sonrasında “Acaba başka gravürler olabilir mi?” diye araştırmaya başladım ve halen devam etmekteyim. Öncelikle Texier’in baskıya giren gravürünün daha az detayını içeren, yani eskiz denebilecek taslak bir çalışmasına ulaştım. Büyük ihtimalle Gümüşhane üzerine yaptığı ilk çalışması bu idi. Zaman kazanmak için ilk önce taslak bir çizim yapmış, kitap baskıya girerken daha detaylı gölgelendirmeler vb. çalışmalarla gravürü zenginleştirmiş diye düşünmekteyim.
Gravür 2: Texier’in Gümüşhane’den Genel Bir Görünüm taslak çalışması
Şehrin en eski fotoğraflarına bakacak ve seyyahların hatıraları okuyacak olursak, 1837’li yıllarda şehrin daha kalabalık bir yapıda olması gerektiği kanaatine varıyorsunuz. Lakin Texier daha sade ve çok kalabalık olmayan bir şehir gravürü çizmişti. Şahsi kanaatim; Texier’e şehrin 1800’lü yıllarını değil, daha eski ilk kuruluş yıllarını(1500’lü yıllar olmalı) resmetmeye çalışmış. Bunu yaparken de kendisine anlatılanları dikkate aldığını düşünmekteyim. Hayal gücü ve gördüğü coğrafi yapıyı bütünselleştirerek uyumlu bir gravür çizmiştir.
Texier Gümüşhane’den çok etkilemiş olmalı ki (Coğrafi yapısı, maden ocakları, ahşap konakları, vb.) sadece şehrin genelini değil farklı bir detayını da resmetmişti. Bu vesile ile ulaştığım Gümüşhane Konağı gravürünü sizlerle paylaşıyorum.
Gravür 3: Gümüşhane 1843
Bu harika gravürde dağların yapısını ve Harşit Çayı’nın akışını dikkate alırsak gezginin Canca Kalesine doğru bir bakış açısıyla Konağı resmettiğini anlayabiliyoruz. Bu sayede harika işçilikli Gümüşhane Konağı bir anda günümüze ışınlamış oldu. Gravür şahane ama üzerinde alınan not “Gümüşhane” en şahane.
Hartama çatılı, ince işçilikli çerçeveler, uzatma balkon, büyük çivili kapı, taşlı yollar, sundurma, ahır, ... doğa ile bütünleşmiş, insana huzur veren Konak ne kadar hoş, degil mi ? İnsan seslerini, Harşit Çayının şırıl şırıl akışını, ahırdaki hayvanların homurdanmalarını duyuyor ve ılgıt ılgıt esen rüzgarı hissedebiliyor musunuz ?
Texier’i etkileyen bu kadar güzellik içerisinde sadece iki gravürün olacağını düşünmüyorum. Önceden bir gravürü bilinirken artık iki gravürü bilinir hale gelmiş oldu. Olduğunu tahmin ettiğim diğer çalışmaları bulana dek hoşçakalın !
Fotoğraf Kaynak : Adem Ezber Özel Arşiv
Araştırmacı Yazar : Adem Ezber
kardeşim benim aynen resinlerdeki gibi.