Bir şey yoksa bu yolda senden,
Bitik bu yola düş enlerin hali.
Ben senin izindeyim, ey izi görünmez dost,
Bensiz gitme, istemem.
Mevlana
Atatürk Kültür Merkezi’nde bir program içinde sevgili Talat Ülker ağabeyimiz onu sahneye davet ederken kullandığı “Gümüşhane’mizde devletin gülen yüzü” iltifatı ile başlayan cümle aslında onu anlatmaya yeter sanırım. Başka söze ne hacet?
Giden güzel insanların ardından hissiyatımızı anlatmak, onların hakkında bir iki satır karalamak yüreğimin bir yanını da alıp götürüyor. Hani derler ya “güzel insanlar güzel atlara binip gidiyorlar.”
Evet, bir güzel insan daha elveda diyor Gümüşhane’ye. Gönlü güzel, yüzü güzel, tebessümü güzel, insanlığı güzel ve tamamıyla özel ve güzel bir insan. Değerli bir idareci, hoşgörülü bir vali, mükemmel bir insan ve çok iyi bir baba. Evet, bu isim Gümüşhane’ye çok şeyler kattığına inandığımız Sayın Valimiz Dr Yusuf Mayda.
Şehir olarak ayağa durduğumuz, mutlu gelecek adına hayallere yelken açtığımız ve işte şimdi tüm taşlar yerine oturdu dediğimiz vakit mutlaka bir şeyler oluyor ve güzel sihir bozuluyor. Ancak yine Sayın Valimizin deyimiyle; “Biz devlet memurları heybemiz sırtımızda adresimiz belli olmayan görev insanlarıyız.” Güzel ülkemizin her bir köşesi bizim ve bizler görev aşkıyla dopdolu insanlarız.
O sanata, edebiyata, kültüre, insanlığa, istişareye, muhabbete önem veren bir zattı. O bu şehirde yazan kalemlere her zaman sıcak bakmış ve onları desteklemiştir. Ve o;
“Yazarlar ki; şehre bakarken onu bir faninin kalbinden daha önemli tutarlar ve oranın anılarını saklamak için divitlerini tekrar tekrar yontarlar” diyor. Bu satırları yazan fakiri bu şehir görmese de o sahneden “Değerli Hocamız İsmail Hayal’in Gümüş Portreler eseri büyük bir boşluğu doldurmuş inşallah ileriki günlerde Altın Portreler eserini de çıkaracaktır” iltifatı karşısında en kalbi saygı ve muhabbetlerimi sunarak diyorum ki o eseri Rabbim izniyle inşallah çıkaracağım diyorum.
17.08.2011günü başladığınız Gümüşhane Valiliği görevinizden bugüne her zaman tebessüm eden o gülen yüz için, memurunuza, işçinize, Gümüşhane halkına gösterdiğiniz teveccüh ve insani muamele için, bu şehrin sosyal, ekonomik ve kültürel hayatına ve hayallerine verdiğiniz katkılar için sonsuz teşekkürler ediyor yeni görevinizde üstün başarılar diliyoruz.
Bu dağların avucundaki küçük şehrin büyük yürekli insanları sizi, ailenizi, tebessümünüzü, insanlığınızı, çalışkanlığınızı, kültürünüzü, inancınızı ve samimiyetinizi asla unut(a)mayacaktır.
Gümüşhane kendine böylesi ihlaslı ve samimi davranan insanlarına asla ihanet etmez ve onların adeta aile bireyleri gibi görürler. Ve asla bir önceki Valimiz Enver Salihoğlu örneğinde olduğu gibi bu şehri seven, Gümüşhaneliye değer veren valisini, amirini, memurunu, öğrencisini asla unutmaz.
Güle güle güzel valim, gül yüzlü valim, gül özlü valim. Siz bu kubbede hoş bir seda bırakanlardansınız.
Bitik bu yola düş enlerin hali.
Ben senin izindeyim, ey izi görünmez dost,
Bensiz gitme, istemem.
Mevlana
Atatürk Kültür Merkezi’nde bir program içinde sevgili Talat Ülker ağabeyimiz onu sahneye davet ederken kullandığı “Gümüşhane’mizde devletin gülen yüzü” iltifatı ile başlayan cümle aslında onu anlatmaya yeter sanırım. Başka söze ne hacet?
Giden güzel insanların ardından hissiyatımızı anlatmak, onların hakkında bir iki satır karalamak yüreğimin bir yanını da alıp götürüyor. Hani derler ya “güzel insanlar güzel atlara binip gidiyorlar.”
Evet, bir güzel insan daha elveda diyor Gümüşhane’ye. Gönlü güzel, yüzü güzel, tebessümü güzel, insanlığı güzel ve tamamıyla özel ve güzel bir insan. Değerli bir idareci, hoşgörülü bir vali, mükemmel bir insan ve çok iyi bir baba. Evet, bu isim Gümüşhane’ye çok şeyler kattığına inandığımız Sayın Valimiz Dr Yusuf Mayda.
Şehir olarak ayağa durduğumuz, mutlu gelecek adına hayallere yelken açtığımız ve işte şimdi tüm taşlar yerine oturdu dediğimiz vakit mutlaka bir şeyler oluyor ve güzel sihir bozuluyor. Ancak yine Sayın Valimizin deyimiyle; “Biz devlet memurları heybemiz sırtımızda adresimiz belli olmayan görev insanlarıyız.” Güzel ülkemizin her bir köşesi bizim ve bizler görev aşkıyla dopdolu insanlarız.
O sanata, edebiyata, kültüre, insanlığa, istişareye, muhabbete önem veren bir zattı. O bu şehirde yazan kalemlere her zaman sıcak bakmış ve onları desteklemiştir. Ve o;
“Yazarlar ki; şehre bakarken onu bir faninin kalbinden daha önemli tutarlar ve oranın anılarını saklamak için divitlerini tekrar tekrar yontarlar” diyor. Bu satırları yazan fakiri bu şehir görmese de o sahneden “Değerli Hocamız İsmail Hayal’in Gümüş Portreler eseri büyük bir boşluğu doldurmuş inşallah ileriki günlerde Altın Portreler eserini de çıkaracaktır” iltifatı karşısında en kalbi saygı ve muhabbetlerimi sunarak diyorum ki o eseri Rabbim izniyle inşallah çıkaracağım diyorum.
17.08.2011günü başladığınız Gümüşhane Valiliği görevinizden bugüne her zaman tebessüm eden o gülen yüz için, memurunuza, işçinize, Gümüşhane halkına gösterdiğiniz teveccüh ve insani muamele için, bu şehrin sosyal, ekonomik ve kültürel hayatına ve hayallerine verdiğiniz katkılar için sonsuz teşekkürler ediyor yeni görevinizde üstün başarılar diliyoruz.
Bu dağların avucundaki küçük şehrin büyük yürekli insanları sizi, ailenizi, tebessümünüzü, insanlığınızı, çalışkanlığınızı, kültürünüzü, inancınızı ve samimiyetinizi asla unut(a)mayacaktır.
Gümüşhane kendine böylesi ihlaslı ve samimi davranan insanlarına asla ihanet etmez ve onların adeta aile bireyleri gibi görürler. Ve asla bir önceki Valimiz Enver Salihoğlu örneğinde olduğu gibi bu şehri seven, Gümüşhaneliye değer veren valisini, amirini, memurunu, öğrencisini asla unutmaz.
Güle güle güzel valim, gül yüzlü valim, gül özlü valim. Siz bu kubbede hoş bir seda bırakanlardansınız.